Olumsuzlukların içinde gençlere ilham verecek güzellikler de var
Resim ve heykel sanatçısı Cengiz Yatağan, sanatın iyileştirici yönünü sosyal fayda yaratmak için kullanan bir isim. Eserleri ile “sınırları esneterek bize kendi enerji gücümüzü hatırlatmaya yardımcı olmaya” odaklanan Yatağan, geçtiğimiz yıl Çevre ve Sokak Hayvanları Derneği yararına sanatçı arkadaşları ile karma sergi düzenledi. Bu sene de 31 Mart’ta düzenleyeceği etkinliğin gelirini sokak hayvanlarına bağışlayacak.
Eserlerinin Paris, New York, Miami, Berlin, Saatchi Gallery, Start fair / London, CI Contemporary Istanbul, Artweek Akaretler gibi çok önemli yurt içi ve yurtdışı galerilerde sergileyen Cengiz Yatağan ile sanat, teknoloji ve sosyal fayda üzerine konuştuk.
Aşkla sarıldığınız her şey sanattır
“Uzun yıllar tuval üzerine akrilik resimlerle geleneksel anlayışta her parçası bir bütüne, bütünün de parçalarına bağımlı bir organizma gibi nesnel olana gönderme yapmayan soyut işlerden oluşan çalışmalarım oldu, boşluk ve tamamlanma sürecini anlatan dönem yaşadım. Son dönem çalışmalarımda ise biraz gece karanlığında ve mum ışığında da algılanabilir olabilmesi için neonlu ve ışıklı işler tercih ediyorum. Bunları biraz 3 boyut niteliğinde organize edip sonsuzluk ifadesi ile dünyevilik ile ruhanilik arasındaki hissiyatı yaşatmak istiyorum. Sanatımla alakalı ilham kaynağım benim için her zaman yaşam olmuştur. Hayatın ta kendisi manasındadır. İnsanları, yaşamı sanattan hiç ayıramıyorum. Nefes almak gibi, beslenmek gibi, bakmak görmek, yaşamak gibi. Her insanın içinde var olan bir şey, yeter ki bunu dışarıya yansıtıp fiziki hayata geçirebilelim. Hani derler ya; sana sanatçı doğulmaz sanatçı olunur diye. Doğru bir yaklaşımdır. Aşkla sarıldığınız her şey, defalarca üzerine eğildiğiniz ve bunu yansıtabildiğiniz herhangi bir materyalle ya da teknik ile dışa vurulan her şey sanattır. Sadece aklınızdan değil ruhunuzdan çıkması gerekir.”
Amacımız hayvanların da insanlar gibi özgür ve sağlıklı yaşaması
“Yaşamım boyunca hayvanları insanlardan hiç ayırmadım, hepimizin Allah’ın mücizesi olduğuna inanıyorum. Çevre ve Sokak Hayvanları derneği ile hayvanlara duyarlı bir arkadaşım vasıtasıyla haberdar oldum ve yollarımız kesişti. Geçtiğimiz yıl Çevre ve Sokak Hayvanları Derneği yararına sanatçı arkadaşlarımla beraber karma bir sergide çalışmalarımızı dernek yararına bağışladık. İnanılmaz bir etki ve katkı sağladık. Bu yakaladığımız sinerjiyi bu yıl da sürdürülebilir kılarak devam ettirmek istedim. Beyoğlu’ndaki atölyemde 31 Mart saat 14.00'te başlayıp 21:00’e dek sürecek olan etkinlikten elde edilecek geliri sokak hayvanlarına bağışlıyor olacağım. Bu sebeple tüm sanatseverleri ve hayvan severleri bu etkinliğimize davet ediyorum. Elde edilen gelir Çevre ve Sokak Hayvanları Derneği vasıtasıyla var olan barınakların geliştirilmesi, büyütülmesi, mama ve tıbbi giderleri ile veteriner masraflarının karşılanmasına yönelik olacak. Amacımız hayvanların da dünyada insanlar gibi özgür ve sağlıklı yaşamalarına destek olmak. Bu projenin benim için anlamı aslında hiç bir insanın yaşama ye, iç, yat, kalk gibi basit eylemler için gelmediğidir. Herkesin bir geliş sebebi var ve bununla birlikte de misyonu ve sınavı var. Elinde katma değeri olan insanların birtakım organizasyonların içinde olması ve yaşamı iyileştirici güzelliklere dahil olması gerektiğine inanıyorum. Ben de bir şekilde bu organizasyonların kıyısında kösesinde olmaktan gurur duyuyorum.”
Etkinliğin sosyal faydası gelecek jenerasyonlar için önem taşıyor
“Elinde imkan, olanak olan her kimse, hele hele biraz da çevresine yaşama gelecek nesillere duyarlıysa; ona göre hareket etmeli, fazla vakit kaybetmeden zaten zarar görmüş bir takım yaşamsal konuları iyileştirmeye yönelik hareketlerinin içinde olmaları gerektiğine inanıyorum. El ele yapamayacağımız, elde edemeyeceğimiz bir güç olduğuna inanmıyorum. Bu etkinliğin sosyal faydası öncelikle gelecek jenerasyonlar için çok önem taşıyor. Çocuklar için muazzam güzel bir organizasyon çünkü, sokaklarda aç susuz başıboş, sakat yaralı bereli mutsuz hayvanlar ile yüzleşmemeleri için çaba sarf ediliyor. Neşeli koşturan tok hayvanlar görmek çocuklara ve yetişkinlere canlılık ve neşe katacak bir durum. Psikolojilerine çok yarayacak. Olumsuzlukların içinde sahiplenebilecekleri bir güzelliğe ortak olacaklar. Yaşamı güzelleştiren bir durum olduğunu düşünüyorum. Belki de gençlere ve çocuklara da bu gibi projeler ilham kaynağı olabilir.”
Türk sanatçılar online dünyaya da adını yazdıracak
Sanat, yaşamın içinde olan bir şey olduğu için her jenerasyonun hem kendi sanatı hem de kendi sanatçıları oluyor. Şimdi bizim yaptığımız işler offline düzeyinde ve yepyeni online bir dünya kuruluyor. Ben dinamik kalarak her jenerasyona ayak uyduruyor ve eserlerimi online dünyaya NFT şeklinde sergiliyorum. Türk sanatçılar olarak bu dünyaya da adımızı yazdıracağımıza inancım sonsuz.