Otomobile ÖTV zammı niye yapıldı?
Nasıl bir düzenleme yapıldı?
30 Ağustos tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2912 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile ÖTV Kanunu’na ekli (II) sayılı listedeki 87.03 numaralı Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu’nda yer alan bazı otomobil türlerinin matrahları ve ÖTV oranları değiştirildi.
Anlaşılabilir dille özetlemeye çalışırsak, şu yapıldı diyebiliriz:
• Motor silindir hacmi 1600 cm3’ü geçmeyen ve ÖTV matrahı 70 bin lirayı aşmayanlar 85 bin liraya ve 85 bin lirayı aşmayanlar da 130 bin liraya yükseltildi, ancak ÖTV oranları değiştirilmedi,
• Motor silindir hacmi 1600 cm3’ü geçmeyen ve ÖTV matrahı 120 bin lirayı aşan otomobillerin ÖTV oranı yüzde 60’tan yüzde 80’e çıkarıldı,
• Motor silindir hacmi 1600 cm3’ü geçen ve fakat 2000 cm3’ü geçmeyen ve ayrıca ÖTV matrahı 135 bin lirayı aşan otomobillerin ÖTV oranı da yüzde 60’tan yüzde 80’e yükseltildi,
• Motor silindir hacmi 1600 cm3’ü geçen ve fakat 2000 cm3’ü geçmeyen ve ayrıca ÖTV matrahı 170 bin lirayı aşmayan otomobillerin ÖTV oranı da yüzde 100’den yüzde 130’a ve 170 bin lirayı aşanlarda da yüzde 110’dan yüzde 150’ye çıkarıldı,
• Motor silindir hacmi 2000 cm3’ü geçenlerden (elektrik motor gücü 100 kW’ı geçip motor silindir hacmi 2500 cm3’ü geçmeyenler) ve ÖTV matrahı 170 bin lirayı aşmayan otomobillerin ÖTV oranı yüzde 100’den yüzde 130’a yükseltildi, diğerleri ise yüzde 110’dan yüzde 150’ye ve yüzde 160’dan yüzde 220’ye çıkarıldı.
Yani; küçük araçlarda ÖTV oranı artırılmadığı gibi matrahları genişletildi ve fiyatları 4-5 bin lira civarında düşürülmüş oldu.
Ancak; özellikle 2000 ccm3 üzerindeki araçların ÖTV oranları çok artırıldı. Özellikle en yüksek segmentteki otomobil fiyatları uçtu; şöyle ki gümrük giriş fiyatı 100 lira olan bir otomobil üzerindeki yük 277 lira oldu ve araç fiyatıyla beraber 377 liraya yükseldi.
Yeni ÖTV matrah ve oranlarının da 1 Eylül tarihinden itibaren uygulanacağı açıklandı.
Bu düzenleme niçin yapıldı?
Düzenlemenin niçin yapıldığı konusu çok açık değil.
Kamuoyuna ve basına yansıyan görüşlerden ÖTV zammının, özellikle lüks otomobil ithalatının cazibesini ortadan kaldırmak üzere yapıldığı ve dolayısıyla ödemeler dengesi üzerindeki olumsuz etkisinin azaltılmasının amaçlandığı ifade edildi.
Bu arada tamamı ithal edilen 1600 cm3 üzerindeki araç ithalinden vazgeçilerek özellikle yerli otomobile ilginin artırılmasının sağlanacağı belirtildi.
Hatta en düşük segmentteki otomobillerin ÖTV matrahları da artırılarak küçük de olsa fiyat cazibesi yaratılmak istendiği öne sürüldü.
Konuya bir de bütçe rakamları açısından bakalım.
2020 yılı vergi geliri hedefi 784 milyar lira olup bunun içinde ÖTV’nin payı 175 milyar lira. Yani toplam vergi gelirlerinin yüzde 22’si (neredeyse dörtte biri) ÖTV’ye dayalı.
ÖTV gelirleri içerisinde motorlu taşıtlardan alınması hedeflenen tutar 19 milyar lira civarında ve bu da tüm ÖTV gelirlerinin yüzde 11’ini oluşturuyor.
İşin daha da cazip tarafı 2020 yılının 7 ayında motorlu taşıtlardan toplanan ÖTV tutarı 16 milyar liraya ulaşmış görünüyor. Yani; 2020 yılının 7 ayında bütün yılın hedefinin yüzde 85’i yakalanmış anlamına geliyor. Zaten geçtiğimiz haziran ve temmuz aylarındaki ucuz kamu bankaları kredisiyle destekli otomobil satışları doğal olarak bu sonucu doğurmuş durumda.
Bütün adaletsizliğine, Türkiye’nin bu alandaki dünya şampiyonluğuna rağmen vergi verimliliği çok yüksek olduğu için bu kalem önemini korumaya devam ediyor. Bu bile düzenleme için yeterli neden sayılır.
Yapılan düzenleme ile beklenen amaç sağlanacak mı?
Otomobil Sanayicileri Derneği ve Otomobil Distribütörleri Derneği verileri de 2020 yılının ilk yarısında özellikle motor hacmi 1600 cm3 altı araçların çok satıldığını gösteriyor.
Bu seğmendeki otomobillerin satışlardaki payı yüzde 85’in biraz üzerinde.
Bu yılın yarısında satışlardaki artış oranı yüzde 32 civarında ve oran yüzde 95’lerde.
Buna karşın 2000 cm3 üzerindeki otomobillerin toplam otomobil satışları içindeki payı yüzde 1’in altında (binde 6 civarında) ve üstelik bu yılın yarısındaki satışlar yüzde 18 düşmüş durumda.
İşin özü şu: Bu düzenleme ile lüks segmentteki otomobillerin ithalatını frenlemek çok doğru görülmüyor. Çünkü bu grubun toplam satışlardaki payı çok düşük.
Kaldı ki iktisat teorisine göre değeri çok yüksek mallara olan talep esnekliği de zayıftır, katıdır; yani fiyatı ne olursa olsun almak isteyenler alır. Bu da ödemeler dengesine katkı sağlamaz. Lüks otomobilleri kamu kesimi almasın diyoruz, onun da ÖTV muafiyeti var.
Dolayısıyla bu düzenlemenin vergi hasılatı dışında çok anlamı yok, zaten çok da anlaşılmış değil.