Nestle’ Türkiye CEO’su Bornemann: Corona beş önemli değişiklik başlattı

Fatoş KARAHASAN
Fatoş KARAHASAN Markalar & İçgörüler

114 yıldır Türkiye’de faaliyet gösteren Nestlé Türkiye’nin CEO’su Ansgar Bornemann’a koronavirüs pandemisinin başlangıcından bu yana yaşadıklarını ve gelecek öngörülerini sordum. Tüm çalışanlarına 12 hafta maaş ödeme garantisi veren; hastanelerden, sağlık müdürlüklerine, sokak hayvanlarına kadar yardım göndermek için kaynak yaratan Nestlé, tüm paydaşlarıyla bu dönemi sorunsuz atlatabilmek için çalışıyor.

Bornemann önümüzdeki dönemde, beş önemli değişiklik olacağına dikkat çekiyor. Söyleşiye geçmeden önce, bu değişiklikleri özetleyelim:

1- Hijyen

“İlk olarak, bundan böyle tüm ürünlerde, alınan hijyen önlemleri tüketicilerin dikkat edeceği bir konu olacak.. Global şirketler olarak ekstra önlemler almaya ve bu önlemlerin bilgilendirmesini yapmaya devam etmeliyiz.”

2- Gezegene saygı

“Gezegenimize saygı gösterme konusundaki öncelik kesinlikle artıyor ve kaynakların sürdürülebilirliğine olan duyarlılık da aynı oranda önem kazanmaya hızla devam ediyor. Bu fiziksel mesafe ve evde kaldığımız dönemde, hava kirliliği oranlarının düşüşü bize bir kez daha öğretti ki; ona saygı duyduğumuzda dünya bizi çok daha sıkı kucaklamaya hazır. Ortaköy sahilindeki yunusları gördüğüm anı unutamıyorum.”

3- Online alışveriş

“Yiyecek & içecek ürünleri için online alışverişler Z kuşağının ötesine genişleyecek. ‘’Baby boomers’’ diye tabir ettiğimiz 1946 ile 1964 arasında doğan tüketiciler de şimdi bu duruma uyum sağlamak durumunda. Türk halkının bakkal ve market alışverişini bir ritüel olarak gördüğünü ve bunu yüz yüze, fiziksel temasla yapmaktan hoşlandığını gözlemledim, ancak COVID-19'dan sonra bu durum değişebilir. “Yeni normal”de e-ticaret hacmi geçtiğimiz iki aya göre biraz azalacak, ancak hem Y jenerasyonu (millennials) hem de e -ticaret kullanmaya yeni başlayan tüketicilerin alışverişlerinde, sıklık ve hacim açısından orta ve uzun vadede sürdürülebilir bir artış görebiliriz.”

4- Dayanışma Ruhu

“Dayanışma ruhu devam edecek ve bence sosyal sorumluluk projeleri ile birlikte diğer yardım kampanyalarına destek vermek için daha fazla şirket, hatta rakipler bile bir araya gelecek. Bu durumun dünyanın ihtiyaç duyduğu değişikliği beraberinde getireceğini düşünüyorum.”

5- İş modellerinde değişim

“Beşinci ve son olarak, “yeni normal”e geçtikten sonra, iş modelleri ve çalışma şekilleri değişebilir. Uzaktan çalışma uygulamaları artabilir, duvarlar artık her zamankinden daha fazla sınır olarak algılanıyor. Nestlé olarak birçok esnek çalışma yöntemi uyguluyoruz, ancak ufukta yeni değişiklikler olacağını düşünüyorum.”

Koronavirüs döneminde çalışma biçiminizi nasıl düzenlediniz?

