Nike’ın başarı formülü: Önce dene, sonra üret

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Gökhan TURAN

Tarih, çoğu zaman talihinizi belirliyor.

Günümüzde mitolojinin yön verdiği onlarca marka var aslında. Çoğunu yakından tanıyoruz. Örneğin Türkiye’de sinema sektörünün en önemli oyuncusu MARS, adını Pers Tanrısı Ahura Mazda’dan alan Japon otomotiv devi Mazda, 400 milyar dolara yakın varlığı bulunan dünyanın en önemli fonlarından Apollo Global… Ancak benim için en fazla dikkat çekeni Nike. Tarih ve talih denilince de aklıma ilk gelen sözlerden biri de Nike’ın kurucusu Phill Kinght’a ait: “Ya tarihi siz yaratırsınız ya da yazılan tarihin okuyucusu olarak kalırsınız…”

Yunan mitolojisinin en güçlü isimlerinden olan Zafer Tanrıçası Nike’tan alan marka, ekonomi tarihinin de en fazla bilinenlerinden biri. Öyle ki Nike, dünyanın sahte ürün konusunda da en fazla taklit edileni. Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) hazırladığı rapora göre; Rolex, Ray Ban ve Louis Vuitton ile birlikte Nike’ın sahte ürünlerine dünyanın hemen hemen her yerinde karşılaşılıyor. Onlarca milyar doları bulan bu sahte ürün pazarında Nike’ın kopya edilen ürünleri, ilk 5 marka arasında yer alıyor. Özellikle ayakkabıları bu alanda öne çıkıyor. Örneğin geçen yıla ait okuduğum bir haberde Çin Hükümeti, sadece bir operasyonda Nike’ın 3 bin ton ağırlığında ve 69 milyon dolar değerinde ürünlerini yaktı. Yine ABD Gümrük ve Sınır Koruma (CBP) uluslararası bir kalpazanlık çetesinin yönettiği ürünleri topladı. Bu baskınlarda 472 milyon dolarlık Nike ve Louis Vuitton ayakkabıları yakalandı ve imha edildi. Bunlar arasında 2.2 milyon dolar değerinde olan 14 bin 806 çift sahte Nike Air Jordans da vardı.

MİTOLOJİK MARKAYA, ONAY LOGOSU

Peki Nike, neden bu kadar kalpazanlar tarafından taklit ediliyor?  Bunun altında gerçek bir başarı ve inovasyon hikayesi var aslında. Oregon üniversitesini bitiren, ardından da Standford Üniversitesinde işletme yüksek lisansı yapan Phill Knight Stanford Üniversitesi'nde girişimcilik dersinde, ayakkabılar ile ilgili sunum yaptıktan sonra ayakkabılar ile ilgili iş kurmayı kafasına koydu. İlk sermayesini 1962 yılında babasından borç alarak elde eden Knight, ayakkabıda Japon ürünlerinin ABD’de büyük ilgi göreceğini hissediyordu. Japon Onitsuka Tiger markasının   ABD bayiliğini alan Knight, ürünü denemesi için üniversitede eski antrenörü olan Bill Bowerman’a gönderdi. Bowerman’ın ayakkabılar hakkındaki düşüncelerini çok önemsiyordu. Ayakkabıları inceleyen Bowerman ayakkabıları çok beğenmişti. Böylece sporcu genç Knight ve koçu Bowerman, ortaklık kararı alarak şirket kurmaya karar verdi. Bowerman bir atletin nasıl bir ayakkabıya ihtiyacı olduğunu çok iyi biliyordu. Ortaklıktan daha önce de ayakkabı özel ilgi alanıydı. Ortak olduktan sonra Bowerman’ın evine bir ayakkabı atölyesi kuruldu ve ilk üretime başlanıldı. Bowerman, ürün gelişimi konusuna odaklandı.

Tiger ayakkabılarını çok iyi adetlerde satmasına rağmen, Knight’a haber vermeden başka distribütör arayışına girdi. Bunun üzerine Onitsuka Tiger, kendisini garantiye almak için Japonya’da yeni bir fabrika  kuran Knight’a dava açtı. Knight, bir yandan bu dava ile uğraşırken diğer yandan yeni markasını kuruyordu. Akıllarındaki marka “Dimension Six” olarak ortaya çıkmıştı ama beğenen olmadı.  Jeff Johnson aslı bir çalışanı, Yunan Tanrıçası Nike’ı önerdiğinde keyifle kabul edilmişti.

DAVALARA KARŞI “ZAFER” KAZANDI

1972 yılında piyasaya çıkan Nike’ın logosunu ise Knight’ın öğrencisi Carolyn Davidson’a verildi ve “swoosh” adı verilen kavisli bir onay işareti yani günümüzdeki logo ortaya çıkmış oldu. Markanın şirket adına dönüşmesi ise 1970’li yılların sonunda oldu. Banka kredileriyle büyüyen, diğer üreticilerin açtığı savaşla mücadele eden Nike, hem davaları kazandı hem de mücadeleyi. Adında olduğu gibi zaferini halka açılarak kutladı. Ayakkabıyı, ayakları koruyan bir üründen daha çok rahatlığı ön plana çıkaran Bowerman ve Knight, inovasyona verdiği önemle yeni ürünler üretti. 1979 yılında daha hafif ve daha rahat bir taban geliştiren şirket, Nike Air ile ayakkabıda devrim yarattı. Ardından Nike Golf, Nike Pro, Nike+ , Air Jordan , Nike Blazers , Air Force 1 , Nike Dunk, Air Max , Foamposite, Nike Skateboarding , Nike CR7 gibi ürünler peşkeşe geldi.

Her ikisi de atletizm ile profesyonel olarak ilgilenen Bowerman ve Knight’ı başarıya götüren yaptıkları ürünleri ilk olarak kendi ayaklarında denemeleriydi. “En önde koşanlar, hep en çok çalışanlar ve en çok riske girenlerdir” diyen Knight’ın yönettiği Nike, yürürken, koşarken aldıkları rahatlığı, müşterilerinin de alacağına inanarak üretti ve üretmeye devam etti.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Yeni yılda yeni zamlar 23 Kasım 2024