Otomotiv sektöründe Çin dengeleri değiştiriyor

Dr. S. Armağan VURDU
Dr. S. Armağan VURDU DEVR-İ ÂLEM

Uluslararası Motorlu Araç Üreticileri Organizasyonu (OICA) verilerine göre küresel çapta otomotiv üretimi 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 10 artışla 93,5 milyon adede ulaştı. Asya bölgesi yaklaşık yüzde 59 payla dünya otomotiv üretiminde ilk sırada yer alıyor.  Satış rakamları incelendiğinde, 2023 yılında otomotiv satış hacminin bir önceki yıla göre yüzde 14 artarak 92,7 milyon adete ulaştığı görülüyor. Asya bölgesi yüzde 54 pay ve 50,5 milyon adet satış ile ilk sırada bulunuyor. Kuzey Amerika bölgesi ise 19,2 milyon adet satış ve yüzde 20,7 pay ile ikinci sırada. 2023 yılında toplam 3,6 trilyon dolar seviyesinde bulunan küresel otomotiv sektörü pazarının 2033 yılına kadar 6,8 trilyon dolara ulaşması öngörülüyor.

Çin’in küresel otomotiv sektöründeki ağırlığını giderek artırdığını görüyoruz. Yıllık 30,1 milyon adet üretim ve yüzde 35 pay ile Çin otomotiv üretiminde dünyada ilk sırada yer alıyor. Güncel verilere göre, Çin’den yurt dışına ihraç edilen araç sayısı son 3 yılda yaklaşık 3 kat artışla 5,7 milyona ulaştı. Tahminlere göre bu artışın devam etmesi durumunda 2030 yılında Çin’in araç ihracatı yıllık 7,3 milyona ulaşacak. Bu hızlı yükseliş sayesinde, Çin, Japonya, Meksika ve Almanya’yı geçerek dünyanın en fazla otomotiv ihracatı gerçekleştiren ülkesi konumuna yükseldi. Çin’deki araç üretiminin önemli bir kısmının çok uluslu firmalar tarafından gerçekleştirildiğini belirtmemiz gerek. Ancak BYD, SAIC Motor, Cherry, Geely, Great Wall Motors, NIO, XPeng ve Li Auto gibi Çinli otomotiv markaları da artık global ölçekte söz sahibi olmaya başladılar. Çinli otomobil üreticileri, Orta Doğu ve Afrika’da yüzde 8, Güney Amerika’da yüzde 6 ve Güneydoğu Asya’da ise yüzde 4’lük pazar paylarına ulaşmış durumda.

Otomotiv sektörünün geleceği olarak görülen elektrikli araçlarda da Çin’in hakimiyetini görmeye başladık. Çin merkezli BYD firması, üretim hacmi bakımından ABD merkezli Tesla firmasını geride bırakarak dünyanın en büyük elektrikli araç üreticisi konumuna erişmiş durumda. Elektrikli araçlardan bahsederken, bu araçların temel yapı taşlarından kritik minerallere de mutlaka vurgu yapmamız gerek. Lityum, kobalt, nikel, grafit gibi kritik mineraller, elektrikli araçlardaki batarya ve enerji depolama sistemlerinde yaygın olarak kullanılıyor. Üretim için kritik öneme sahip olan bu minerallerin tedariki noktasında da yine Çin ön plana çıkıyor. Dünyada Çin, lityum işleme kapasitesinde lider konumda bulunuyor. Günümüzde küresel lityum-iyon batarya üretiminde Çin yüzde 80’i aşan pay ile açık ara ilk sırada yer alıyor. Bu durum Çin’in elektrikli araç pazarındaki hakimiyetini kolay kolay bırakmayacağının bir başka göstergesi.

Otomotiv sektörü ülkemiz için de büyük öneme sahip. Türkiye'nin otomotiv endüstrisi, son dönemde küresel çapta konumunu giderek güçlendirdi. Yerel üretim kapasitesinin artması, uluslararası standartlara uygun kalitede üretimin gerçekleştirilmesi ve yenilikçi teknolojilerin benimsenmesi bu süreçte etkili oldu. 2023 yılında Türkiye’de toplam otomotiv üretimi bir önceki yıla göre yüzde 9 artarak 1,47 milyon adet seviyesinde gerçekleşti. Otomotiv satışları ise 1,28 milyon adete yükseldi.

Mevcut rakamlarla Türkiye, otomotiv üretiminde dünyada 13., Avrupa bölgesinde ise 4. sırada bulunuyor. Otomotiv üreticilerimiz, ihracatta da önemli bir rol oynayarak, ülkemizin ekonomik büyümesine katkıda bulunmakta. 2024 yılında sektör ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 6,3 artışla 37,2 milyar dolara ulaştı. Bu dönemde otomotiv sektörü toplam ihracat içinde aldığı yüzde 16,5 payla ülkemizin en fazla ihracat gerçekleştirdiği sektör oldu. Öte yandan 2018 yılında kurulan Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG), Türkiye'nin ilk yerli ve elektrikli araç üreticisi olarak büyük bir dönüm noktasını temsil ediyor. TOGG'un elektrikli araçlarına olan ilginin her geçen gün giderek arttığına tanıklık ediyoruz. Bu durum, Türkiye'nin otomotiv sektöründeki küresel rekabet gücü açısından da son derece önemli.

Ülkemizin otomotiv sektöründeki en büyük pazarı Avrupa Birliği’ndeki gelişmeler de bizi yakından ilgilendiriyor. Otomotiv sektörü, AB ekonomisi için gerek istihdam gerekse büyüme açısından en önemli sektörlerin başında geliyor. 2023 yılında AB'de otomotiv satışları 15 milyon adet seviyesinde gerçekleşti. Bölgede özellikle elektrikli araçlara yönelik yoğun bir talep bulunuyor. Ancak Çin’in otomotiv sektöründeki hızlı yükselişi AB’yi de etkilemiş durumda. AB otomotiv sektörü Çinli üreticilerin artan rekabeti karşısında zor bir dönemden geçiyor.

Küresel otomotiv sektörünün önümüzdeki dönemde büyük bir dönüşüm geçireceği açık. Elektrikli araçların yaygınlaşması, yenilikçi teknolojilerin sektöre entegrasyonu ve Çin’in bu alandaki baskın konumu, sektördeki rekabetin seyrini belirleyecek. Çin, üretim kapasitesi, ihracat gücü, kritik mineral rezervleri ve batarya teknolojilerindeki liderliği ile sektörde önemli bir rekabet avantajına sahip. Bu durum, diğer ülkeleri daha yenilikçi ve sürdürülebilir stratejiler benimsemeye itecektir. Diğer taraftan, Türkiye’nin otomotiv endüstrisi, uluslararası pazarlarda artan varlığı ile önemli bir oyuncu olmaya devam edecek. Ancak küresel pazardaki hızlı değişimler tüm ülkeler için bir adaptasyon zorunluluğunu beraberinde getiriyor. Dolayısıyla otomotiv sektörü, ekonomik değerinin yanı sıra, uluslararası güç dengelerini yeniden şekillendirecek bir itici güç olarak önümüzdeki yıllarda stratejik önem taşımaya devam edecek.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar