Özbekistan, son 7 yılda yeni bir hikâye yazdı

Burak ÖNDER
Burak ÖNDER İhracatçının Penceresi

ABD’nin Çin tehdidinden dolayı odağını Avrasya’dan Asya-Pasifik Bölgesi'ne kaydırması ve ABD ile AB ülkelerinin Çin ürünlerine karşı tavrı Çin’in Batı’ya olan ihracatında azalmaya neden olsa da Çin bu kaybı Orta Asya, Afrika ve Orta Doğu gibi bölgelerle telafi etmeye çalışıyor. Çin’in uzun süredir Afrika Kıtası’ndaki çalışmalarını bilsek de son yıllarda özellikle Orta Doğu ve Orta Asya’da siyasi ve ticari hegemonyasını artırdığını görüyoruz.        

Uzun zamandır ABD’nin kontrolünde olan bölgede Çin gerek siyasi gerekse ticari etkili çalışmalar yapıyor. Aralık 2022’de Çin Devlet Başkanı Xi Cinping, Riyad’da Çin-Arap Ülkeleri Zirvesi ve Çin-Körfez İş birliği Örgütü Zirvesi’ne katıldı.       

Çin 2005 yılından günümüze Arap ülkelerindeki yatırımlarıyla en büyük yabancı yatırımcı oldu. Son 10 yılda körfez ülkelerine olan ihracatı yaklaşık on kat arttı, 12 Arap ülkesiyle kapsamlı Ticaret Ortaklığı anlaşması imzaladı. Bunların yanında Suudi Arabistan ve BAE gibi ABD’ye yakın ülkelere, savunma sanayisi ihracatı rekor kırdı.        

Aynı şekilde, Rusya’nın Ukrayna Savaşı ve Batı yaptırımları nedeniyle güç kaybettiği bir dönemde Çin’in Orta Asya’daki aktif çalışmaları, bölge ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmesi kritik önem taşıyor. Çin lideri Orta Asya ülkeleri liderleriyle 18 Mayıs 2023 tarihinde Çin’de C+C5 zirvesinde bir araya geldi ve bu zirve sonunda Şian Deklarasyonu imzalandı.       

Liderler, zirve sonunda Çin-Orta Asya Zirvesi’nin kalıcı bir iş birliği mekanizmasına dönüştürülmesini, Çin’de bir sekretaryanın kurulmasını ve iki yılda bir düzenli toplanılmasını kararlaştırdılar. Bir sonraki toplantıya 2025 yılında Kazakistan ev sahipliği yapacak.       

Orta Asya ülkelerine yakın ilgisi olan sadece Çin değil tabi. Rusya- Ukrayna savaşından sonra Çin’in yanı sıra ABD ve Avrupa Birliği de geçmişte Rusya’nın etkisi altındaki beş Orta Asya Cumhuriyeti ile ilişkilerini güçlendirmeye çalışıyor. ABD Başkanı Biden Eylül ayında düzenlenen BM Genel kurulunda 5 ülke lideriyle bir toplantı yapmıştı. Aynı tarihlerde Almanya Başbakanı Scholz’da 5 Orta Asya liderini Berlin’de ağırladı. Ezcümle, gördüğünüz üzere küresel güçlerin Orta Asya bölgesine ilgileri artıyor.

'Yeni Özbekistan dönemi’ kapalı ekonomiden serbest piyasa geçiş

Küresel ticarette çevre ve dost ülkelerle ticaretin daha da yoğunlaşacağı bir dönemde küresel güçlerin çevre bölgemizde siyasi ve ekonomik ilişkilerini geliştirme gayretlerini görüyoruz.       

Biz de ülke olarak gerek Orta Asya ülkeleri gerekse Orta Doğu ülkeleriyle ilişkilerimizi geliştirdiğimiz bir süreçteyiz. Gelişen siyasi ilişkilerle birlikte iş dünyası olarak biz de bölge ülkeleriyle ticari ilişkilerimizi geliştirmeliyiz. Bu nedenle bu hafta Orta Asya’nın gerek coğrafi gerekse nüfus yoğunluğu bakımından Orta Asya’nın merkezi durumunda olan Özbekistan’ı incelemeye çalışacağız. Özbekistan’ın 2017 yılından bu yana bir dönüşüm sürecinde olduğunu söyleyebiliriz. 2017 yılına kadar kapalı bir ekonomi şeklinde yönetilen Özbekistan’ın, ülkenin ilk Cumhurbaşkanı olan İslam Kerimov’un vefatından sonra göreve gelen Şevket Mirzoev ile birçok yapısal reform gerçekleştirdiğini görüyoruz.      

