OVP üzerine bazı değerlendirmeler…
Geçtiğimiz hafta 6 Eylül Çarşamba günü 2024-2026 yıllarına ait Orta Vadeli Program (OVP) açıklandı. Aynı gün iş dünyası, sivil toplum, akademia ve basından 400 kadar katılımcıya Külliyede sunuş yapıldı. OVP ile ilgili rakamlara dayalı Power Point sunum bizzat Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve siyasetine ilişkin açıklamalar da bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından gerçekleştirildi. Bu arada aynı günlü mükerrer Resmi Gazetede de OVP yayımlandı.
2024-2026 dönemi OVP ile ilgili olarak bazı farklı ve hatta ilginç gelişmeler dikkat çekti.
Dikkat çeken hususlar; yaratılan yüksek beklenti, Cumhurbaşkanı’nın desteğine duyulan şükran, sunuma ilişkin iki farklı tespit ve rakamlara ilişkin bazı durumlar olarak sıralanabilir.
Yaratılan yüksek beklenti…
OVP ile ilgili düzenlemenin temel amacı, ekonomide öngörülebilirliği ve dolayısıyla istikrarı sağlama, bir bakıma siyasal iktidarları mali disipline yönlendirme.
Bilindiği üzere; OVP, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 16. maddesine göre her yılın Eylül ayının ilk haftasında yayımlanan bir yol haritası. Bu yol haritasında; geçmiş bir önceki yıl, içinde bulunulan yıl ve gelecek 3 yıl ile ilgili rakamlar var.
İlk kez 2006 yılında başlayan uygulamaya göre bu yıla kadar devreye giren OVP sayısı 18 ve bununla sayı 19 olmuş durumda. Yani 19 OVP yayımlanmış.
Ne yazık ki bu politika belgelerinde ortaya konulan makroekonomi ve maliye ile ilgili hedeflerin hemen hiçbiri tutturulamamış.
Böyle bir geçmişi veya deyim yerinde ise sabıka kaydı olan OVP’ler hakkında beklentileri böylesine yükseltmek niye?...
Cumhurbaşkanı’nın desteğine şükran duyma!...
Bakıyoruz, 6 Eylül günkü sunumla başlayan tüm konuşmalarda ve sunumlarda adeta Cumhurbaşkanı’na güçlü desteği görüyoruz. Bu şükran duygularını hem Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın ve hem de Hazine ve Maliye Bakanı’nın sürekli tekrarladığına şahit oluyoruz.
Bunu da anlamakta zorlanıyoruz. Unutmayalım, Cumhurbaşkanı Hükümetin başı ve OVP metinleri de hükümetlerin mali pusulası ya da yol haritası. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı bizzat OVP’nin sahibi ve aynı zamanda siyasi sorumlusu.
Usule ilişkin iki önemli tespit!
Birincisi, bugüne kadarkilerden farklı olarak bu yılki OVP açıklamasını Hazine ve Maliye Bakanı’nın yapmaması. Oysa bu dokümanın teknik anlamda sahibi ve sunanı geçmişte genelde Maliye Bakanları oldu. Bu sefer toplantıda bulunduğu halde Hazine ve Maliye Bakanı’na açıkça sıra gelmedi. Eski müktesebatının da verdiği rahatlıkla sunumu Cumhurbaşkanı Yardımcısı yaptı. Açıkçası işin siyaset tarafını da Cumhurbaşkanı üstlendi, oldukça uzun süre kürsüde kaldı. Bu kadar üst perdeden sahiplenme ilginç oldu.
İkinci tespitimiz de ilk kez bu politika belgesinde yapısal düzenlemelere yer verilmiş olması idi. Bu yıla ait OVP metninin sonuna 3. Ek olarak öncelikli reform alanlarına yönelik düzenlemelerin eklenmesi idi. Gerçi ilgili kurum ve kuruluşları, takvimi, eylem planı ayrıntılandırılmamıştı; ama başlıkları sıralanmıştı.
2024 ramlarının bazıları dikkat çekici…
■ 2023 yılı GSYH 25.5 trilyon lira iken 2024 yılında bu rakam 41.1 trilyon lira olarak öngörülmüş. Yani cari fiyatlarla GSYH artışı yüzde 61.5 olmuş.
■ Buna karşın 2024 yılı GSYH deflatöründe artış yüzde 55.3 olarak hesaplanmış.
■ Bu arada 2023 sonu TÜFE rakamı yüzde 65 olarak yükseltilerek revize edilirken, 2024 yılı sonunda bu rakamın yarı yarıya düşürülerek yüzde 33 olması öngörülmüş.
■ Ancak vergi gelirlerinde de 2024 yılında nominal artış yüzde 73 olarak hedeflenmiş.
■ 2024’ün yüzde 4 büyüme hedefine göre sanki rakamlar arasında çelişkiler oluşmuş.
Görünen o ki 2024 yılının ikinci yarısında ekonomide sert fren yapılacak. Bunun da gerekçesi olarak enflasyonun durdurulması ve programın son yılında tek haneye düşürülmesi gösterilecek. Ancak AK Parti’nin geçmişi bu yol haritasını çok doğrulamıyor.