Pakistan'a dikkat!

Zeynep GÜRCANLI
Zeynep GÜRCANLI Yedi Düvel

Dünya Ortadoğu'ya gözünü dikmişken, Asya karıştı; 
Afganistan'daki Taliban rejimi ile Pakistan arasındaki sınır gerginliği, 2024'ün son günlerinde resmen çatışmaya dönüştü. 
Çatışmalar, "Pakistan Talibanı" olarak da bilinen Tahrik-i Taliban adlı grubun 21 Aralık'ta sınır bölgesindeki Pakistan askeri mevzilerine düzenlediği bir dizi saldırı ile başladı. Pakistan'ın buna karşı tavrı Afganistan içlerindeki Tahrik-i Taliban grubuna ait üsleri havadan bombalamak oldu. Pakistan'ın bu hava saldırısı ise Kabil'de Taliban rejimini hareketlendirdi. Taliban rejimi Pakistan'ı resmen sivilleri vurmakla suçladı ve "karşılık vereceğini" ilan etti. 

"Durand çizgisi" tartışması 

Afganistan ve Pakistan arasındaki bu gerginlik ilk bakışta şaşırtıcı gelebilir; Çünkü Taliban'ın zamanında bizzat Pakistan istihbarat servisi tarafından kurulmuş olduğu herkes tarafından bilinen bir "sır". 
Üstelik şimdilerde Pakistan'ın elleriyle kurup büyüttüğü Taliban, iki ülke arasındaki "Durand çizgisi" olarak tanınan sınırı da tartışmaya açmış görünüyor. Afganistan'daki Taliban rejiminin sözcülerinden İnayatullah Khwarazmi, Pakistan'ın hava bombardımanını "Afgan topraklarına karşı organize saldırı" olarak nitelendirdi ve karşılık verileceğini söyledi. Sözcü ayrıca Afganistan ile Pakistan sınırını oluşturan "Durand çizgisini" de "farazi bir çizgi" olarak nitelendirerek, "o farazi çizginin diğer tarafını Pakistan toprağı olarak görmüyoruz" dedi. 
Durand çizgisi, Pakistan ve Hindistan'ın İngiltere sömürgesi olduğu dönemde Hindistan'daki sömürge yönetiminin Dışişleri Bakanı olan  Sir Henry Mortimer Durand tarafından 1893 yılında oluşturduğu için, O'nun adıyla anılıyor. Ancak Afganistan'da o dönemden beri oluşan hiçbir yönetim bu sınır çizgisini resmen kabul etmedi. Belli ki Kabil'de yönetimde olan Taliban rejimi de sömürge döneminden kalan bu sınır çizgisini tanımamaya kararlı. 
Ortadoğu'da İngiliz ve Fransız sömürge döneminden kalan sınırların birbiri ardına değiştiği bugünlerde, Asya'da da benzer bir süreç başlamak üzere gibi duruyor. 

Küresel güçler Asya'da da devrede

Afganistan-Pakistan gerginliği ile, Suriye'de son bir ayda yaşananlar arasındaki bir başka benzerlik ise, her iki meselede de komşu ülkeler ve küresel aktörlerin etkin rol oynuyor olmaları;
Denize kapalı bir ülke olan Afganistan, Pakistan'ın hava saldırılarının ardından, bu ülke üzerinden yaptığı ticareti İran'a kaydırmaya başladı. Hindistan'da yayınlanan Economic Times gazetesi, Afganistan'dan daha önce küresel ticaret için kullandığı Pakistan'ın Karaçi limandından vazgeçip, İran'ın Bandar Abbas ve Chabahar limanlarına yönelmeye başladığı kaleme alan bir yazı yayınladı. 
İran'ın Bandar Abbas limanı aynı zamanda Çin'in de Afganistan'a mal satmak için kullandığı ana liman olarak dikkat çekiyor. Aynı liman Hindistan ve Rusya arasındaki ticarette de, Çin'in Orta Asya'ya yönelik ticaretinde de kilit rol oynuyor. 
Tüm bunlarla aynı dönemde Çin'i Kırgızistan üzerinden Özbekistan'a bağlayacak demiryolu projesinin inşa sürecin başlama kararını da "tesadüf" olarak nitelemek pek mümkün değil. Aralık ayının son haftasında, Çin'i Özbekistan üzerinden Afganistan'a da ulaştırabilecek demiryolu projesine resmen start verildi. 
Afganistan'ın da İran'ın yine Çin tarafından yoğunlukla kullanılan Bandar Abbas limanına erişimi artınca, alın size Hindistan-Çin arasında bir "ticaret yolu". 
Tüm bunları alt alta koyunca da, Afganistan ile Pakistan arasındaki çatışmaları, Batı ile Çin-Rusya-İran üçlüsü arasındaki küresel güç kavgasından ayırmak zor. 

Ankara'nın üzerinde düşünmesi gereken...

Bu gerginlikte Ankara'nın üzerinde uzun uzun düşünmesi gereken ise, Suriye'de yaşananlar ile Afganistan meselesi arasındaki benzerlikler olmalı; Bir dönem Pakistan'ın besleyip büyüttüğü Taliban, artık resmen Pakistan'a karşı  yaşamsal bir tehdit olmaya başlamış durumda. 
Teröristlerle masaya oturup "barıştan" bahsetmek kulağa hoş gelse de, terör örgütlerinin aslında küresel güçlerin "kullanışlı aparatları" olduğunu unutmamak gerek; Bugün sizinle "ittifak" yapan terör örgütünün, yarın size karşı yeni ittifaklar geliştirmeyeceğinin garantisi yok çünkü...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Laiklik meselesi 30 Aralık 2024
Demokrasilerde hazan vakti 05 Aralık 2024