OVP karargâhı nasıl çalışırsa sonuç alır?

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ

  Özellikle sivil örgütlenmelerde ülkemizin büyük boşluklarından birinin de karargâh oluşturma, çalıştırma ve denetleme eksikliği olduğu düşünülüyor. İronik bir tanımlama da yapılıyor: “ Biz de en iyi komisyon üç kişiden oluşur; ama ikisi mutlaka hasta olmalıdır!”

Çok sayıda insan ortak hedefe ulaşmak için bir araya gelince, “karargâh oluşturma ve karargâhın iş yapma tarzı” başarının gerek şartlarından biri haline gelir.

Karargâh güç aldığı topluluk ya da toplumun ortak hedefine ulaşmak için yapılacak işlere karar verir; uygular, sonuçlarını gözetir ve denetler.

Bir dizi devlet kurmuş ve yıkmış, ordular oluşturmuş, kıtalararası seferler gerçekleştirmiş, Nizâmülmülk’ten bu yana bürokrasi geleneğini sürdürmüş bir toplumda “karargâh geleneğinin güçlü” olmasını beklemek doğaldır. Çok sayıda düşünce insanımız bu görüşe katılmıyor; özellikle sivil örgütlenmelerde ülkemizin büyük boşluklarından birinin de karargâh oluşturma, çalıştırma ve denetleme eksikliği olduğu düşünülüyor. İronik bir tanımlama yapılıyor: “Biz de en iyi komisyon üç kişiden oluşur; ama ikisi mutlaka hasta olmalıdır!”

Küresel ya da ülke ölçeğinde büyük örgütlenmelerde, iş yerleri ölçeğindeki yapılarda etkin karargâh oluşturmanın yarattığı olumlu sonuçların çok sayıda örneği var. Başarılı örneklerin deneyim ve birikiminden yola çıkarak OVP Karargâhı’nın nasıl çalışması gerektiği konusundaki düşüncelerimizi dört alt başlıkta toplayabiliriz: Deneysel mesafelerin titizlikle ölçülmesi; Envanter, veri ve ihtiyaç önceliklerinin analizi, sonuçlarla ilgili yüzleşme özgüveni gösterilmesi ve uyum için dinamik uygulanması.

Deneysel mesafelerin ölçülmesi

OVP başarısı önemli ölçüde “deneysel mesafe ölçümlerine” bağlı olacaktır. Deneysel mesafe, düşlediğimiz, düşündüğümüz ve planlarımıza koyduğumuz hedefler ile uygulamada ulaştığımız hedefler arasındaki makastır. Her plan öngörüye dayanır; öngörülen sonuçlar ile ulaşılan sonuçlar arasında her zaman örtüşme sağlanamaz; hedefler olumlu ve olumsuz yönde sapmalar gösterir.

Planlı iş yaparken “hedef sapması” doğaldır; doğal olmayan, gerekli ölçümlerin yapılmaması, deneysel mesafelerin ölçülmemesi, hata kültürü oluşturarak, aynı hataların tekrarından kaçınılmamasıdır.

Devlet idaresinde onca deneyim ve birikim nedeniyle, OVP karargâhının “deneysel mesafe ölçümleri” yapmadığını düşünmek bile istemeyiz.

Deneysel mesafe ölçümlerinin “arka planına” bakmalıyız: Envanterleriniz yoksa ihtiyaçları net verilerle belirleyememişseniz, öncelikleriniz olsa olsa yöntemiyle saptanmışsa ve odaklanma eksikliği varsa başarı derecesi düşecektir.

Envanter, veri, öncelik ve odaklanma

Daha önceki yazımızda OVP gibi bütün ülke insanını ilgilendiren bir çalışmanın, ciddi bir kaynak envanteri olmadan başarılı olamayacağını yazdık. Envanter de yetmez, envanter verilerinden işe yarar enformasyon üretmek, enformasyonu da uygun yöntemlerle bilgiye dönüştürmek gerekir. Net bilgi olursa, ihtiyaçların öncelikleri belirlenebilir; ivedi olana odaklanma sağlanabilir.

