Ortadoğu’da arabuluculuk rekabeti
Ortadoğu hep aynı; karışık.
Küresel dünyanın tek başat ülkeli sistemden, çoklu güç dengesi sistemine geçişi, karışıklığı daha da arttırmış durumda.
En büyük karışıklık İsrail'de;
Netanyahu'nun liderliğindeki aşırı sağ koalisyonun yargıyı hükümet kontrolü altına alma çabası, İsrail'de ordu ve Başbakan'ı karşı karşıya getirmiş durumda. İsrail'de 7 aydır devam eden sokak gösterilerine artık gizli servis Mossad üyeleri de, yedek askerler de açıkca katılmaktan kaçınmıyorlar. Netanyahu'nun İsrail Genelkurmay Başkanı Halevi'ye "orduya çeki düzen ver" talimatı verdiği, ancak Halevi'nin "yaşananlar karşısında tarafsız davranmak çok zor" diyerek bir nevi rest çektiği İsrail basınında yazılıp çiziliyor.
SUUDİ-İSRAİL BARIŞMASI YAKIN
Bir yandan artık güvenlik bürokrasisine de varan hükümete karşı duruşla başa çıkmaya çalışan Netanyahu, bir yandan da İsrail- Arap barışmasının kilit halkalarından Suudi Arabistan'la normalleşmeye doğru yürüyor. Bu konuda aracı ABD yönetimi.
Suudiler'in normalleşme için en önemli şartı, "İran'ın olası gazabına" karşı, ABD'den açık ve net koruma sağlanması. NATO'nun 5. maddesindeki "bir müttefike yapılmış saldırı, diğerine de yapılmış sayılır" ilkesini, ABD-Suudi Arabistan ilişkilerine de taşımak istiyor Riyad yönetimi. Ayrıca Filistin meselesinin de, unutulmak için bırakıldığı tozlu raflardan indirilmesi yönünde çabaları da var Suudilerin; Ürdün'deki Suudi Büyükelçisi'nin sürpriz bir kararla Kudüs'te Filistin yönetimi nezdinde de "akredite edilmesi" bunun işareti.
ABD'nin karşı talebi ise, Suudilerin Çin'le olan ilişkilerini sınırlandırmaları. Malum; Suudi Arabistan-İran normalleşmesinde arabuluculuğu Pekin üstlenmişti. Bu durum belli ki Washington'un epey canını sıkmış. Biden yönetimi, Çin'in Ortadoğu'daki arabuluculuğuna, bir başka arabuluculuk ile karşılık vermenin peşinde.
SUUDİLER'İN KENDİSİ DE ARABULUCULUK PEŞİNDE
Ortadoğu'da bugünlerdeki "en yaygın spor" haline gelmiş durumda bu arabuluculuk işi; Suudi Arabistan'ın, El Beşir'in düşürülmesi sonrasında bir türlü kendine gelemeyen Sudan'ın normalleşmesi adına toplantı üzerine toplantı yapması bu yüzden.
Suudiler ayrıca bir de Ukrayna- Rusya barışı için arabuluculuk peşinde; Türkiye'de AK Parti hükümeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "rakip" olmaya çalışıyorlar bu konuda.
ANKARA'NIN ATTIĞI SON ADIM KAFALARI KARIŞTIRDI
Uzun süredir Ortadoğu ülkeleri ile normalleşme peşindeki AK Parti hükümetinin attığı bir adımın, Ortadoğu karmaşasına yeni bir unsur daha eklediğini de ayrıca not etmek gerekiyor.
Cumhurbaşkanlığı'nda, Diyanet İşleri Başkanı'nın da hazır bulunduğu Dünya Müslüman Alimler Birliği heyetiyle bir araya geldi Cumhurbaşkanı Erdoğan. Toplantı davetlilerinin ezici çoğunluğu Müslüman Kardeşler/ İhvan hareketinin başka başka ülkelerdeki temsilcisi konumunda olduklarından, Ortadoğu'da başta Mısır ve Körfez Arap ülkeleri olmak üzere, pek çok başkentte bu toplantı yüzünden kaşların kalktığını düşünmek yanlış olmaz.
Belli ki Mısır Cumhurbaşkanı Sisi'nin ziyaretinden de, Körfez'den gelecek milyarlarca dolarlık yatırımdan da umut kesilmiş Ankara'da; Yoksa böyle bir toplantıya kalkışılır, üstelik fotoğraf verilir miydi?