Onların gündemi “enflasyonsuzluk” bizimki ise enflasyon
Yukarıdaki başlığı bundan tam 3 yıl önce Milliyet Gazetesi’ndeki köşe yazısında kullanmıştım. Yine bir Jackson Hole toplantısı öncesi toplantının gündemine dair bir yazıydı. Jackson Hole dedikleri Amerika’nın Wyoming eyaletinde küçük bir dağ kasabası.
Dünya finans sistemine yön veren güçlü isimlerden oluşan dar bir grup 1982’den bu yana her yıl ağustosun son perşembesi bu sakin kasabada bir araya gelip dünya ekonomisinin sorunlarını konuşurlar. Geçmişte TCMB başkanları da bazı Jackson Hole toplantılarına katılmış, dünya finans sistemine yön verenlerle dostluklar kurmuşlardı.
1978’den beri Kansas Fed’in ev sahipliğini yaptığı toplantıların görünen yüzünde, açıklanan bir tema ve bu tema çerçevesinde katılımcıların yaptıkları sunumlar vardır. Bu sunumlar önemlidir ancak biraz da teoriklerdir. Görünmeyen yüzünde ise öğlen ve akşam yemeklerinde, sosyal buluşmalarda ve koridor sohbetlerinde konuşulanlar yer alır. Bu kısımda olan biten “kayıt dışı”dır. Pandemi nedeniyle bu yılki toplantı online yapılacak ancak içerik neredeyse 2017 ile aynı.
Üç yıl önce Jackson Hole’da tartışılan ana başlıklardan biri ABD ve diğer gelişmiş ekonomilerin içinde bulundukları düşük enflasyondan nasıl çıkacaklarıydı. Bugünkü ana konu ise aşağı yukarı yine aynı.
Ne yazık ki Türkiye açısından da resim aynı. Üç yıl önceki yazıda “Türkiye ise onların aksine enflasyonu nasıl düşüreceğinin yollarını arıyor. 180 ülke arasında en yüksek enflasyon oranına sahip 25’inci ülkeyiz. G-20’de ilk sırada, Avrupa’da ise Ukrayna’dan sonra ikinciyiz” demişiz.
Bugün yine aynı noktadayız, hatta daha da gerideyiz. O zaman bizden daha yüksek enflasyona sahip 24 ülke vardı, şimdi ise 18. O zaman Avrupa’da bizden daha kötü durumda Ukrayna varmış, şimdi kimse yok. İkinci sıradaki Belarus’un enflasyonu bile bizden 5-6 puan aşağıda.
Üç yıl önce “Enflasyonun düşük seyrettiği, dışarından enflasyon değil deflasyon ithal ettiğimiz bir dönemde hedeften bu kadar sapmak iyi değil. Petrol ve emtia fiyatlarının gerilediği bir ortam düşük enflasyon için oldukça uygundu. Geçmişte bizim gibi yüksek enflasyon sorunu yaşayan Güney Afrika ve Hindistan, hatta Brezilya bu ortamın etkisiyle düşük enflasyona geçtiler. Türkiye hâlâ hedefin üzerinde seyreden bir enflasyonla uğraşıyor” demişiz ve “Bir de emtia ve enerji fiyatları artıyor olsaydı ne olurdu?” diye sormuşuz. Aynı değerlendirmeler bugün de geçerli. Birçok ülke konjonktürün yardımıyla da olsa enflasyon sorununu çözdü biz hala uğraşıyoruz.
Petrol fiyatları yıl başında olduğu gibi 65 dolar dolayında kalsaydı, halimiz nice olurdu?
Bugün gelişmiş ekonomilerde enflasyon yüzde 1’in altında seyrediyor.
Amaçları bu oranı yüzde 2’ye yaklaştırmak. Biz ise hedefin çok üzerinde seyreden enflasyonu hedefe yaklaştırmayı bıraktık, sadece frenlemeye çalışıyoruz.
Jackson Hole’a dönersek; bu toplantılar önemlidir. Bugün ve yarın bir kulağınız burada olsun. Çünkü Fed başkanları bazı önemli mesajları burada verirler. Katılımcıları merkez bankası başkanları, maliye bakanları, akademisyenler ve bankacılardan oluşan etkili bir gruptur. Davos gibi show yanı değil, içeriği güçlü bir buluşmadır. Fed ve ECB başkanları bazı önemli politika değişikliklerinin sinyallerini Jackson Hole toplantılarında vermişler, piyasaları etkilemişlerdi. Bu yıl Fed başkanı Powell da ileride hatırlanacak konuşmalardan birini yapabilir.