Serbest piyasa ekonomisine geçişin ve küresel ekonomiyle entegrasyonunun sağlandığı bu dönem “Yeni Özbekistan dönemi’’ olarak adlandırılıyor ve “Yeni Özbekistan döneminde’’ siyasi ve ekonomik alanda ülkenin ivme kazandığını görüyoruz.   

Son 7 yılda neler yaptı? 

Özbekistan’a baktığımızda “Yeni Özbekistan Döneminde’’ ekonomisinde önemli gelişmeleri görüyoruz. Shavkat Mirziyoyev’in 2016’da Cumhurbaşkanı olarak seçilmesinden sonra ülkede daha liberal bir ekonomiye geçiş, küresel ekonomiye entegre olma ve elverişli bir yatırım ortamının oluşturulması amacıyla birçok siyasi ve ekonomik reform hayata geçirilmiş.        

2017-2021 döneminde uygulanan 5 yıllık kalkınma planıyla; devlet yönetiminin modernleştirilmesi, hukukun üstünlüğü, ekonomik gelişme ve serbestleşme, sosyal hayatın geliştirilmesi ve güvenlik, etnik ve dini hoşgörü ile geliştirici, dengeli ve karşılıklı fayda temelinde dış politika olmak üzere beş ayrı öncelik alanı belirlenmiş ve uygulanmış.      

Uygulanan bu kalkınma planıyla ekonomi alanında da önemli reformlar gerçekleştirilmiş. Bu reformlar arasında, döviz kurunun serbestleştirilmesi, ithalat tarifelerinin düşürülmesi, gümrük süreçlerinin ve prosedürlerinin iyileştirilmesi, kamu-özel sektör iş birliğinin geliştirilmesi, kamu kuruluşlarının özelleştirilmesi, farklı sektörlerde rekabetçi bir piyasanın teşkil edilmesi, mal ve hizmetlerin fiyat serbestleştirilmesi, Tekel Karşıtı Komite’nin kurulması ve komşu ülkeler ile ilişkilerin karşılıklı yarar ekseninde geliştirilmesi gibi reformlar yer almış.      

Ekonomisi son 7 yılda yüzde 50 büyüdü 

Özbekistan’da dönüşüm süreci hala devam ediyor. İlk beş yıllık kalkınma planının ardından 2022 yılında “2022-2026 Yeni Özbekistan Kalkınma Stratejisi” adıyla yeni bir kalkınma stratejisini duyurmuş. İkinci 5 yıllık planla Özbekistan’a 70 milyarı yabancı yatırım olmak üzere, toplam 120 milyar dolar tutarında yatırımın çekilmesi ve yatırımların enerji, ulaştırma, sağlık, eğitim, yeşil ekonomi, su ve kaynak yönetimi alanları üzerine olması hedefleniyor.     

2023 yılı GSYİH’nin sektörel dağılımını incelediğimizde yüzde 43,4 hizmetler, yüzde 26 sanayi, yüzde 24,3 tarım ve yüzde 6,2 inşaat olduğunu görüyoruz. Son yedi yıldaki değişime baktığımızda, ekonomik olarak gelişen her ülkede olduğu gibi sanayi ve hizmetler sektörünün payının arttığını görebiliyoruz. Dikkatinizi çekmek istediğim diğer bir husus ise ülkenin son 7 yılda ekonomisinin yaklaşık yüzde 50 oranında büyüdüğü. 2016 yılı öncesi Özbekistan ekonomisi daha çok doğalgaz ve emtia ihracatına dayanırken içinden geçtiğimiz süreçte uygulanan reformlarla birlikte ekonomik büyümedeki çeşitlenme de artmış. Öyle ki COVID-19 döneminde resesyona girmeyen ender ülkelerden biri olmuş. GSYİH’sı 2022 yılında yüzde 5,7, 2023 yılında yüzde 6 oranında büyümüş. 