Ansgar Bornemann:

“Nestlé olarak, tüm dünyayı derinden etkileyen Koronavirüs salgınına karşı herkesle birlikte zorlu bir mücadele veriyoruz. Yaşamın her alanını yeniden şekillendirdiğimiz bu dönemde; çalışanlarımızın, iş ortaklarımızın ve Türk halkının ve sağlığı ve güvenliği birinci önceliğimiz. Bu kapsamda T.C. Sağlık Bakanlığı’nın yönergelerine uygun aksiyonlar aldık; seyahat ve ziyaretçi kısıtı, hassas gruplar için izin ve evden çalışma yöntemi gibi uygulamaları hızla başlattık. “

Ne tür tedbirler aldınız?

“Tüm tesislerimizde termal kameralarla ateş ölçümü yapılıyor, iç yüzeyler ve servis araçlarımız düzenli olarak dezenfekte ediliyor. Tesislerimizde, çalışanlarımız için dezenfektan sıvı sayısını artırarak, maske tedariği sağlıyoruz. Şirket doktorlarımız ve beslenme uzmanlarımız ile düzenli şirket içi bilgilendirme yayınları yapıyoruz. Çalışanlarımızın 7/24 detaylı bilgi ve destek alabilmeleri için Çalışan Destek Hattımızda tıp ve psikoloji uzmanlarını devreye soktuk.”

Üretime ara verdiniz mi?

“Bunun yanı sıra, bir yiyecek ve içecek şirketi olarak bu süreçte farklı sorumluluğumuz var. Su, bebek beslenmesi ve medikal beslenme gibi önemli kategorilerdeki ürünlerimizle Türk halkı için kritik bir rol oynuyoruz. Bu misyonla, Nestlé ürünlerini ve değerlerini Türk halkına ulaştırmak için fabrikalarımız, dağıtım merkezlerimiz, satış ekibimiz ve ofislerimizde gerekli önlemleri alarak güvenle çalışmaya devam ediyoruz.”

Çalışanlarınızın morali nasıl?

“Nestlé Türkiye Ailesi birbirine çok yakından bağlı ve güçlü bir ekip, bunu bir yıl önce buraya taşındığım an anladım. Bu dönemde, ekibin tamamı muazzam bir çaba ve dayanışma gösterdi. Onlara duyduğum saygı çok büyük. İşlerine duydukları saygı, kararlılıkları ve azimleri beni her zaman motive etti ve bana güç kattı. Fabrikalarımızdaki, dağıtım merkezlerimizdeki ve satış alanındaki çalışanlarımız ön saflarda yer alarak ürünlerimiz ve tüketicilerimiz arasında güçlü bir köprü haline geldi ve ofis çalışanlarımız gururla her adımda onları destekledi. Benim için hepsi birer gıda kahramanı… “

Şirket yönetimi olarak siz onları nasıl motive ediyorsunuz?

“Bu süre zarfında biz de Nestlé'nin takım ruhunu göstermek ve adil olmak adına tüm çalışanlarımızın 12 hafta boyunca maaş ödemesini garanti ettik. Bu zaman diliminin ötesinde, yakın gelecekte Türkiye ekibimizde herhangi bir değişiklik olacağını öngörmüyorum. Ayrıca, saha çalışanlarımıza ve distribütör iş ortaklarımıza 20 Nisan itibarıyla 3 ay boyunca devam edecek şekilde, % 10'a kadar maaş artışı, alışveriş çekleri ve hediye ürün paketleriyle ek destek sağladık. “

Bu dönemde toplumsal fayda sağlamaya yönelik ne tür projeler yürüttünüz?

“Bu bakış açısıyla, bu topraklarda 114 yıldır faaliyet gösteren bir şirket olarak, T.C. Sağlık Bakanlığı’na, Kızılay’a ve belediyelere 5 milyon TL değerinde ürün ve medikal malzeme bağışladık. Nescafé, Çikolata ve Şekerleme, Su , Nespresso, Nestlé Professional, Bebek Beslenmesi, Nestlé Sağlık Bilimleri, Evcil Hayvan Beslenmesi, Kahvaltılık Gevrekler ve Sütlü İçecekler kategorilerimizi yöneten ekiplerimiz, sağlık uzmanlarımız ve ihtiyacı olan vatandaşlarımız için hatırı sayılır bir destek bütçesi ayırdı.

