Özgür Özel ile EKONOMİ söyleşisi

Maruf BUZCUGİL
Maruf BUZCUGİL ANKARA NOTLARI

EKONOMİ Gazetesi Ankara ekibi olarak Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel ile ekonomiyle ilgili güncel konuların öne çıktığı bir söyleşi yaptık. Özel’in sorularımıza verdiği yanıtlardan CHP’nin birinci parti olarak çıktığı 31 Mart seçimleri sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ziyaret ederek başlattığı siyasette normalleşme ve iletişim sürecinin ekonomi alanını kapsamakta zorlandığını gözlemledik. Özel, bir süre önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önerisiyle gerçekleşen CHP’nin gölge bakanı Yalçın Karatepe ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek buluşmasını işaret ederek, “Mehmet Şimşek ile görüşmede aynı dili konuşmadığımızı gördük” dedi. Diplomasi, savunma, güvenlik alanlarında ülke yararını gözeten asgari iletişim zemini bulabilen iktidar-muhalefet ilişkisi doğası gereği konu ekonomik sorunlara, iş ve aş derdine geldiğinde zorlanıyor. Bu durum en başta enflasyon olmak üzere artık ancak geniş bir toplumsal uzlaşmayla aşılabilecek boyutlara gelmiş sorunlar açısından endişe yaratıyor.

Özel’in AB-Şangay İşbirliği Örgütü kıyaslaması

Türkiye’nin orta gelir, orta eğitim ve orta demokrasi tuzağını bir arada yaşadığını belirten CHP Genel Başkanı Özgür Özel, söyleşimizde iş dünyası ve emekçilere mesajlarını AB ve Şangay İşbirliği Örgütü üyesi ülkelerin kişi başına milli gelir ortalamaları üzerinden verdi. Özel’in, uzun süredir karşılıklı olarak dondurulan AB’ye tam üyelik konusunu olası iktidarlarının temel perspektifi olarak sunmasını galiba önümüzdeki dönemde çok tartışacağız. AB ile Şangay İşbirliği Örgütü’nü kıyaslayan Özel, iş dünyasına ve emek dünyasına ekonomik gerekçelerle “4 bin 500 dolar kişi başı gelir tarafına değil, 45 bin dolara doğru gidelim” mesajı verdi.

Özel’in bölgesel ve sektörel asgari ücret ayrımının gerekli hale geldiği, kaynağı hep sorulan asgari ücret artışı ve emekliye refah payının vergilerle rahatlıkla karşılanabileceği değerlendirmelerini dikkatle not ettik.

Enflasyonla mücadeleyi elektrik çarptı

Merkez Bankası’nın yıllardan beri para politikası metinlerinde enflasyonla mücadelede ne kadar önemli olduğunu, enflasyonu azdırdığını, sürekli vurguladığı kamu zamları (yönetilen ve yönlendirilen fi yatlar) durmak bilmiyor.

Tam da Merkez Bankası’nın 27 Haziran’daki Para Politikası Kurulu toplantısı notundaki “Aylık enflasyonun ana eğilimindeki zayıflama mayıs ayında geçici bir kesintiye uğramıştır.” ifadesiyle irkildiğimiz sırada elektrik zamları geldi. Hem de öyle bir geldi ki Merkez Bankası’nın 2024 yılı enflasyon tahminiyle aynı oranda zam (%38) bir seferde yapıldı. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) konutlarda kullanılan elektrik fi yatına yüzde 38, tarım alanlarında kullanılan elektrik fi yatına yüzde 30 zam yaptı. Emeklilerin maaş artış oranlarına yansımayacak ve Haziran enflasyonuna dahil olmayacak zam 1 Temmuz’da yürürlüğe girecek. Elbette bu zam gelir adaletsizliğini artıracak. Zengini de, dar ve sabit gelirlisi de konutlarında artık neredeyse “vergi” haline gelen aynı fi yatlardan elektrik kullanacak. Elbette bu zamlar başta gıda fi yatları olmak üzere iğneden ipliğe her şeye yansıyacak. Son zam da gösterdi ki kamuda Merkez Bankası’nın açıkladığı dezenflasyon sürecine yardımcı olacak koordinasyon ve yaklaşım ne yazık ki hâlâ oluşturulabilmiş değil.

Ankara artık İSO 500’de ikinci sırada

Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2023 Araştırması’nın sonuçlarına göre Ankara firma sayısı bakımından ilk kez İstanbul’un ardından ikinci sıraya yükseldi. Sizlere sürekli yansıtmaya çalıştığımız Ankara’nın Sanayi ve ticaret alanındaki hızlı gelişimi İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) her yıl güncellediği araştırma sonuçlarına yansıdı. Ankara, sanayi kenti Kocaeli’yi geride bırakarak bir yıl içinde ilk 500’e giren firma sayısını 39’dan 45’e yükseltti. Ankara firmalarının üretimden satışlar, brüt katma değer ve ihracattaki paylarını belirgin ölçüde arttırmaları da sevindirici bir gelişme olarak kaydedildi. 13 organize sanayi bölgesine sahip olan, dünyanın önemli savunma sanayi odaklarından biri haline gelen Ankara seçkin üniversiteleriyle teknolojik gelişmeler ve katma değerli üretimin merkezi olma yolunda. Araştırma sonuçlarını değerlendiren Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, “Araştırma sanayi ve teknolojinin de başkenti hedefimize emin adımlarla yürüdüğümüzün de bir göstergesi oldu. Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması’ndaki Ankara firmalarının sayısının her yıl artması bizi gururlandırmaya devam ediyor. İlk 500’e giren firmalarımız içinde savunma sanayi ve enerji sektöründe faaliyet gösteren işletmelerimizin yoğunluğu, Ankara’nın yüksek teknolojili üretimde farkını ortaya koyuyor.” Diyor.

Siyaset ve ekonomide sorunların, çözümlerin ve kısır tartışmaların odağı Başkent’teki bu gelişme hepimizi gururlandırıyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Başkentin 101.yılı 14 Ekim 2024