Olabildiğince yerli ama mutlaka milli
Amiral gemisini Aselsan’ın yaptığı savunma sanayiinden söz ediyorum. Süreçlerin karmaşık, teknolojinin girift ve işbirliklerinin zorunlu olduğu çağda savunma sanayi, taşıdığı beka riskleri açısından üzerinde en fazla titizlendiğimiz alan…
Aselsan, savunmaya dair her ne varsa çatısında toplamış, halka açık altın şirketlerimiz… CEO’su Prof. Dr. Haluk Görgün; stratejik ortaklık buluşmasında, sayıları 75’i bulan firmaları bir araya getiriyor ve onlara işbirliğinin imkân ve fırsatlarını anlatıyor.
YERLİSİ VARKEN YABANCI NEDEN?
Aslında teknoloji, savunma üzerinden gelişmiştir. Uzay dahi savunmaya yönelik adımların neticesinde gelişen bir alan olmuştur. Türkiye, bu alanda Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası yaşadığı ambargoların ardından bir tercih yapmış ve kendi sistemlerini üretme yolunu seçmişti.
Bu çetin coğrafyada başka türlüsü de olamazdı zaten. Bazı şeyler mutlaka milli olmak zorunda. Pek çok alanda yerlileştirme gayretimiz var ve Aselsan, yerlileştirme ordusuyla göz dolduruyor. Ancak yüzde 100 yerlilik ekonomik olmasa da olabildiğince yerli üretimi hedefleyebiliriz.
İKİ SORU İKİ CEVAP
Savunmada milli üretimin önemi nedir?
Zaten yerlisi varken yabancı neden? Fakat söz konusu savunma olunca, stratejik her alanda mutlaka milli olmak zorundayız. Üstelik silahların akıllandığı bir dönemde, buna mecburuz da. Çünkü kurşun adres soruyor artık.
Silahı başkası üretmişse diyor ki; “Bu benden satın aldığın silahla bana ateş edemezsin, arkadaşıma da… Hatta benim onaylamadığıma da… Eğer denersen o silahı sana doğrulturum.” Yapay zekâyla donatılmış silahlar döneminde kendi silahımızı kendimiz üretmek zorundayız.
Aselsan’ın başarısı nereden geliyor?
Aselsan’ın başarısı, 5 bin tedarikçisiyle bu süreci yönetmesidir. Gerek geliştirdiği teknolojiler, gerek işbirliği modelleriyle bunu sağlamakla yetinmemiş, Halkbank ile imzaladığı protokol sayesinde sektör firmalarının krediye erişiminde “Aselsan ismi yeter” kefalet ve desteğini sunmuştur.
GELECEK ÇOKTAN GELDİ AMA EŞİT DAĞITILMADI
Şu anda bilim kurgu filmleri, hayatta karşılık buldu bile… İngiliz ordusu 2030’da 30 bin yapay zekâlı savaşçı robotu askere almayı planladı. ABD benzer bir proje yürütüyor. Boston Dynmics şirketi, insansı robotlarına sadece yük değil, silah dahi yüklemeye başladı.
Yarının ihtiyaçlarını, bugünün imkânlarıyla çözerken dünün anlayışıyla davranamazsınız. Aselsan, çoktan gelmiş olan ama eşit dağıtılmamış bu geleceğe, itirazımızın adıdır. Katıldığım sektör buluşmasında gördüğüm heyecan bana şunu ilham etti; “İkna edilmişlerle değil inanmışlarla yola çıkılmış.” Aselsan’ı izlemeye devam…