Üretimin yaklaşık %73,8’i düşük ve orta-düşük teknoloji 

Sanayi sektörüne baktığımızda da; 2023 yılında sanayi üretiminin yüzde 6 artarak 55,9 milyar dolara ulaştığını; sanayi üretiminin de yüzde 84’ünün imalat sanayisinden, yüzde 8’inin madencilikten ve yüzde 7’sinin enerji sektöründen geldiğini görüyoruz.         

İmalat sanayisinde de en önemli sektörleri metalürji, tekstil ve hazır giyim, gıda ve içecek ile motorlu taşıtlar olarak öne çıkıyor. Üretilen ürünlerin yaklaşık yüzde 73,8’i düşük ve orta- düşük teknoloji, yüzde 24,8’i orta-yüksek teknoloji ürünleri ve yüzde 1,4’ü yüksek teknolojili ürünler. Ülkedeki araçların çok büyük kısmının Chevrolet marka olduğunu göreceksiniz. Özbekistan’da Chevrolet araçların üretimi varmış lakin Çin’in elektrikli araçları Özbekistan’da da pazar payını artıyor. Aslında Çin’in sadece elektrikli otomobillerle değil gerek ihracatı gerekse yaptığı yatırımlarla Özbekistan pazarındaki gücünü artırdığını söyleyebiliriz. 

Dünyanın dördüncü büyük altın üreticisi 

Özbekistan doğal kaynaklar açısından zengin bir ülke. Ülkede yüzden fazla maden çeşidi bulunuyor. Dünyanın dördüncü büyük altın, onuncu bakır ve yedinci uranyum madeni üreticisi konumunda olan Özbekistan’ın doğalgaz, altın, uranyum, gümüş, bakır ve çinko en başta gelen yer altı kaynakları.     

Macaristan’la özel bir serbest ekonomik bölge kuracaklar

Macaristan Dışişleri Bakanı’nın son Özbekistan ziyareti sonrası Özbekistan’da Macaristan ve Avrupalı şirketler için özel bir serbest ekonomik bölge kurulacağı açıklandı. Yaptığı reformlarla 2023 yılında Özbekistan 16,6 milyar dolar değerinde yabancı yatırımı ülkesine çekmeyi başardı. Görünen o ki önümüzdeki süreçte yabancı yatırımlar daha da artacak.        

Gördüğünüz üzere Özbekistan’da gerek yerel gerekse yabancı doğrudan yatırımlarla üretim büyüyor. Özbekistan, yaptığı reformlarla yabancı yatırımcıların ilgisini çekmeyi başarmış. Özbekistan’a uluslararası yatırımlar son 6 yılda 10 kattan fazla artmış. 

TÜRK FİRMALARININ 1,5 MİLYAR DOLARLIK YATIRIMI VAR 

Öncelikle ülkemiz ve Özbekistan arasında her şeyden önce tarihsel ve kültürel, güçlü ve derin bağların olduğunu belirtmek gerekir. Son yıllarda da ikili ilişkilerin yakın tarihin en iyi seviyelerine geldiğini söyleyebiliriz. Toplamda 3 milyar doları aşan bir ticaret hacmi söz konusu. Hedefse 5 milyar dolar. Tercihli Ticaret Anlaşmamız 1 Temmuz 2023 tarihinde yürürlüğe girdi ve iki ülke arasındaki ticaretin önümüzdeki dönemde daha güçlenmesi bekleniyor. Diğer bir önemli başlıksa ülkemizin Özbekistan’daki doğrudan yatırımları; Türk firmalarının Özbekistan’a yatırımları 1,5 milyar dolara ulaşmış ve önümüzdeki süreçte bu yatırımların daha da artması bekleniyor. Özbekistan’da 1900 civarında Türk firmasının olduğu söyleniyor. Bu firmaların çoğu tekstil, enerji, finans, sigortacılık gibi sektörlerde faaliyet gösteriyor. Özbekistan’ın genel ve ülkemizle olan 2023 dış ticaret rakamları trademap’de yayınlanmamış. Benim ulaştığım kaynaklarda da rakam farklılıkları söz konusu. Bu nedenle ben TİM verilerini ele alarak ihracat rakamlarımızı yorumlamaya çalışacağım.       

