Ölüm nedeni: Hava kirliliği
Dünya genelinde 15 yaşın altındaki çocukların yüzde 93'ü kirli hava soluyor. Hava kirleticilerinin, bir annenin plasentasını geçerek rahimdeki fetüslere kadar ulaşabileceğini ortaya koyan araştırmalar var. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, 2016'da 600 bin çocuk kirli havanın neden olduğu akut alt solunum yolu enfeksiyonları nedeniyle hayatını kaybetti.
OECD'ye göre hava kirliliği nedeniyle 5 yaş altı çocuk ölüm hızı 2050 yılında yüzde 50 daha fazla olacak.
Temiz Hava Hakkı Platformu'nun "Kara Rapor 2020” çalışması ise, "Türkiye'de hava kirliliği Dünya Sağlık Örgütü kılavuz değerine indirilseydi; 2019 yılında tüm ölümlerin yüzde 7,9'u (31 bin 476 ölüm) ve 2018 yılındaki tüm ölümlerin yüzde 12,13'ü (45 bin 398 ölüm) önlenebilirdi” diyor.
Bu rakamlar insan hayatını temsil ediyor... 9 yaşında 'nefes alamadığı' için hayatını kaybeden Ella da, bu hayatlardan biri... Ella Kissi-Debrah, üç yıl süren astım nöbetleri ve akut solunum yetmezliği sorunları nedeniyle 27 kez hastaneye kaldırılmasının ardından 2013 yılının şubat ayında vefat etti.
Dokuz yaşında vefat eden çocuğun tıbbi araştırmasına odaklanan ve 2014 yılında başlatılan soruşturma sonucunda, ölüm nedeninin "şiddetli astım krizi sonucu akut solunum yetmezliği” olduğuna karar verildi. Yıllarca süren kampanyaların ardından, ailenin avukatları, hava kirliliği seviyelerine ilişkin yeni kanıtlar ışığında davayı yeniden açmak için Aralık 2019'da İngiltere Yüksek Mahkemesi'ne başvuruda bulundu. 30 Kasım'da başlayan ve 10 gün süren soruşturma sonucunda ise bir ilk gerçekleşti ve İngiltere Yüksek Mahkemesi, 9 yaşındaki Ella Kissi Debrah'ın ölüm nedeninin hava kirliliği olduğuna karar verdi.
Ve Ella, ölümünden 7 yıl sonra, dünyada, hava kirliliğinin ölüm nedeni olarak belirtildiği ilk kişi olarak tarihe geçti. Ella'nın evinin yakınındaki hava kirliliği seviyelerinin, ölümünden önceki üç yıl boyunca DSÖ ve AB yasal seviyelerinin üzerinde olduğunu belirleyen savcı, bu durumun Ella'nın ölümünde doğrudan etkisi olduğunu tespit etti. Ella'nın maruz kaldığı temel hava kirliliği kaynağının ise, ulaşım kaynaklı emisyonları olduğuna karar verildi. Aynı zamanda, trafiğin yarattığı hava kirliliği ve solunum yolları hastalıkları arasındaki ilişki hakkında kamuoyunun doğru bilgilendirilmemesinin de suç olduğu yönünde karar alındı. Karara göre, Ella'nın ölüm belgesinde ölüm nedeni 1a) akut solunum yetmezliği, 1b) şiddetli astım ve 1c) hava kirliliğine maruz kalma olarak belirtilecek.
“Sessiz pandemi”
Ella'nın annesi Rosamund Adoo-Kissi-Debrah: "Ella'nın ölüm nedenleri arasında hava kirliliğinin yer almasına yönelik sürdürdüğümüz yedi yıllık yasal mücadelenin sonuçlarını aldık. Umarım bu karar, daha çok çocuğun hayatının kurtarılması anlamına gelecek” diyor.
BM İnsan Hakları ve Çevre Raportörü David R. Boyd ise, Ella'nın ölümüne hava kirliliğinin neden olduğunun kabul edilmesinin, hükümetlerin bu sessiz pandemiyle nihayet mücadele etmeye zorlanmasına ve gelecek nesillerin kurtarılmasına yardımcı olabileceğini ifade ediyor. Hiçbir çocuk "nefes alamıyorum” demek zorunda bırakılmamalı. Bu nedenle İngiltere Yüksek Mahkemesi'ni aldığı bu tarihi karardan dolayı tebrik etmek gerekir.