Müşteriyle birlikte kamyon tasarlamak
Bilbao’da yeni nesil bir kamyonun tanıtımındayız. 20 yılda bir düzenlenen bu tanıtımda kendimi, MAN’ın “müşteriyle birlikte tasarladık” dediği çekicinin kabininde buldum.
Kabinden ziyade, her yanı akıllı cihazlarla dolu kokpit tarzında şoför mahalline benziyor. Kamyon şoför mahalli diyorum zira burası, şoförün “yürüyen evi” konforluyla tasarlanmış.
İçinde mikro dalga fırınlı mutfaktan buzdolabına, yatak ranzasından gardırop bölümlerin yer aldığı bu yaşama alanı, haftalarca burada yaşayacak sürücüler tarafından tasarlanmış.
Man Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Tuncay Bekiroğlu, 5 yıl süren tasarımda 16 ülkeden 300 müşteri ile 12 milyon çalışma saati harcandığını hatırlatıyor; “sadece şoför değil, satın alan patron, kamyonu işleten de işin içindeydi” diyor.
Kamyon kullanma ehliyetim olmadığından trafiğe kapalı alanda test sürüşü yaptığım MAN’ın TG serisi; tüy kadar hafif direksiyonu, beni hata yapmaktan uzak tutan otonom sistemleriyle dikkat çekici, yeni nesil bir çekiciydi.
Ancak tasarım süreci; sadece sürüş emniyeti ve işletme kârlılığı değil, gezegenin sağlığını da dikkate almak zorunda artık. Çevre koruma, karbon salınımı, AB yaptırımları da işin içinde…
MAN dünyasında “müşteri memnuniyet ödülünü” Türkiye’ye kazandıran Tuncay Bekiroğlu, yeni nesil MAN TG serisinin, gelecek yıl pazarımıza sunulacağını söylüyor.
Not
PATRON, İŞLETMECİ, SÜRÜCÜ İTTİFAKI
MAN’ın TG serisinde; para ödeyecek patronun finansmanı, bu yeni nesil araç işletmecisinin beklentisi ve neticede kullanacak olan şoförün ergonomik ihtiyaçları; ileri teknoloji imkânlarıyla optimize edilmiş. Soruyorum; “patron, işletmecisi ve şoför üçlemesinde hangi kullanıcıdan ne oranda etkilenip MAN TG serisi çekici üretildi?” diye… Cevap; %50 patron, %30 işletmeci ve %20 şoför.