Ayrıca hastanelerden ve İlçe Sağlık Müdürlüklerinden Nescafé, Damak ve 1927 çikolata ve Nestlé Pure Life Su ürünlerimiz için birçok bireysel talep aldık, elimizden geldiğince fazla ihtiyaca cevap vermeye çalıştık ve vermeye de devam ediyoruz.

Sokak hayvanları için de bağış yaptınız bildiğim kadarıyla...

Evet, bu dönemde yalnız kalan sokak hayvanları için belediyelere 10 ton Purina evcil hayvan mamalarımızdan bağışladık. Türk halkına desteğimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Bununla birlikte Nestlé, COVID-19 ile mücadele için küresel ölçekte Kızıl Haç / Kızılay'a 10 milyon İsviçre Frangı (CHF) bağışladı. Küresel çaptaki yönergelere uygun olarak, her ülkenin yerel ihtiyaçlarına göre resmi makamlar ve STK'lar ile temas kurularak ihtiyaç duyulan alanlarda destek faaliyetlerine devam ediliyor. “

Bu dönem size neler öğretti?

“Gerçekten olağandışı bir dönem yaşadığımızı düşünüyorum ancak önceden bilmediğimiz bir şey öğrendiğimizi sanmıyorum. Nestlé'de her zaman işimizin kalbinde insan olduğunu biliyorduk, gerçekten sağlam bir ekip olabilmek hem bizim hem de tüm şirketler için çok değerli. Hayatta kalabilmek için tüm bireyler ve şirketler için esnekliğin ve değişime uyumun gerekli olduğunu biliyorduk. Hayatın ve iş dünyasının her geçen gün daha fazla online hale geldiğini biliyorduk. Hızlı davranma ve çabuk aksiyon almanın, başarının anahtarı olduğunu da biliyorduk. Bu süreçte, dijital dönüşüm için sahip olduğumuz mükemmel altyapı sayesinde; üretimimiz, iletişimimiz ve tüm işlerimiz kesintisiz devam edebildi.”

Sizin için ne değişti?

“Şimdiye kadar bu alanlardaki öğrenimlerimizi hem bireyler hem de şirketler olarak kendi tempomuza ve planlarımıza uygun olarak gerçekleştiriyorduk. Ancak COVID-19 salgını, tüm dünyayı, bu öğrenimleri bir anda ve bütün olarak uygulamaya zorladı. Bence biz şirket olarak çok iyi performans gösterdik. Türkiye'deki hızlı tüketim ürünleri sektörü olarak da talebe çok iyi yanıt verdik.”

En çok dikkatinizi ne çekti?

“Yeni bir deneyim olarak bahsedebileceğim, altını çizebileceğim konu ise uyum hızımız oldu. Bu süreç bana, hem Nestlé ekibinin hem de Türk halkının, değişime ne kadar hızlı uyum sağlayabileceğini gösterdi. Bu durum beni hem şaşırttı hem sevindirdi, gerçekten güçlü bir ekiple ile birlikte olduğumu anladım. Bu mükemmel ekiple her gün yüz yüze iletişim kurmayı özlüyorum. Evden çalışma yöntemini başarılı bir şekilde uygulamamıza ve sosyal yakınlığımızı sıcak tutmamıza rağmen, hepimizin aynı odada birlikte olmayı özlediğini düşünüyorum. Yine de, fiziksel mesafemizi bir süre daha korumamız gerekiyor gibi gözüküyor, eminim sosyal yakınlığımızı uzak da olsak aynı sıcaklıkta tutmayı başaracağız.”

2020 yılı sonuna kadar hangi senaryolara göre neler düşünüyor/ planlıyorsunuz? Gelecek öngörüleriniz neler?

