Normalleşme başladı
Biz faniler için -yatırımcı kesimi- 2023’ü tamamlamaya hazırlandığımız dönemde, dünyanın merkez bankası konumundaki Fed tarafından sürpriz bir yeni yıl hediyesi verildi: 2024’ün faiz indirimlerine kapı açacağı ve bunun da kendi projeksiyonlarında “3” ile karşımıza çıkması. Gelişmeyi takiben elbette boş durmayan traderlar ve geniş yatırımcı kesimi, 2024’e dair faiz indirimi beklentilerinde ciddi anlamda spekülasyon sürecini devreye aldılar. Genelde her yılın bitiminde son düzlük, ekstra bir şey yaşanmadıkça, muhasebeleşmeyi en iyi şekilde yapabilmek adına, olabildiğince pozitif eksende gerçekleşir ve görülmesi gereken birçok şey göz ardı edilir. Realitenin kaybolduğu süreçlerdir. 2023 de farklı olmadı.
Son 1 aydır sıklıkla tartıştığımız en önemli detay ise, “normalleşme sürecinin” nerede başlayacağı konusu. Görülen o ki, en azından faiz indirimlerinin başlangıcı açısından bu konu devreye girmiş durumda. Sayıda ise henüz değişiklik maalesef bulunmuyor. Elimizdeki son veriler, traderların opsiyon piyasası işlemlerinde Fed’e dair ilk faiz indirimi beklentilerini Marttan ötelediklerini gösteriyor. Ralli başlangıcından bugüne dek yüzde 80 civarında olasılık tanınan mart zamanlaması Cuma kapanışı itibarıyla yüzde 50’nin gerisinde seyrediyor. Doğal olarak farklı fiyatlamalar ile de etkisini gösteriyor.
Global piyasalarda teknoloji tarafında alınan yüklü pozisyonların yılın ilk 20 gününde risk iştahındaki seyirde etkili olduğunu görüyoruz. Bu taraftaki hareketlilik henüz yatırımcılar açısından negatif bir tablonun oluşmasını tetiklemiyor. Ancak, tahvil faizleri ve Amerikan dolarının seyri kritik. ABD’de kısa ve uzun vadeli faizlerde geçtiğimiz hafta gördüğümüz +24bp ve +18bp’lık hareketlerin hafta toplamında reel faizleri de yukarı yönde baskılaması, faiz indirimlerinin beklenen seyri ile birlikte potansiyel oynaklık nedeni olarak bir kenarda duruyor.
Bizim genel piyasa beklentilerimizde henüz herhangi bir değişiklik söz konusu değil: global piyasalarda faiz indirimlerine yavaş adımlarla ve biraz daha öte zamanlama ile başlanacağını düşünmeye devam ediyoruz. Bu tarafta kalıcı herhangi bir sorun öngörmüyoruz. NŞA’da 2024’ün ikinci yarısı ve 2025’in tamamına yayılacak şekilde küresel varlık fiyatlarında ciddi yükselişlerin olabileceğini değerlendiriyoruz. Yine buradan hareketle, değerli metallerin de son derece şanslı olduklarını düşünüyoruz.
Tamamlamadan önce, piyasalar ile birlikte yerel varlıkları da konuşmakta görüyoruz. Son 6 aydaki ana hikayeyi unutmadan, kesinlikle odak noktasından çıkarmadan, ilerlemekten başka hiçbir şansımız ya da lüksümüz yoktur. Nedir? Sıkı para ve maliye politikalarını konunun merkezine almak, sadece ve sadece enflasyonu, enflasyon beklentilerini ve bu bela ile mücadeleyi konuşmak, konuşturmak, yabancı yatırımcıda son 4-5 yılın kaybolan güveni ve oluşan erozyonunu yerine koymak ve tüm paydaşlara 2024’ün çok kritik bir geçiş dönemi olduğu bilincini sürekli canlı tutmak. Bunların dışındaki her konuşma başlığı son 6-7 ayda atılan tüm adımların etkisini azaltmak ve artık sinir bozucu hale gelen ve refah kaybına neden olurken verimliliği ve rekabetçiliği de aşağı çeken enflasyon belasından kurtulmamıza ciddi engel teşkil etmekten başka hiçbir şey yapmayacaktır. Sıraladığımız bu geniş çerçeve esasen Türk varlıklarının da seyrini belirleyeceğinden ayırmak-ayrıştırmak mümkün değildir.