O Mikro(n) amma etkisi…
Tam 2022 rahatlamaya başlayacağımız bir yıl olacak ve Covid19'dan çektiklerimizden kurtulacağız diyecek iken Omicron diye bir dert daha çıktı başımıza.
Şimdi de “Dertleri zevk edindim, bende neş'e ne arar” diye mırıldanmaya başlıyoruz.
Güney Afrika'da Omicron vakaları artışının %400 seviyesine geldiği bildiriliyor.
Ancak bilim insanları, her ülkede bulaşma hızının, o ülkenin koşullarına bağlı olarak farklı olabileceğini vurguluyor da bu bizim Omicron'dan endişe duymamızın önüne geçmemeli.
Çünkü…
Birçok ülke hemen ciddi tedbirleri uygulamaya koydu bile.
Hatta bazı uygulamalarda, seyahat edenlerin aşılarının olup olmaması bile etkili olmuyor.
Çin, İsrail ve Japonya, vatandaşlarının ve ülkede ikamet edenlerin dışındakilerin ülkeye girişlerini farklı sürelerle yasaklamış bulunuyor.
Fas tüm yurtdışından gelen uçuşları yasaklamış.
30 kadar ülke, kısmi yasaklamalarla belirli ülkelerden gelenlerin ülkeye girişlerine izin vermiyor ve bazı ülkelere ve o ülkelerden yapılan uçuşlar durdurulmuş bir durumda.
Bu tedbirlerin nereye varacağı, Omicron'un bulaşma hızına ve ülkelerde ne kadar yayılacağına bağlı olarak değişecektir.
Bu kısıtlamalar genişler ve taşımacılığında kısıtlanmasına kadar varırsa sorun ciddi boyutun da üzerinde bir yere yerleşir.
EOCD tarafından Aralık 2021 başında yayınlanan “Economic Outlook / Ekonomik Bakış” raporunda(1) “Küresel toparlanma gelişme göstermeye devam ediyor fakat hızını kaybetti ve gittikçe artan bir dengesizlik gösteriyor” ifadesi yer alıyor.
Ayrıca üretimlerin karşı karşıya kaldığı tedarik zincirindeki daralmalara dikkat çekiliyor. Bunun yanı sıra enerji, gıda ve emtia fiyatlarındaki artışlarla beraber yakıt sıkıntılarının ara malları ile kilit malların üretiminde baskı yarattığı belirtiliyor.
Talep seviyesinin gerek şirketlere ve gerekse hane halkına yapılan destekler sonucunda pandemi öncesi seviyelerden yukarıda oluşmasının da üretim ve fiyatlar üzerindeki baskıyı artırdığı yorumu yapılıyor.
Gelelim bu yeni küresel derdimizin ihracatımızı nasıl etkileyebileceğine.
Eğer Omicron'un etkisi Covid19 çıkışı sonrası yaşadıklarımızı bir nebze de olsa geri getirirse neler yaşanabilir diye düşünelim.
Türk üretici/ihracatçısının göbek bağı ithalat olduğu için, hammadde ve ara malı tedariklerinde yaşanabilecek sıkıntılara karşı koyabilme senaryolarını şimdiden yazmaya başlayalım.
Halâ geçerliliğini büyük ölçekte koruyan taşımacılık ve taşıma bedellerindeki sıkıntıların devam edeceği varsayımı pek de yanlış sayılmamalı.
Yükselen enerji ve emtia fiyatlarının hem bizim önümüze çıkaracağı engelleri ve hem de özellikle Batıdaki pazarların talepleri üzerine yapacağı azaltıcı baskıların neler olabileceğini masaya yatırıp tartışmakta ciddi fayda vardır.
Hükümetlerin, Covid19 sırasında ve sonrasında ekonomilerini ayakta tutmak için verdikleri desteklerin yarattığı ekonomik hareketliliklerin ne kadar sürebileceği de soru işaretleri ile doludur.
Dileriz bu olumsuzluklar çok fazla baş ağrısı yaratmaz amma olduğu takdirde bizim bu sıkıntıların üstesinden gelme senaryolarımız bir kenarda hazır olsun.
Artan ihracatımızın, ülkemizin ekonomik büyümesine olan katkısı yadsınamaz.
Hazır talep rüzgârı bizim yelkenleri doldurmuşken, dümeni ona göre tutup artışı sürdürelim.