Yeni Özbekistan dönemi için 2017’den sonrayı düşünürsek 2017’den 2023 yılına ihracatımızın %243 oranında arttığını görüyoruz. Bu yıllar arasında ihracatımız yaklaşık 680 Milyon dolardan 1,65 milyar dolar seviyelerine gelmiş. Özbekistan’a en çok ihraç ettiğimiz ürün grupları; makine, mekanik cihazlar ve aletler, plastik ve mamulleri, elektrikli makine ve cihazlar, eczacılık ürünleri, boyalar, demir ve çelikten eşya, mobilyalar, kimyasal maddeler, hijyen havlu, bebek bezi ve anorganik kimyasallar. Özbekistan’dan ithal ettiğimiz ürün gruplarıysa; pamuk, bakır ve bakırdan eşya, çinko ve çinkodan eşya, plastikler ve mamulleri, mücevherci eşyası, metal cevheri, alüminyum ve alüminyumdan eşya, gübreler, meyveler ve sert kabuklu meyveler ve sebzeler diye özetleyebiliriz. 

Dış ticaretinde Çin, Rusya, Kazakistan ve Kırgızistan’ın ağırlığı var

Özbekistan Lihtenştayn ile birlikte dünyadaki iki “double landlocked’’ ülkesinden biri. Double landlocked terimi ülkenin kendisinin ve komşularının deniz ile bağlantısı olmamasını ifade ediyor. Bu noktada iki hususa dikkatinizi çekmek isterim. Özbekistan’ın denizle irtibatı olmamasına rağmen ticaret kültürünün olduğu bir ülke, nedeni de tarihsel faktör; tarihi İpek Yolu’nun üzerinde olması. Dikkatinizi çekmek istediğim diğer bir konuysa bu ülkeyle ticarette lojistiğin önemi. Tabi ki lojistik tüm ülkelere ihracatta önemli bir enstrüman fakat double landlocked ülkelerinde bu durum çok daha incelikli bir hal alıyor.       

Özbekistan’ın dış ticaretinde Çin, Rusya, Kazakistan ve Kırgızistan’ın ağırlığını görüyoruz. Detaylı olarak baktığımızda ihracatında en büyük partneri toplam ihracatının içinde yüzde 17 pay alan Rusya. Rusya’nın arkasından sırayla Çin, Türkiye, Kazakistan, Kırgızistan, Afganistan, Tacikistan, Türkmenistan, Polonya ve Azerbaycan, Özbekistan’ın ihracatında ilk on ülke. Özbekistan’ın ihraç ettiği başlıca ürün gruplarının; altın, pamuk ipliği, petrol gazları, rafine edilmiş bakır, ham bakır ve bakır teller olduğunu görüyoruz.        

Özbekistan’ın en fazla ithalat yaptığı ülkeyse ithalatından yüzde 22 pay alan Çin. Çin’in ardından Rusya, Kazakistan, G. Kore, Türkiye, Almanya, Türkmenistan, Hindistan, Brezilya ve Beyaz Rusya geliyor.     

Özbekistan’ın ithal ettiği başlıca ürün gruplarıysa; Makineler, motorlu kara taşıtları, demir ve çelik, mineral yakıtlar ve yağlar, elektrikli makine ve cihazlar, eczacılık ürünleri, plastikler ve mamulleri, demir ve çelikten eşya ve hububat olarak sıralanmakta.

 Semerkant ve Buhara Tarihi İpek Yolu’nun önemli şehirleri      

Özbekistan’ın Başkenti Taşkent olup diğer önemli şehirleri Namangan, Semerkant, Andican, Buhara olarak sayılabilir. Semerkant ve Buhara İslam geleneğinde kadim şehirlerdir. 36 milyon nüfusuyla Özbekistan’ın Orta Asya Cumhuriyetleri’nin en kalabalık ülkesi olduğunu söylemiştim. Özbekistan nüfusunun 2028 yılında 40 milyon kişi olacağı tahmin ediliyor. Genç bir nüfusa sahip olan Özbekistan’da nüfusun %16,6’sı 25, %23,1’i 15 yaşın altında. Özbekistan’ın demografi k yapısına bakacak olursak homojen bir yapısı olduğunu söyleyebiliriz. Ülkenin %80’i Özbek, %5,5 Rus, %5 Tacik, %3 Kazak, %2,5 Karakalpak ve %1,5’i Tatar olup ülkenin %88’i Müslüman %9’u Ortodoks ve %3’ü diğer dinlere inanmakta. Bana sorarsanız ticareti bilen bir toplum. Bu özelliklerinin tarihsel yönleri de olabilir. Tarihi İpek yolunun merkezlerinden Semerkant ve Buhara Özbekistan’ın önemli şehirleri.       

