Olimpiyatlarda neden başarılı olamadık?
Öncelikle bir tespit; Her ülke nüfusunun %2’si, dil, din, renk, coğrafya ve iklimden bağımsız; zeki ve yetenekli. Ancak ülkelerin kaderini, bu %2’ye nasıl davrandığın belirler. Onlar devlet başa yaparsan, ufukların efendisi olursun, kuzgun leşe atarsan, uygarlığın taşrasına düşersin. Olimpiyatı ıskalarsın.
Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'nı 3 gümüş ve 5 bronz olmak üzere 8 madalyayla tamamlayan Türkiye, sıralamada 64. oldu. 40 yıl sonra ilk kez altın alamadık, güreşte dahi başaramadık. Bu olimpiyat hezimetinin kök sebeplerini tartışmaz isek, önümüzdeki olimpiyatlarda daha da gerilere düşeceğiz.
POSTMORTAM ŞART
Napolyon, Waterloo savaşında yenilmiştir. Postmortam yapmaya karar verir. Hani hastayı kaybettikten sonra ölüm sebebini araştırma süreci… Generallerini sıraya dizer ve sorar; “neden yenildik?” İlk general cevap verir; “efendim barut bitti.” Napolyon; “dağılın, gerisi önemsiz” der.
Otobüs üst geçide çarpar, sebebini araştırmayız. Maden çöker; sadece ağlaşırız. Felaket sonrası sürekli “hasar giderme” gayretimiz vardır. Misal olimpiyat hezimetinin altında yatan; sosyo-kültürel, ekonomik, coğrafi, eğitimsel gibi faktörler üzerinden inceleyip postmortam yapmak gerekmez mi?
İKİ SORU İKİ CEVAP / Olimpiyat hezimetine dair…
Yerimiz mi dardı?
Hayır, değil… Bugüne kadar Türkiye adına 86 sporcu; 41 altın, 28 gümüş, 39 bronz olmak üzere 108 olimpiyat madalyası kazanabildi. Paris’te ise 101 sporcu ile katıldık; 3’ü gümüş, 8 madalya alabildik. Bize ne olduysa, sadece ekonomide değil, sporda ve itibarda da Kuzey Kore ligine düşüverdik.
Yenimiz mi dar?
Hayır, değil… Kadın voleybol takımımızın küresel başarıları ortada… Paralimpik olimpiyatlarda 2 altın, 4 gümüş, 9 bronz alabildik. Ancak futbol dışındaki sporlara olan ilgimizin azlığı ve gençlerimizin cep ekranından dünyaya bakma alışkanlıkları, yenimizi daraltmakla kalmadı, bedenlerimizi de köreltti.
not/NEYİ BESLERSEN ONU BÜYÜTÜRSÜN
Farkındaysanız, Türkiye son 5 yıldır, hızla geri gidiyor. Üstelik bu durum sadece olimpiyatlarda değil, ekonomide, küresel itibarda, CDS’lerde, Pisa skorunda, akademik performansta, bilim ve teknolojide çok fazla alan kaybettik. Biz hamaseti, kirli siyaseti besledik. Olimpiyat hezimetinin otopsi sonuçları:
1- Spora ilgimizi kaybettik, futbol fanı olmayı yeğledik. Futbol dışındaki sporlara değer vermedik.
2- Hamasete gömüldük, “bir Türk dünyaya bedel” dedik de “1 dolar neden 33 lira?” sorgulamadık.
3-İçimizdeki başarılıları desteklemek yerine, onlara ayak bağı olduk, aşağıladık, dışladık, örseledik.
4-Zeki ve yeteneklilerimizi “giderlerse gitsinler” diyerek adeta ülkeden kovduk, göçe zorladık.
5-Sağlam karakterli insanlarımızı küçümsedik, sistem yalakalarını, yönetim yağcılarını baş tacı ettik.
6-Plan yapmadık, olan planlara sadık kalamadık. Desteği hep yandaşa candaşa akıttık.
7-Fiziksel hazırlık kadar zihinsel hazırlık yapmadık, olimpiyat kültürünü beton kafaya tercih ettik.
8-Sportif hedeflerimizi de ekonomik hedefler gibi sulandırdık, heterodoksladık, umursamadık.
9-Paris hezimetinden ders çıkarıp 2028 Los Angeles olimpiyatları için çalışmaya hala başlamadık.
10-Neyi beslediğimize aldırmadık ve bizi kürede alt sıralara indiren kötülükleri besleyip büyüttük.