“Geçmiş dönemlere baktığımızda, dünyanın birçok değişiklikten geçtiğini görüyoruz. Son 20 yılda birçok salgın, dünya savaşı, ekonomik kriz meydana geldi. Ancak COVID-19, bu olaylar arasında en büyük etkiye sahip olanlardan biri. İçinde bulunduğumuz durum küresel bir kriz; dünyadaki her kriz toplumda ve iş dünyasında ciddi değişikliklere neden olmuştur. Ekonomi açısından zor bir dönem olacağını tahmin etsem de, bunun geçici olacağını ve dünya çapında alınacak önlemler ve yeni tüketim alışkanlıklarıyla bu zorlukların aşılabileceğini düşünüyorum.”

AVM’ler açılırken, Capitol’den büyük bir dayanışma örneği

Capitol, koronavirüs mücadele sürecinde evde kalma sürecini desteklemek amacıyla, 21 Mart 2020 tarihinde geçici olarak kapılarını kapatmıştı. Kuruluş, 15 Mart 2020 - 30 Mayıs 2020 tarihleri arasında zorunlu hizmet birimleri dışındaki iş ortaklarından kira almadı.

Capitol yönetimi, geçtiğimiz günlerde yeni bir açıklama yaparak, Sağlık Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Koronavirüs Bilim Kurulu’ndan, pandeminin seyrinde, belirlenen tarihi etkileyebilecek olumsuz bir görüş gelmediği ve herhangi bir yasal kısıt veya engel olmadığı takdirde, açılış tarihinin 1 Haziran 2020 olacağını duyurdu.

Mart ayından bugüne kadar Capitol’deki işletmelerden kira talep etmeyen kuruluş, Haziran ayında da kira almayacak. Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim içinse ödenmesi gereken asgari maktu kira bedellerinde yüzde 50 indirim yapacak.

Capitol yönetimini bu örnek destek yaklaşımı için kutluyor ve örnek olmasını diliyorum.

TEV’den Korona Kahramanlarına Vefa Burs Fonu

1967’de 205 hayırseverin el birliği ile kurduğu TEV’in bugüne kadar verdiği burs sayısı 251 bin 678’e erişti. Gözbebeğimiz TEV, bu ay içinde yeni bir adım atarak “Korona Kahramanlarına Vefa Burs Fonu” isimli bir girişim başlattı.

Bu fon ile vefat eden sağlık çalışanlarının çocukları 3 yaştan itibaren, okul öncesi, ilk-ortaöğretim ve yükseköğretimde eğitim hayatları boyunca Türk Eğitim Vakfı tarafından desteklenecek.

Projeye gelen bağışlar büyüdükçe sadece sağlık çalışanları değil korona döneminde hayatımızı kolaylaştırmak için zorunlu çalışırken vefat eden tüm çalışanların çocuklarına da ömür boyu burs verilmesi hedefleniyor.

(Burs desteğinde bulunmak için www.tev.org.tr adresinden katkıda bulunabilirsiniz.)

Geleneksel Mevlit Etkinliği Youtube’a taşınacak

Türk Eğitim Vakfı’nın her yıl geleneksel olarak Ramazan ayında İstanbul ve şubelerinin bulunduğu tüm illerde aynı zamanda gerçekleştirdiği Mevlit duası, TEV’in rahmetli bağışçılarının, kurucularının, Vakfa tüm emek verenlerin ve bu yıla özel olarak salgında vefat edenlerin de ruhlarına okunacak.

Korona gündemi dolayısıyla Türk Eğitim Vakfı’nın youtube kanalı üzerinden yayınlanacak etkinlik, 14 Mayıs Perşembe günü 17.30’da, İstanbul’da Dolmabahçe Bezm-i Âlem Valide Sultan Camii’nden, Türkiye genelinde canlı olarak gerçekleştirilecek.

Türk Eğitim Vakfı, en kısa zamanda bu salgın hastalıktan kurtulmamız, sağlıklı günlere kavuşmamız ve umutlu yarınlar niyetleriyle okunacak mevlide herkesi davet ediyor.

https://www.youtube.com/user/TEVKurumsal

http://www.tev.org.tr

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar