Ofisimin bulunduğu iş merkezi yerle bir
İSTANBUL Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği’nin (İTHİB) “döngüsel ekonomi”ye ilişkin atacağı önemli adıma tanıklık etmek üzere bulunduğum Amsterdam’da (Hollanda) yerel saatle sabah 05.45’te ilk haberi BBC’de gördüm:
- Malatya’da 130 bina yıkıldı…
Hemen telefonumdan “Geniş Ailem” adlı yazışma grubumuza baktım. İlk mesajı Türkiye saatiyle 04.41’de yeğenim Ali Munyar yazmıştı:
- Şiddetli deprem oldu… Çok şükür iyiyiz…
Hemen internette haberleri taradım, Malatya Valisi Hulusi Şahin’in ilk açıklamalarını okudum:
- 140 bina yıkıldı. 23 kişi hayatını kaybetti, 420 kişi yaralandı.
malatyahaber.com’dan okuduğum haberdeki ilk bilgiler şöyleydi:
- 04.17’de meydana gelen deprem 90 saniye sürdü. Depremin merkez üssü Kahramanmaraş-Pazarcık, büyüklüğü 7.4…
Tekrar “Geniş Ailem” grubumuza döndüm, Akbank’ta şube müdürü olan yeğenim Yasemin Yalçın Kan’ın mesajı vardı:
- Maalesef buralar çok kötü. Çok fazla göçük var. Üstelik bir de kar var.
Malatyalı İş İnsanları Derneği (MİAD) Yönetim Kurulu ve Yüksek İstişare Kurulu yazışma gruplarındaki bilgilere baktım.
İrfan Aslan, bizim Malatya lehçesiyle “Teze Cami” dediğimiz, şehrin tam merkezindeki yeni caminin yıkıntı fotoğrafını paylaşmıştı.
Erdem Aslanoğlu, erken saatlerde durumun vehametini ortaya koyan ilk bilgileri aktarmıştı:
- Malatya merkezde 150’ye yakın bina yıkılmış. Yıkılanlar arasında 3-4 otel de yer alıyor.
Hikmet Tanrıverdi, endişesini dile getirmişti:
- Doğanşehir, depremin merkez üssüne daha yakın. Oradan henüz yeterli haber yok.
Vahap Tanrıverdi, ilk duyduğu yıkılan binaları sıralamıştı:
- Avşar Otel, Kırçuval Otel, Suat Mobilya…
Erdem Aslanoğlu, eklemişti:
- İş merkezlerinde yıkıntı daha fazla…
Vahap Tanrıverdi sürdürmüştü:
- Şire Pazarı bölgesindeki iş merkezleri yıkılmış…
Malatya Eğitim Vakfı (MEV) Yönetim Kurulu’nun yazışma grubunda da benzeri yazışmalar gelişti. Mustafa Tecdelioğlu’nun şu mesajı dikkatimi çekti:
- Deprem 10 şehrimizi etkiledi. Hasar büyük. Bizim fabrikada (Çetin Cıvata) hasar yokmuş. Fakat çalışanlarımızın evlerinde hasar ve yıkım varmış. Fabrikamızın ofis bölümlerini ve kapalı müsait alanlarını çalışanlarımızın ailelerine ve ihtiyaç sahiplerine açtık.
Mali müşavir-muhasebeci yeğenim Ahmet Munyar yazışmalar sırasında şu bilgiyi verdi:
- Ofisimin olduğu Köseoğlu İş Merkezi yerle bir…
LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük’e memleketi Doğanşehir’deki durumu sordum, şu yanıt geldi:
- Akrabalarda, köylerde maalesef enkaz altında kalanlar var. Allah yardımcıları olsun. Görülmemiş bir afat…
Yeğenim Ali Munyar’ı 13.24’te bu kez merkez üssü Elbistan olan 7.7 büyüklüğündeki depremin hemen ardından aradım, nefes nefeseydi:
- Belediyeden iş makinalarının elektrik arızaları için aradılar. O nedenle dükkana gelmiştim. İkinci deprem daha felaketti. Dükkandan kendimi zor dışarı attım. Ayakta bile zor durabildim.
Valilik Danışmanı Halil İbrahim Kılıç’ı yokladım, şu yanıt geldi:
- Ailede bir şey yok ama şehirde büyük sıkıntı var. Valiliğin bile bir bölümü tahrip oldu.
Türkiye, Kahramanmaraş merkezli ama bölgede 10 ilimizi doğrudan etkileyen bir felaketi yaşadı, yaşıyor... Can kayıplarımız 1000’i aştı, çok sayıda yaralılarımız var.
Büyük altyapı projeleriyle övünüyoruz ama yaşadığımız konutları depreme dayanıklı hale getirmekte geç kaldığımızı acı kayıplarla görüyoruz…
Dönüşüme “rant” değil, canımızı koruma penceresinden bakmadıkça, yaşanan acılardan ders almadığımız açıkça ortaya çıkıyor…
Kahramanmaraş’ın yarısı yıkıldı maalesef
DÜN sabah erken saatlerde Amsterdam’a birlikte geldiğimiz İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz’e mesaj yazdım:
- Başkan, sabah erkenden BBC’de Malatya’dan, bölgemizden acı görüntülerle uyandım. Depremin merkez üssü Kahramanmaraş Pazarcık. Sana gelen haberler nasıl?
Ahmet Öksüz, ailede ve fabrikalarında sorun olmadığını belirtip ekledi:
- 12.00 uçağına yer buldum. Amsterdam’daki programa katılmadan dönüyorum. Siz Yönetim Kurulu Üyemiz Sultan Tepe ve ekiple programa katılın lütfen.
Daha sonra Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası önceki Başkanı Şahin Balcıoğlu’na kentteki durumu sordum, şu yanıt geldi:
- Kahramanmaraş’ın yarısı yıkıldı…
Adıyaman’daki bir fabrikam yıkıldı, şükür ekipte can kaybı yok
İŞ dünyası temsilcilerinin ağırlıkta olduğu bir başka yazışma grubundan Bülent Aymen, Hatay’dan haber verdi:
- Bizim yazlık ev yıkıldı. Allah’tan ev boştu.
Aynı grupta bulunan Kemal Güneş Adıyaman’dan bilgi iletti:
- Adıyaman’da iki fabrikamız yıkıldı.
Kemal Güneş’e sordum:
- İkisi de sizin fabrika mı?
Güneş yanıtladı:
- “İkinci fabrikamız” demek istedim. Çok şükür ki çalışanlarımızdan can kaybı yok. En önemli tesellimiz bu.