Ordu’da bienal tadında bir sergi
Alper Aydın’ın ilk kişisel sergisindeki eserler, doğadaki değişimlerle birlikte izleniyor
Hepimiz “serap” sözcüğünün anlamını biliyoruz, bu optik yanılsamayı yaşayanlarımız da vardır mutlaka. Bir de “fata morgana” var; o da bir hava olayı. Hava kütlelerinin dikey olarak dağılmasıyla oluşuyor ve farklı yoğunluktaki hava katmanları arasında optik bir yansıma olarak ortaya çıkıyor. Böylelikle ufuktaki bir nesne, havada asılı ya da çoklu olarak görülebiliyor.
Geçtiğimiz hafta bu olayın yaşandığı yerlerden biri olan Yason Burnu’ndaydım. Alper Aydın’ın sergisi için gitmiştim Ordu’ya. Yason Burnu’nun hikâyesini geçtiğimiz Cuma günü Odak köşesinde anlattım (https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/deniz-ruzgar-ve-efsaneler/698949). Sıra, Alper Aydın’ın sergisinde… Aydın, bu ilk kişisel sergisine “Fata Morgana” adını vermiş. Bienal tadında bir açık hava sergisi. 100 hektarlık bir alana yayılmış.
Yeryüzünün jeolojik oluşumunu, Âdem ile Havva'nın yaratılış mitini, insanoğlunun doğa ve yaşam ile kurduğu diyaloğu, insan sonrası Dünya'yı imleyen eserler, sanatçının doğup büyüdüğü Yason ve Sülü Burnu’ndaki deniz ve açık arazilerle tarihi Yason Kilisesi ve Taşbaşı Sanat Alanı’na konuşlandırılmış. Gündoğumundan günbatımına, fırtınadan yağmura yaşanan doğa olayları, yarımadadaki ve denizin içindeki eserleri de etkiliyor. Yani “Fata Morgana”da eserler, doğadaki değişimlerle birlikte izleniyor…
Bu haberin ve köşemizdeki diğer haberlerin ayrıntıları için lütfen https://www.ekonomim.com/yasam-keyfi adresine geçiniz...
“İstanbul Modern binası Boğaz’ın sularından henüz üstüne su sıçramış bir deniz canlısı gibi”
İstanbul Modern, yeni müze binasının mimarı Renzo Piano’yu ağırladı. İstanbul’a nitelikli bir mekân kazandırmak amacıyla yeniden tasarlanan müze binasının ziyaretçi odaklı bir anlayışla her türlü kültür-sanat ve eğitim faaliyetine olanak tanımak üzere planlandığını vurgulayan İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı, “Renzo Piano, müze mimarisinin günümüzdeki en önemli isimlerinden biri olarak İstanbul’a uluslararası sanat çevrelerinin dikkatini çekecek ve bu eşsiz kentin değerini yansıtacak bir müze binası kurma hayallerimize ortak oldu” dedi.
Yeni müze binasının tasarım sürecine ilişkin detaylar aktaran Renzo Piano ise şunları söyledi:
“Bu bina Boğaz’ın sularından henüz üstüne su sıçramış bir deniz canlısı gibi. Yerçekimine meydan okuyarak yerden yükselen, böylece bir tarafındaki deniz manzarası ile diğer tarafındaki park ve tarihi Orta Çağ’a dayanan Galata bölgesi arasında şeffaflığıyla ilişki kuran bir bina yapmak istedik. Bakışı engelleyen hiçbir şeyin olmadığı, âdeta havada asılı duran bir mekân tasarlayarak çoklu düzlemler oluşturduk. Projeye böylece güçlü bir nitelik daha kazandırmayı önemsedik. Zemin katta, bir ormandaki ağaç gövdeleri gibi derinlik hissi veren kolonlar bulunuyor. Yukarıya doğru birinci, ikinci katlara ve son olarak terasa çıkıyor, burada güneye bakınca Boğaziçi’nin sularıyla bütünleşen su havuzuna ve ışığın tanımladığı sonsuzluğa ulaşıyoruz.”
