Nasıl iflas ettin? Önce yavaş yavaş, sonra aniden…
Ernest Hamingway; “Güneş de doğar” kitabında sorar; “-Nasıl iflas ettin? Cevap; muhteşemdir; “-İki biçimde. Önce yavaş yavaş, sonra aniden…” Krizden çıkamamışlığın belki de çok uzun öyküsünü bu kadar kısa cümlelerle anlatan başka bir diyalog hatırlamıyorum.
Söz edebiyattan açıldı ama biz yine kendi ekonomik gerçekliğimize geri dönelim. Bir başka diyalog, karamsarlar dünyasından; “Kötü günler geride kaldı. Şimdi çok daha kötü günler geliyor.” Diyeceksiniz ki karamsarlığın gereği yok. Haklısınız. Ancak unutmayın ki uçağı iyimserler icat etti, paraşütü de karamsarlar…
NE KURU YÜKSELT NE DE KURDAN KORU
Beceriksizliğimizden neredeyse elimiz ayağımıza dolaşacak. Önce kuru yükselttik; her gün %5-6 tırmandırdık ve 18,36 liraya çıkarıp ardından 10,25 liraya indirip şimdi de 13-14 lira bandına sabitledik. Sonra da halk parasını negatif faizle devlete vermeyince kur korumalı mevduat icat ettik.
Dikkat ettiniz mi bilmem; kuru yükselten de kur korumalı fonu getiren de aynı yönetim… Reel ekonomiyi dışlayıp icraattan uzaklaşan ve bu yüzden halkı tamamen karşısına alan bir tutum bu… Doğrusu anlamak ve anlamlandırmak mümkün değil.
Halk kur korumalı mevduata yeterince itibar etmemiş olacak ki şirketlere yeni avantajlarla kur korumalıya geçiş getirildi. Bankada birikimi olmayan halk dâhil herkes vergisini ödesin; para başka musluklardan vergi avantajlılarına aksın. Sebep? Dolarla flört etmesinler yeter ki…
FAİZLE DÖVİZLE OYNARSAN NE OLUR?
1-Faiz ve döviz birer barometredir
2-Çıkış ve düşüşleri refaha ve krize işaret eder
3-Yüksek oynaklıklarla ekonomileri kilitler
4-Oysa istikrarlı ve öngörülebilir olmak yatırım iklimidir
5-Hangisine meyledersen onu güçlendirirsin.
İKİ SORU İKİ CEVAP
Varlıklarını döviz yapanlar kazanıyor mu?
Türkiye’de varlıklarını dövize dönüştürenlerin, döviz satın alan ve bu nedenle döviz artışından kazançlı çıkanların sayıları çok azdır. Kısa vadeli fiyat artışları kazanç gibi görünse de sistem içinde erimektedir.
Dövizin tırmanışı kimi nasıl etkiliyor?
Döviz fiyatının tırmanışı nedeniyle hayatı kayan 60 milyon insan var. Enflasyonun yükselmesi ile alım gücü düşen, fakirleşen 84 milyon insan var. Ancak öyle bir kesim var ki onlar giderek zenginleşiyor.
NOT
KÖTÜNÜN KÖTÜSÜ BETERİN BETERİ VAR
Tam da “eyvah, başıma kötü bir şey geldi” dediğimiz noktada… Daha kötüsü ile karşılaşıyoruz. Epiketos; “eğer gerçeği arıyorsan her zaman zafer peşinde olmamalısın ve gerçeği bulduğunda artık mağlup olmaktan korkmana gerek kalmaz” diyor.
Bugün de zafer peşinde koşarken, gerçekten uzaklaşmanın maliyetini yükselen faturalarla ödüyoruz. Ekonomiler, yönetimler değişir. Devlet devamlıdır. Yapılan yanlışlar, beceriksizlikler yapanların yanına “kâr kalabilir de onlar gidince bıraktıkları faturayı halk öder.