Türklere 30 güne kadar vize istemiyor    

THY ile İstanbul’dan Başkent Taşkent’e her gün direkt olarak uçuş bulunmakta ve yaklaşık dört buçuk saat sürmekte. Özbekistan ile aramızda iki saat zaman farkı bulunmakta. Türkiye vatandaşları için umumi pasaporta 30 güne kadar vize istenmemekte. Ama yine de otel rezervasyonunuzu ve dönüş biletinizin çıktısını yanınıza almanızı, eğer yanınızda numuneleriniz varsa “Bedelsiz Numune’’ olarak proforma faturanızı hazırda tutmanızı tavsiye ederim. Genel olarak güvenli bir ülke olmasına karşın havaalanından otele geçerken cep telefonu uygulaması vasıtasıyla taksi kullanmanızı tavsiye ederim. Birçok ülkede olduğu gibi taksiler yabancı olduğunuzu anladıklarında olması gerekenden çok yüksek meblağlar istemekte. Para birimi Som olup 1 TL bugünkü kurla yaklaşık 392 Som’a denk. Ülkede konuşulan resmi diller Özbekçe ve Rusça. Özbekistan 1993 yılında Latin Alfabesi’ne geçse de Kiril alfabesi hala kullanılıyor.          

Komşuları ile su sorunu var     

Özbekistan’ın ise Kazakistan ve Kırgızistan ile sınır sorunlarını çok büyük oranda çözmüş olsa da Afganistan ve Tacikistan ile cari sınır sorunları devam ediyor Önemli diğer bir sorunu da çevre sorunu... Pamuk üretiminde uygulanan yöntemlerin, toprağın ve suyun kirlenmesi ile birlikte Aral Gölü’nün kurumasına neden olduğu söyleniyor. Son olarak özellikle Kırgızistan ve Tacikistan ile su sorunu bulunuyor. Bölgede Özbekistan ve Türkmenistan, suyu daha çok tarım için kullanmak isterken, enerji sorunu çeken Kırgızistan ve Tacikistan ise suyu özellikle elektrik ve barajları için kullanmak istiyormuş.         

Kısaca bilmeniz gerekenler      

Özbekistan’a giriş kapınız başkent Taşkent olacak. Taşkent’te yaşayanlar ülkedeki en büyük satın alma gücüne sahip. Özbekistan’ın, kendisinin denize kıyısı olmadığı gibi, komşularının da açık denize kıyısı bulunmadığı (double landlocked) dünyadaki iki ülkeden biri. Bu nedenle karayolu ve demiryolu taşımacılığı dış ticaretinde çok büyük pay almakta. Ülkenin nispeten iyi ulaşım altyapısı sayesinde ihraç ürünlerinin ülkeye giriş yaptıktan sonra dağıtımlarını yapmak daha kolay. Özbekistan’da olumlu bir Türk Malı algısı bulunmakta lakin fi yat faktörü tüketici tercihlerinde önde gelen bir unsur. Lojistik ve farklı konularda avantajlarından dolayı Özbekistan’da Çin ürünleri de oldukça tercih edilmekte. Müşteri ya da potansiyel müşterilerin ziyaret edilmesi, mümkünse Rusça broşür ve katalog hazırlanması pazara girişte ve pazarda orta-uzun vadede kalıcı hale gelebilmek için önemli. Bu ziyaretlerde ülkemizden küçük hediyeler vermeniz yararlı olabilir. Özbekistan’ın yakın gelecekteki hedefl erini daha iyi anlamak için 2030 Özbekistan vizyonunu ve 2022-2026 kalkınma planını incelemenizi tavsiye ederim.   

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar