Numune bedeli mi kargo mu?
Numune yollamak, ara sıra birçok ihracatçının korkulu rüyası haline gelebiliyor.
Numunenin kendi değeri bir yana, gönderi sayısı arttıkça kabaran kargo faturalarının, satış karşılığı bulamayan gönderilerle şişmesinin verdiği rahatsızlık öte yana…
Olası alıcı ile yüz yüze gelmeden satış yapmaya çalışmanın bedeli oluyor, numune yollamak.
Hani biraz argo özdeyiş vardır ya “Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık” diye…
Bu da tam ona benziyor.
Numuneyi yollasak işi bağlayabilir miyiz?
Numuneyi yollamasak işi kaybeder miyiz?
Çöz bakalım bu ikilemi, çözebilirsen…
Meslekteki ilk yıllarımda yaptığım iş gezilerinde, özellikle Uzak Doğu ülkelerinden topladıkları numunelerle dükkânda satış yapan kişileri gösterdiklerinde çok şaşırmıştım.
Daha sonraları, son tüketiciye yönelik numune istemlerinin, az gelişmiş ülkelerden daha çok geldiğini gözlemlediğimde bu olayı daha iyi değerlendirebildim.
İyi de hal böyle ise hiç mi numune yollamayalım?
Ara çözümler eksik değil elbette.
Bir ara, özellikle Avrupa ülkelerine, Atatürk havalimanında bulunan postaneden küçük paket olarak, oldukça uygun bedellerle numune paketleri yolluyordum. Şaşırtıcı bir biçimde bir gün sonra bile paketin teslim edildiği haberini aldığım işler çoktur.
Daha sonra bu postane kapandı ve bu imkân kalmadı.
Giysi gönderildiğinde kullanılmasın diye uygun bir parçasının kesilmesini öneriyorum.
Ancak sanayi girdisi olarak kullanılacak malzemeyi test edilmek üzere yolluyorsanız, zaten temiz ve sağlam olarak yollamanız gerekiyor ki bunu epeyce çok yaptım.
Düşünülmesi gereken iki ana konu var…
Gönderilecek numunenin değeri.
Kargoya ödenecek taşıma bedeli.
Satış bağlantısı numunenin onayına bağlı ise numuneyi yollamamanız işi öldürecektir.
Eğer numune ve kargo bedelleri yüksek seviyede duruyorsa alıcıya farklı öneriler sunuyorum.
“Numuneyi ben bedelsiz yollayayım, siz de kargo bedelini karşılayın “ diyorum.
Bazen olumlu karşılanıyor, bazen de kabul edilmiyor.
Eğer toplam bedel bizi rahatsız edecek seviyedeyse, farklı bir çözüm öneriyorum.
“Numune ve kargo bedelini siz ödeyin.
İşi bağladığımızda biz bu bedeli size iskonto yaparak geri ödemiş olalım” diyorum.
Kuşkusuz buna da olumlu ve olumsuz cevaplar gelebiliyor.
Sohbetimizi bir anı ile bitireyim…
İletişim sıkı,
İş oldukça çekici boyutta,
Pazarlık son noktaya gelmiş,
Numune onayı son nokta.
Numune de pahalı, kargo bedeli de yüksek.
Detaylıca hesap yaparak, bu bedellerin üzerine biraz daha koyup, numuneyi ben götürsem mi diye düşündüm ve gidiyorum diyerek harekete geçtim.
Müşteri hem şaşırdı hem etkilendi hem de numunenin sunumunu ben yaptım…
Sonuç mu?
Tabii ki mutlu son…