Pandemide Erbaa’ya fabrika kurdu, Hanna’s ile markalaşıyor
Tekstili ve ticareti İstanbul Mahmutpaşa’da öğrenen Jak Darsa, dönemin başbakanı Turgut Özal’ın başlattığı ihracat kampanyasında geleceği görerek, eşi Hanna Darsa’ya “Gel biz de bu işe girelim” der. Hanna Darsa’nın ticaret deneyimi yoktur ama Dame de Sion ve arkasından Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nü bitirdiğinden 80’li yılların Türkiye’sinde altın niteliğinde olan yabancı dil bilgisine sahiptir. Darsa’lar 1986’da şirketi kurarlar. Hanna Darsa’nın Fransızca bilgisi nedeniyle ilk müşterileri Fransa’dan bir iç giyim firması olur. İşler iyi gidince de Çağlayan’da kendi atölyelerini açarlar. Hanna Darsa pazarlama ve numunelerle ilgilenirken eşi Jak Darsa da finans ve tüm yönetim-organizasyon işlerini üstlenir.
Fransa’da moda dünyasının alım gruplarıyla yakın temasa giren, sık sık toplantılar düzenleyen Hanna Darsa, “Tayyörümü giyer, numunelerimi sunardım. Galeri La Fayette ile bağlantımı da bu süreçte gerçekleştirdim. Onlara kadın ve çocuk elbiseleri üretip sattık. Arkasından Zara ile yakın bağlar kurduk. Zara, Türkiye’de mağaza açana kadar onlara hazır giyim ürünleri sattık” diye anlatıyor o yılları…
Emeklilikten sonra yatırımla döndü
Darsa Tekstil’in Avrupa’da büyümesiyle Hanna Darsa da işleri ikinci jenerasyon ve eşi Jak Darsa’ya bırakma kararı alarak emekliye ayrılır. Oğlu ve gelininin şirkete İngiltere ve Amerika’daki grupları da kazandırdığını belirten Hanna Darsa, “2000’lerin başında artık benim dönemim bitmişti. Yeni nesil bir pazarlama anlayışı vardı. Ben de meydanı onlara bıraktım” diyor. Ancak bu emeklilik eşi Jak Darsa’nın dört yıl önceki ölümüne kadar sürüyor.
Eşinin ölümünün ardından gençlere destek olmak üzere yeniden şirketin yönetim ekibine katılma kararı alan Hanna Darsa, bu dönüşün destek amaçlı olduğunun altını çiziyor: “Oğlum, gelinim ve kızım şirketimizi bugüne uyumlu büyütmekte oldukça başarılı. Ben de organizasyonla ilgilenerek onların elini rahatlatıyorum.”
Özal’ın ihracat teşvik rüzgarını arkasına alarak kurulan Darsateks, bugün de Anadolu’daki yatırım teşviki üzerine büyüme stratejisini şekillendirmiş. Teşvikte öncelikli bölgeler arasında yer alan Tokat’ın Erbaa ilçesindeki organize sanayi bölgesinde başlayan fabrika yatırımı pandemiye yakalanınca, önemli bir karar vermek zorunda kaldıklarını anlatıyor Hanna Darsa: “Biz ciddi Ar-Ge yapan bir şirketiz. Bu alanda güçlüyüz. Lüks markalara koleksiyon hazırlıyor, üretim yapıyoruz. Trendleri belirleyen bir ekibimiz var. Katma değerli ihracat yaptığımız için pandemide Batılı markalardan daha çok talep aldık. Bu nedenle tesis yatırımını durdurmadık. Tüm tedbirleri alarak Erbaa OSB’de fabrikamızı bitirdik.”
Bu maliyetlerle lüks üretim zorlaştı
İstanbul Kağıthane’de lüks kadın giyim ürünleri üreten Darsa, Erbaa’daki yeni tesisle personel maliyetlerini azaltmayı hedefliyor. Hanna Darsa, İstanbul’da artan çalışan maliyetleri nedeniyle yola devam etmenin zorlaştığını belirtiyor. İstanbul’daki fabrika Karl Lagerfeld, Armani, Tommy Hilfiger gibi markalara üretim yapıyor. 1 milyon dolarlık yatırımla kurulan Erbaa fabrikasında ise daha Amazon, Boden gibi markalar için üretim yapılacak. Hanna Darsa, “İstanbul’da 350 çalışanımız var. Personel maliyetleri çok yükseldi. Oysa Anadolu’daki teşvikli OSB’lerde ciddi fırsatlar söz konusu. Erbaa’daki fabrika tam kapasite çalıştığında 350 kişilik istihdam sağlayacak. Türkiye bu sayede Pakistan, Çin fiyatlarını yakalıyor. Devletin sağladığı avantajlardan yararlanmak lazım. Erbaa’daki tesis, yeşil fabrika diye nitelendirilebilir. Solar sistem kuruldu. Bütün enerji buradan alınacak. Şimdi yine Erbaa OSB’de ikinci fabrikayı kurmak üzere harekete geçtik. Yine 1 milyon dolarlık yatırım planlıyoruz. İhracatımız yıllık 10 milyon pound” sözleriyle anlatıyor planlarını.
Hanna’s için her ay 30 yeni model tasarlanıyor
Hanna Darsa, şirketteki konumunu “ikinci jenerasyonun hayatını kolaylaştırmak” diye özetliyor ancak onun, üreten bir kadın olarak kenara çekilmek gibi bir tarzı yok. 2017’de kurulan Hanna’s by Hanna Dorsa markasının hikayesini de, “Tasarımdan geldiğim ve bu işin tüm çıktılarını bildiğim için kendi markamı yaratmak istedim. Torunlarıma bir marka bırakmak istedim. O heyecanı yeniden yaşamak istedim. Çalışan Türk kadınına ulaşılabilir, kaliteli giysiler sunuyoruz” diye anlatıyor. Markanın üç tasarımcısı var. Sezonluk değil, aylık olarak koleksiyon yenileniyor. Hanna Darsa, kendi adını taşıyan marka için ayda 30 yeni model tasarlandığını söylüyor. Online satılan markanın stratejisini ise şöyle anlatıyor Hanna Darsa, “AB grubu kalitesinde ama C kategori fi yatlarla modayı sunuyoruz” diyor.