ENKA Açıkhava Tiyatrosu’nun yaz dönemi etkinlikleri 10 Temmuz’da başlıyor
ENKA Açıkhava Tiyatrosu’nun etkinlik programı 10 Temmuz’da başlıyor. Farklı sanat dallarından seçkin örneklerle nitelikli yorumları bir araya getiren program, 16 Eylül’e kadar devam edecek. Öğrenciler etkinlik biletlerini, sanatın erişimine katkı sağlamayı amaçlayan ENKA Sanat’ın 40. yaşına özel 40 TL’den edinebilecek. Film gösterimlerinde “1 bilet alana 1 bilet bedava” kampanyası tüm sanatseverler için geçerli olacak.
Pera Müzesi’ne Brandverse Awards’tan Altın Ödül
Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, Marketing Türkiye-Boomsonar iş birliği ile hayata geçirilen ve Deloitte Türkiye’nin jüri değerlendirme sürecine uzmanlığıyla katkı sağladığı Brandverse Awards’ta “Sosyal Medya ve Dijital” başlığı altında yer alan Müze Kategorisinde Altın Ödül’ün sahibi oldu.
HAN Spaces Levent’in yeni sergisi “Mesai Saati”
Sanatın herkes tarafından ulaşılabilirliği, aslında bir lüksten öte bir ihtiyaç olduğu gerçeği ile yola çıkan ArtPick ile esnek çalışma ofisi kullanıcılarını sanattan alacakları ilhamla verimliliklerini artırmayı amaçlayan, sanatı müzelerden ofislere getirme fikri ile farklı bir iş yapış şekli olan HAN Spaces’te “Mesai Saati” sergisi sürüyor. Yaz ayları boyunca sürecek olan sergi, HAN Spaces ve ArtPick iş birliği ile gerçekleştirilen dizinin yedincisi…
Cumhuriyetimizin 100. yılında “Asırlık Restoranların Zamansız Tabakları” Kültürümüzün ve tarihimizin bir parçası haline gelen restoranların ortak noktası olan “zamansızlık ve kalite” vurgusundan yola çıkarak hazırlanan Cumhuriyetimizin 100. Yılında Asırlık Restoranların Zamansız Tabakları etkinliğinde markalaşmış asırlık restoranların sevilen yemekleri Şef Simay Öztürk’ün yorumu ve Mehmet Yaşin’in anlatımıyla deneyimlendi. Jumbo tarafından gerçekleştirilecek etkinlikler serisinin ilkinde Hacı Abdullah Lokantası’ndan Abdullah Korun ve Turgut Gülen, Pandeli Lokantası’ndan Özay Çınar, Şef Abdullah Sevin, Yanyalı Fehmi Lokantası’ndan Can Sönmezer ve Tarihi Karaköy Balıkçısı’ndan Hakan Karaman gibi İstanbul’un yüz yıllık restoranlarının günümüzdeki temsilcileri aynı masada buluştu.
Nişantaşı’nda bir İtalyan: Marcello
Marcello, The Stay Boulevard Nişantaşı’nın en üst katında. Muzaffer Yıldırım’ın sahibi olduğu The Stay grubunun bir yatırımı. Adını Marcello Mastroianni’den alıyor. İtalya genelinden en iyi lezzetleri bir araya getiren bir restoran olarak öne çıkan Marcello’nun mutfağında Napolili Executive Şef Luigi Mariconda ve Genovalı focaccia şefi Massimiliano Nardo bulunuyor. Marcello’da sadece kendilerine özel olarak üretilen peynir ile yapılan ve İtalya’nın Recco bölgesine özgü bir lezzet Focaccia tipo Recco öne çıkıyor. Recco, Liguria’nın gastronomi başkenti. Efsaneye göre 12. yüzyılda yaşanan zor dönemde Recco vatandaşlarının sahip oldukları az miktarda un, su, zeytinyağı ve biraz peynirle yapılmaya başlanmış. Yumuşak, hafif aromalı inek sütünden yapılmış bugün kolay kolay bulunmayan bu peynirin en lezzetli hali, üretimden itibaren 12. günü…