OVP Karargâhı eldeki bilgi kaynaklarını yakından izliyor olmalıdır; yeni bilgi kaynakları da üretmeli ve çoğaltmalıdır. Belirlenen hedefler ile yaratılan sonuçlar arasındaki “sapmaları” değerlendirirken, hangi bilgilerin nitelik ve nicelik eksiklikleri bulunduğunun bir dökümünü de yapmalıdır.

OVP Karargâhı’nın, yaptığı iş üzerinde kontrol sağlayabilmesi için “veri kalitesi”, “veri değerlendirme modelleri” ve “veri işleme metotları” konusunda da yetkinliğini artırması gerekir. Bu yetkinliği anlamının tek bir yolu vardır; o da karargâhın “yüzleşme özgüveni”.

Yüzleşme özgüveni

OVP başarısı “yüzleşme özgüveni” gerektirir: Öncelikle karargâhın “kamuoyu bilgilendirme yöntemi” olmalıdır: Ayık ya da üç aylık sistemli kamuoyu bilgilendirmesi yapılmalıdır. Bu bildirimler lider-odaklı, akla geldiği zaman değil, önceden belirlenmiş gündeme göre yapılmalıdır. İkincisi, OVP Karargâhı’nın bir “sözcüsü” olmalıdır. Kamuoyu bilmelidir ki, yapılan açılamalar karargâhta paylaşılmış ve olgunlaştırılmıştır. Uzatılan her mikrofona verilen cevaplar, tek kişi-odaklı yönetim algısı yaratacak uygulamalar gerekli güveni oluşturmayacaktır. Üçüncüsü, hedefler ile sonuçlar arasında ki karşılaştırmalar yapılırken iç tutarlılık konusuna özen gösterilmelidir; ilkesiz gizlilik arkasında saklanılırsa, kuşkuyu artırır. Dördüncüsü, karargâhın sözcüsü de, lideri de “karşıt görüşlere” yer verilmeli, “ikna edici gerekçeler” üreterek tek seslilik imajı yaratmamalıdır. Beşincisi, kamuoyu bilgilendirmelerinde sapmaların iç koşullardan, dış koşullardan, yönetim eksikliklerinden, sistem aksamalarından ve kişisel eksiklerden kaynaklananları açıkça ortaya konmalıdır.

OVP Karargâhı deneysel mesafe ayarları, envanter, veri, bilgiye dayalı öncelik belirleme konularında açık bir iletişim-etkileşim sağlarsa, yüzleşme özgüveni ile de güven derecesini yükseltirse, sıra “uyum için dinamik planlama” aşamasına gelecektir.     

Uyum için dinamik planlama

Birikim gücünü korumak, uzun dönemli geleceği güven altına almak için envanter, veri, öncelik, model, metot ve analiz yöntemleri önemlidir; ama onlardan da önemli olan “sapmaları düzelterek ekonominin kendini yeniden üretmesini” sağlamaktır.

Değişen iç ve dış koşullara “uyum için dinamik planlama”; sapmaların tam zamanında “ince ayarlar” yaparak sisteme sokma, sistemin dayanıklılığını kesintisiz ilmeme ve gözleme süreçlerini kapsar.

OVP Karargâhı’nın verdiği sınavı hep birlikte gözleyeceğiz… Envanter, veri, net bilgi, etkin koordinasyon ve odaklanma ölçülerine ne kadar uyulduğuna bakacağız… Deneysel mesafe ölçümlerini ne kadar ciddiye aldığını göreceğiz. Yüzleşme özgüveni konusunda bir atılım yapıp yapmadığına hep birlikte tanık olacağız. Uyum için dinamik plana ne kadar inanıldığını, benimsendiğini ve içselleştiğini de test etme imkânımız olacak.

 

 

 

 

 

           

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar