Ödemeler dengesinde deniz bitiyor

İsmet ÖZKUL
İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI

Açıklanan temel ekonomik verilerin ortak bir mesajı var: Deniz yine bitti, ekonomik politikalar yine duvara dayandı. Dün açıklanan bütçe verileri de, ödemeler dengesi verileri de aynı şeyi söylüyor ve açıkçası ürkütüyor.

Bu yazıda son açıklanan ödemeler dengesi verileri üzerinden gelişmeleri değerlendireceğiz:

- Mart ayında cari açık, tahminleri de aşarak 5.55 milyar dolar oldu. Üç aylık cari açık geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 140 ve 10.5 milyar dolar artarak 18 milyar doları buldu.

- Mal ticaretindeki dış açık üçe katlanarak 21 milyar dolara tırmandı. Bunda enerji ithalatındaki sıçramanın belirleyici rolü var. Enerji dış ticaretindeki açık da yüzde 212 ve 15 milyar dolar artarak 22 milyar doları buldu.

- Ukrayna krizi uzayacak ve enerji fiyatlarındaki yüksek seyir sürecek. Enerji ithalatı yazın azalsa da yılın tamamında hesap değişmeyecek. Buna bir de gıda ithalatı faturasındaki artış eklenecek.

- Ayrıca üç ayda enerji hariç ihracat artışı ile enerji hariç ithalat artışı miktar olarak yaklaşık aynı düzeyde. Enerji hariç ihracat artışı 9.73 milyar dolar, enerji hariç ithalat artışı ise 8.72 milyar dolar. Yani aşırı yüksek kurlara rağmen dış ticaret açığında kayda değer, umut bağlanacak bir düzelme yok.

- Hizmetler ticaret fazlasında 2 milyar doları turizmden olmak üzere 3.49 milyar dolarlık bir artış var. Cari dengede en fazla umut bağlanan turizmde beklentilerin gerçekleşmeyeceği açık. Turizm gelirlerindeki göreli artış, enerji ithalatındaki artışı karşılamaktan çok uzak kalacak.

- Cari denge tarafında umutları boşa çıkartan gelişmeler olurken sermaye hareketleri cephesinde ürkütücü gelişmeler var.

-  Üç ayda 18 milyar dolar cari açığa karşı net dış kaynak girişi 10.41 milyar dolarda kaldı. Cari açığı finanse etmek için 7.67 milyar dolar döviz rezervi kullanıldı. Cari açık için rezerv kullanımı geçen yılın 4.58 katını buldu. Merkez Bankası’nın ödünç dövizle bu dalgaya dayanması mümkün değil.

-  Yabancı doğrudan yatırımlar hafif bir gerilemeyle 2 milyar dolar oldu. Üç aylık sıcak para girişi ise geçen yıla göre 2.36 milyar dolar artarak 7.36 milyar dolar oldu. Ama hem hisse senedinde, hem tahvilde yabancı çıkışı var. Sıcak para sadece mevduat olarak geliyor. Merkez Bankası’na gelen hariç tutulursa sıcak parada da artış yok.

- Sonuç olarak dış kaynak girişindeki 4.54 milyar dolarlık net artışın tamamı dış borç artışı ile sağlanmış. Dışarıdan alınan krediler 4.8 milyar dolar ve yüzde 440 artarak 5.9 milyar doları buldu. Burada en kritik nokta dış borçlanmada yükün tamamen reel sektörün üzerine kalması. Reel sektörün üç aylık dış borçlanması 5.33 milyar dolar ve yüzde 448’lik bir artışla 6.52 milyar doları buldu. Bunun da 5.17 milyar dolar ile yüzde 79.4’ü kısa vadeli borç. Dünyada faizler yükselirken ve Türkiye’nin CDS primi 700’ü bulmuşken, bunun faturasının ne kadar ağır olacağı açık.

Açıkçası sistem tıkanmış durumda. Kurlar da bu yüzden 18 Aralık felaketinin bir-iki gün önceki noktalarına kadar tırmandı. Şapkadan tavşan çıkarmanın ötesinde gerçek çözümlere ihtiyaç var.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Envanter 29 Ekim 2024