OVP toplantısı keşke her ay yapılsa

H. Bader ARSLAN
H. Bader ARSLAN

● 2024'te %4.9 olarak gerçekleşeceği belirtilen bütçe açığının nasıl %3.1'e çekileceği konusunda bir detay göremedim

● Enflasyon hedefi hala yeterince gerçekçi değil ama daha makul

● Hükumetin %20 civarı enflasyonu başarı göreceği anlaşılıyor.

● Bu büyümeyle bu enflasyon hedefi zor tutar.

● Güncellenen OVP ne yazık ki gerçekçi olmayan, ayakları yer basmayan, para politikasındaki kazanımları destekleyecek ve mali sıkılaşmanın olmayacağı bir içerik taşıyor

● Ne yazık ki linkleri kopuk rakamlar silsilesi olmuş...

● Bunun adının orta vadeli temenniler olarak değiştirilmesi daha doğru olur

Bu sözler, önde gelen ekonomistlerin Perşembe sabahı Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve ilgili Bakanlar tarafından açıklanan Orta Vadeli Program’a (OVP) yönelik görüşleri. Büyük kısmı, OVP’yi ciddi şekilde eleştiren içerikler. Elbette, herkes programdan farklı beklentilere sahip olacağı için, eleştiri getirmek hakları da var. Ancak ben programa yönelik yapıcı olmayan eleştirilerden sakınılması gerektiğine inanıyorum.

OVP esasen hükümetin gelecek üç yıllık dönemde kamu idaresinin neler yapmayı planladığını ve bunun sonucunda ekonomik göstergelerin nasıl şekillenmesini beklediğini içeren bir niyet mektubudur. Program ile hükümet kamuoyuna “ben yakın gelecekte şu alanları öncelikli ele alacağım, politikamı bu çerçevede uygulayacağım ve şu sonuçlara ulaşmayı hedefliyorum” der. Bu noktadan sonra iki kritik aşama var: uygulama ve sonuçlar.

Birincisi, hükümetin vadettiği bu politikaları uygulayıp uygulamayacağı ve eğer uygularsa bunun ne ölçüde hayata geçirileceği. Bunun en çarpıcı örneğini 2021 sonunda açıklanan 2022-2024 OVP’sinde gördük. Programın kamuoyu ile paylaşılmasından sadece birkaç gün sonra, Merkez Bankası, programda uygulanacağı söylenen para politikasının tam aksi yönde, beklenmeyen ve ülkeyi krizin eşiğine getiren faiz indirim süreci başlattı. Sonuçlarını hep birlikte yaşamaya devam ediyoruz. İkincisi ise programın gerçekleşme sonuçları. Hedeflere noktasal olarak ulaşılması çok düşük bir olasılık ancak ne kadar yakınsanırsa o kadar iyi. Ben burada hedef ulaşılmasa da hedeflenen doğrultuda adımlar atılmasını anlamlı buluyorum.

OVP’nin ve OVP’ye yönelik eleştirilerin eksik bir bacağı var: hesap verebilirlik ve geçmiş performansa yönelik değerlendirme. Her OVP açıklamasında şunu görüyoruz. Hükümet kanadı, OVP’yi açıklarken, kimi zaman “geçen yıl bunları yapacağımızı ve şu hedeflere ulaşacağımızı söyledik ama sonuç şu şu nedenlerle bu oldu” tarzı bir özeleştiriyi yapıyor olsa da bunda eksik kalıyor. OVP’yi yorumlayanlar da, geçmiş performansı eleştirmek yerine yeni hedefleri eleştirmeye odaklanıyor.

Şimdi gelelim esas konuya. Ben eleştirilebilecek noktaları olsa da, son iki yılda açıklanan Orta Vadeli Programların yakın geçmişteki en iyi programlar olduğunu düşünüyorum. 2018-2022 dönemindeki programlar sivil toplum ve özel sektör ile istişareler son derece zayıftı ya da yoktu. Dahası bakanlıklar arası istişare bacağı da çok eksikti. İkincisi ve daha önemlisi, son iki OVP, yakın geçmişte uygulanan para politikasını ve bunun yarattığı devasa tahribatı onarmaya çalışan bir anlayışla hazırlanıyor. Daha geçen hafta Hazine Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in istifa dedikoduları endişeleri artırmışken, mevcut normalleşme adımlarına içeriden ciddi eleştiriler geliyorken, Türkiye’nin tek seçeneği ekonomik göstergelerin yeniden dengeye kavuşması iken, bu gidişatın bozulmasını isteyenleri destekleyecek şekilde “böyle program olmaz, ben bile daha iyisini yapardım” tadında açıklamalardan imtina edilmesi, yapıcı olmayan bu tavır yerine, eksiklerin ne şekilde giderilebileceğine yönelik somut öneriler getirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Bu noktada ben de bir önerimi paylaşayım. Ülkenin, Sayın Cevdet Yılmaz ve ilgili bakanların hazır bulunduğu açıklama ve sonrasındaki soru-cevap bölümüne benzer toplantıların daha sık yapılmasına ihtiyacı olduğuna inanıyorum. Geçen Perşembe yapılan toplantı keşke her ay yapılsa, ekonomi yönetimi her ay karşısına gazetecileri ve ekonomistleri alıp, yaptıklarını ve yapamadıklarını anlatsa, karşı taraf sorularını, eleştiri ve önerilerini yöneltse hem iletişim güçlenir, hem hükümet mesajlarını daha iyi ve doğrudan iletebilir, hem de kamuoyu daha verimli bir şekilde bilgilendirilebilir.

Yurtiçi

10 Eylül 10:00

Temmuz ayı sanayi üretimi
Temmuz ayı işgücü verileri

11 Eylül 10:00

Temmuz ayı ticaret hacim endeksi
Temmuz ayı inşaat maliyet endeksi

12 Eylül 10:00

Temmuz ayı ödemeler dengesi

 

Yurtdışı

10 Eylül 09.00: Almanya tüketici enflasyonu

11 Eylül 15:30: ABD tüketici enflasyonu

12 Eylül 15:15: Avrupa Merkez Bankası faiz kararı

12 Eylül 15:30: ABD üretici enflasyonu

13 Eylül 17:00: ABD Michigan güven endeksi

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar