Olağanüstü durumlar olağanüstü önlemler gerektirir: Reytinglere ara verilsin

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi

Derecelendirme kuruluşları tarafından verilen ülke notlarına ara verilmesi fikri yeni veya orijinal bir fikir olmadığı gibi çok etik de olmayabilir. Ancak bu kez geçekten farklı bir durumla karşı karşıyayız. Geçtiğimiz Cuma günü haber ajanslarından iki ülkenin notunun düşürüldüğü haberi geçti: Biri İngiltere, diğeri ise Güney Afrika. Gelişmeler ışığında ikisinin de yatırımcılar açısından sürpriz olduğunu söylemek mümkün değil, ancak piyasa fiyatlamaları manidardı. İngiliz varlıkları not kırılmasından neredeyse hiç etkilenmezken G. Afrika varlıklarının tamamı satış yedi. Rand, dolar karşısında en düşük seviyesine gerilediği gibi G. Afrika eurobond fiyatları geriledi ve diğer gelişmekte olan ülkelerde de satışı tetikledi. Peki yeni reytingler zaten bekleniyordu ise satış neden kaynaklandı? İçinde geçtiğimiz satış dönemde de olduğu gibi pasif fonların veya borsa yatırım fonlarının otomatik satışa (alıma) geçmesi gibi not indirimleri de fon yöneticisinin beklentilerinden bağımsız olarak portföylerde otomatik ayarlamalara neden olur.

Geride bıraktığımız ay boyunca hepimiz yaşanan trajediyi ve yayınlanan bilimsel makaleleri takip ediyor. Ancak henüz bir birine benzeyen ve salgının bitiş tarihini emin bir şekilde açıklayabilen hiçbir çalışmaya şahit olmadık. Öte yandan 2020 bir 2008 değil, ancak global türev pozisyonları ve gölge bankacılık da gün ışığına çıkartılabilmiş değil. Merkez bankaları krize nükleer paketlerle müdahale etmiş olsa da devletlerin yavaşlattığı ekonomik aktivitenin ne tür bir hasar yarattığına ve yaratacağına dair bir fikrimiz de yok.

Bir reyting şirketi nasıl olur da bu kadar büyük belirsizlikleri analize ederek bir sonuca ulaşabilir ve böyle bir ortamda analizinin arkasında güvenle durabilir? Fed ve diğer merkez bankalarının tüm adımlarına rağmen libor yükselişini sürdürüyor, gelişmekte olan ülke CDS’leri tırmanıyor ve çok ciddi bir dolar talebi söz konusu. Pek çok gelişmekte olan ülkenin dolara erişimi emtia satışı, ticaret veya turizm gelirleri üzerinden olduğuna göre şimdi ne olacak? Globalizasyonun zirve yaptığı dönemlerde gelişmekte olan ülkeler açık ekonomileri ve sermaye hesapları nedeni ile alkış topluyordu.

Bugün ise virüs şoku gelişmekte olan ülkelerden abartılmış bir sermaye çıkışını tetikliyor ve reyting şirketleri de ateşe benzin döküyor.

Bazı gelişmekte olan ülkeleri iyi zamanlarda doğru reformları yapmamakla eleştirebiliriz, ancak bunun cezası daha yüksek faizler talep etmektir, virüs krizinden faydalanarak iflas spekülasyonları yapmak değil. Daha önce olduğu gibi şimdi ve daha sonra da IMF gelişmekte olan ülkeler için bir alternatif. Ancak tıpkı adının Fed’in ıskonto penceresi ile anılmasını istemeyen ve bu imkanı kullanmayan ABD bankaları gibi gelişmekte olan ülkeler de IMF’den uzak durmayı tercih eder durumda. Konu finansal piyasalarla sınırlı olsa reytinglerin sürdürülmesi lehine argümanlar geliştirebilirdik.

Ancak virüs çoktan ciddi bir işsizlik yaratmış durumda ve reyting şirketleri not kırarak gelişmekte olan ülkeler için bir de finansal kriz tetiklemek üzere. Son olarak; evet oyun sürerken kuralları değiştirmek kapitalizme pek uymaz, ancak 2008 krizinden beri gelişmiş ekonomilerin de kapitalizmin kurallarına uygun oynadığını söylemek pek mümkün değil. Az miktarda getirisi olacak, ancak ciddi sorunlar yaratabilecek reytinglerin salgın döneminde askıya alınması en doğru karar olacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Trump değil ekibi 15 Kasım 2024
Altın ve dünya 18 Ekim 2024
Çin ve coşku 04 Ekim 2024
Sahnede Fed, geride Çin 16 Ağustos 2024
İzin verin tanıştırayım 09 Ağustos 2024
Kolay para 26 Temmuz 2024
ABD siyaseti 05 Temmuz 2024