Öncü göstergeler
Kritik performans göstergelerini belirlemek zor iş. Olaylar gerçekleşmeden sinyal veren ve harekete geçmemizi sağlayan öncü göstergeleri bulmak, daha da zor iş. Ruj satışlarından hamburger fiyatlarına ve borsa tüyolarına uzanan bir gezinti yapıp bu konuyu konuşalım mı?
Performans göstergelerini üçe ayırmak mümkün. Öncü göstergeler, işlerin nasıl gelişeceğini söyler. Mesela imalat sanayiinin aldığı siparişler veya inşaat sektörünün başvurduğu bina izinleri. Çakışan (coincident) göstergeler, işlerin nasıl gitmekte olduğunu söyler. Mesela çalışan sayısı veya üretim miktarı. Artçı göstergeler ise performansımızın nasıl gerçekleştiğini söyler. Mesela ciro veya dönem kârı.
Bence bunların en kıymetlisi, öncü göstergeler. Zira harekete geçme ve bir şeyleri değiştirme imkânı veriyor. Ancak bu tip göstergeleri belirlemek pek kolay değil. Bu yüzden de bazı kısa yollar kullanılıyor. Üç örnek vereyim.
RUJ SATIŞLARI. Ekonomik sıkıntı dönemlerinde ruj satışlarının arttığı söylenir. Lüks ürünlere para harcayamayan tüketicilerin kendilerini iyi hissetmek için bu tip ürünlere para harcamaya başladığı düşünülür. Nitekim dünya kozmetik devi Estee Lauder’in sahibi Leonard Lauder de New York’daki 11 Eylül terör saldırılarından sonra ruj satışlarının arttığını söylemişti. Elbette konuya daha geniş bakmalıyız. Ekonomik zorluk dönemlerinde bazı ürünlerin öne çıkabileceğini, daha da önemlisi, bazı ürünlerin satışlarındaki artışın bir durgunluk sinyali olabileceğini düşünmekte yarar var.
BIG MAC ENDEKSİ. Sene 1986. The Economist dergisi, döviz kurlarının doğru seviyede olup olmadığını test etmek için bir endeks icat eder. Bunun için dünyanın her yerinde aynı standartta satılan bir ürün seçer: Big Mac menü. Döviz kurları tam dengedeyse Big Mac’in fiyatı her yerde aynı olmalıdır. Mesela ABD’de 10 dolar olan bir şey, para birimi doların onda biri olan bir ülkede 100 birime satılmalıdır. Eğer bu ülkedeki fiyat, mesela 80 birimse, ya para birimi olması gerekenden daha değersizdir (ve muhtemelen değerlenecektir) ya da Big Mac fiyatları olması gerekenden ucuzdur (ve muhtemelen zamlanacaktır). Tam aksine, eğer bu ülkedeki fiyat, mesela 120 birimse, ya para birimi olması gerekenden daha değerlidir ya da Big Mac fiyatları hayli pahalıdır. Elbette, döviz kuru gibi çok çeşitli sebeplerle şekillenen bir hususu tek bir kalemle değerlendirmek çok sağlıklı değil. Ancak yine de bir ilk gösterge olarak arada bakmakta yarar var.
BORSA TÜYOLARI. Sene 1929. Daha sonra ABD Başkanı olacak John F. Kennedy’nin babası zengin bir işadamıdır. Ofisine giderken ayakkabılarını boyatmak için durur. Boyacının kendisine hisse senedi tüyosu vermesi ile zihninde bir şimşek çakar. Demek herkes borsaya hücum etmiştir. Üstelik bu kişiler kendilerini tavsiye verecek kadar yetkin görüyordur. O halde fiyatlarda zirve ve onu izleyen çöküş yakındır! Yatırımlarını hemen satar. Birkaç ay sonra gelen Büyük Buhran’a elinde bolca nakitle girecektir.
Tüm okurlarımıza sağlıklı, mutlu, nice bayramlar diliyorum.