Olabilir, olacak, oldu

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi

Olabilir, olacak, olmalı derken nihayet Fed Başkanı Powell da varlık alımlarını hızlandırmanın 15 Aralık FOMC toplantısında masada olacağını açıkladı. Elbette bu konunun tartışılması Fed içinde enflasyon konusunda temel görüşün de değiştiğine işaret ediyor. Nitekim aynı konuşmada Başkan Powell artık “geçici” olarak tarif ettikleri enflasyon sorununun kalıcı olabileceğini de itiraf etti.

Aslında piyasayı yapından takip edenler dumanı çoktan gördüğü için ateşin yandığını da zaten biliyordu. Önce Bullard ve Bostic gibi bölgesel Fed başkanları bu adımın tartışılması gerektiğini açıkladı. Ardından Başkan Biden tarafından yeniden Fed Başkanlığına önerilen Powell ve yine başkanlık için adı geçen ancak görev tanımı değişen Brainard teşekkür mesajlarında daha önce seslendirdikleri görüşlerden farklı olarak bu kez enflasyonla mücadele konusunu öne çıkardı. Yani piyasa bir süredir hazırlanmıştı diyebiliriz. Bu durumda bugün açıklanacak olan istihdam verisi daha doğrusu ücretler ve FOMC toplantısından önce açıklanacak olan tüketici fiyat endeksi yukarı momentumunu sürdürüyorsa Fed varlık alımlarını 15 milyar değil daha büyük bir oranda azaltmaya karar verecektir.

Varlık alımlarını azaltmak kararını da verdiği son toplantıda zaten 15 milyar rakamının sabit olmadığını açıklayarak kendisine manevra alanı bırakan Fed bu esneklikten çok çabuk yararlanmaya karar vermiş görünüyor. Yeni varyantın henüz öncekilere oranla daha ölümcül ve semptomlarının daha şiddetli olmaması da Fed’i rahatlatan bir durum olacaktır. Varyantın ilk tespit edildiği G. Afrika’nın ardından İsrail ve Avustralya’dan gelen  tespitler de bu yönde. Benzer tartışmaları hatırlarsanız Delta varyantı sırasında da yaşamıştık ve fakat ekonomik etkileri sınırlı olmuştu. Çin hariç pek çok önemli ekonomi virüsle mücadelede artık tam kapanmayı bir alternatif olarak görmüyor.

Tekrar Fed’e dönersek. Zirvesine oranla yüzde 20 ile 50 arasında gerileyen bakır, petrol, demir cevheri, kereste gibi hammaddelere baktığımızda ve Çin’in yavaşlama potansiyeli göz önüne alınırsa Fed’in faiz artırmakta isteksiz olması anlaşılabilir. Söylem değişikliği yapmış olsa da Fed hala kalıcı bir trende inanmıyor. Zira arz ve tedarik sıkıntısı bittiğinde fiyatlarda gevşeme kaçınılmaz. Ancak Fed’i ürküten piyasa hammadde piyasası değil iş gücü piyasası. Yıllar boyunca gayrisafi hasıladan aldığı pay azalan iş gücü piyasasında ücretler nihayet yukarı hareketlendi. Reel olarak baktığınızda önemli bir hareketten bahsetmek mümkün olmasa da bir süre sonra Fed ücret-enflasyon sarmalından bahsetmeye başlayacaktır. Şayet kriz öncesine göre dört milyon kişi daha düşük seviyede olan iş gücü piyasasında kalıcı bir değişim yaşanıyor ise ücretler yukarı hareketini sürdürmeli. Ancak enflasyonun kaynağı ne olursa olsun varlık alımlarını azaltmak enflasyonla mücadele anlamına gelmiyor.

Enflasyon virüs öncesi seviyelerinde de olsa Fed zaten azaltma kararı alacaktı. Bu adım faiz artışlarının gelmesine yorulduğu için kısa süreli bir “şahin” rüzgar estirebilir. Ama piyasa göstergelerinde yani kısa vadeli faizlerde yukarı bir hareket görmek istiyorsa Fed’in yapacağı şey vadesi gelen tahvillerin itfalarını yeniden piyasaya yatırmamak ve bilançosunu daraltmaya başlamak olmalı. Son 30 yıldır işe yarayan “Greenspan put” yani kötü günlerde yardıma koşan bir Fed enflasyon tehlikesi olmadığı için rahattı. Bu defa kamunun aşırı genişleyici politikaları nedeni ile Fed’in manevra alanı daha dar. Enflasyona karşı sert faiz artışları aşırı değerli hisse ve tahvil piyasalarını çökertebileceği için Fed’in kontrollü bir “hava boşaltma” operasyonu düzenlemesi gerekiyor. Bunun da ilk adımı bilançoyu kullanmak olacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Trump değil ekibi 15 Kasım 2024
Altın ve dünya 18 Ekim 2024
Çin ve coşku 04 Ekim 2024
Sahnede Fed, geride Çin 16 Ağustos 2024
İzin verin tanıştırayım 09 Ağustos 2024
Kolay para 26 Temmuz 2024
ABD siyaseti 05 Temmuz 2024