Önden yüklemeli enflasyon büyümesi

Şeref OĞUZ
Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Enflasyonun yüksek seyri sebebiyle tüketicilerin gaza basması, ekonomide büyüme balonu oluşturdu. Türkiye ekonomisi ilk çeyrekteki %7,5’lik büyümenin ardından 2’nci çeyrekte de %7,6 oranında büyüme gösterdi. Özeti şudur ki büyüme; harcamalarla (payı %22,5) oluşmuş…

Nitelikli büyüme, tüketimden ziyade refah üreten, emeğin katısı, ihracatın desteği ve yatırımların gücüyle oluşur. Oysa bizdeki büyüme; emeğin aldığı payın düşük, tarımın gerilediği bir kompozisyon arz ediyor. Fiyatlardaki artış eğiliminin devam edeceğinden korkan, borçlanarak dahi olsa tüketmiş.

TÜRKİYE EKONOMİ MODELİ Mİ?

İkinci çeyrek büyümesini, ekonomi yönetimi; uyguladıkları Türkiye Ekonomi Modeli’ne bağlıyor; “kalan dönemde de büyüme sürecek, artık ekonomimizin alametifarikası, dengeli, sürdürülebilir ve istihdam odaklı büyümedir.” İyi de savundukları Heterodoks modelinin yapabildiği, cari açık üretmek.

Çalışanların aldığı pay küçülürken, işverenlerin büyümeden daha fazla pay alması, bu modelin aslında kime yaradığının da ifadesi gibi… Unutulmasın ki hiperenflasyon ortamındaki büyüme rakamı, aşırı tüketim ile adeta önden yüklemeli hale gelmiş, siyasete “büyüdük” söylemi üretmiş ama önümüzdeki çeyreklerdeki yavaşlamayı da adeta müjdelemiş(!) gibi…

İKİ SORU İKİ CEVAP

Büyümede asgari ücrete yapılan zammın etkisi var mı?

Temmuz ayında asgari ücrette ara bir artış yapıldı ve maaşları yaklaşık %30 oranında artırdı. Ocak ayında asgari ücret %50,5 ile rekor düzeyde artırılmıştı. Bu da üretimden ziyade tüketim ile büyümenin doğal zeminini oluşturdu.

Bu büyüme sürebilir mi?

Yeni alınan makro ihtiyati tedbirler, tüketimin hızını kesecek. Bu da büyümenin motoru olan tüketimi işlevsiz kılacağından, yatırım, ihracat desteğinden mahrum büyüme, küçülerek devam edecek demektir. 2023’ün çeyreklerinde negatif büyüm (küçülme) yaşanacağını söyleyebiliriz. Oysa seçime küçülerek gitmek istemeyecek olan hükümetin, asgari ücrete rekor zam olmak üzere piyasayı paraya boğacağını (sahte refah) tahmin ediyorum.

NOT

DEĞERSİZ LİRALI YÜKSEK BÜYÜME Mİ?

Seçim sürecinde büyümeyi sürdürebilmek için enflasyonu patlattık. Ekonomi bakanının söylemi şu: “Büyümeden taviz vermiyoruz. Büyümeden taviz vermediğimizde enflasyonla mücadele zaman alır.”

Önümüzdeki aylarda baz etkisi, yaz etkisi, güz etkisi üzerinden enflasyon rakamlarında hız kesme görüleceği vurgusu fazlaca yapılıyor. Oysa TÜİK rakamları indirse de hayat pahalılığı, olduğu yerde duruyor, dolar pozisyonunu koruyor.

Soru şudur; liranı değersizleştiren enflasyona aldırmamak, nasıl bir büyüme öyküsü yaratabilir? Olsa olsa seçim ekonomisinin “refah bombardımanı” ile tüketimi daha da körüklenir. Ve seçim bittiğinde geriye, katlanmış enflasyon ile küçülmeye yüz tutmuş büyüme kalır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Liyakat mi sadakat mi? 21 Ekim 2024