Mükemmel şehir
Farklı-farklı kaynaklar “mükemmel şehir” olmanın farklı-farklı nedenlerini sıralamışlar. “Mükemmel” Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre kusursuz, tam, yetkin anlamlarına geliyor. Erişim ve bağlantı kalitesi nedenler arasında. Erişilmek istenen yere erişim seçeneklerinin sayısı da kaliteyi etkiliyor; otobüs, metro, bisiklet hatta yaya. Konfor bir başka neden. Kişinin kendisini güvende hissedeceği, temiz yerlerden söz ediliyor. Hatta “erkekten fazla kadın var mı?” diye sorgulanıyor. Yararlanma imkanları ve etkinlikler de nedenler arasında. Her iklim koşulu altında mutlaka yararlanılacak bir şeyler, etkinlikler aranıyor; üretici pazarları, konserler, festivaller. Sosyalleşme de bir neden. Bu özellik bir şehrin başarmakta en çok zorlanacağı neden olarak belirtiliyor. O şehirde yaşayanların tebessüm edip etmediği, sıcak bir merhabayı esirgeyip esirgemediği sorgulanıyor. Kendisinden farklı olanlara karşı tutumu irdeleniyor; renk, dil, din, cinsiyet gibi.
Gelecek yıllarda “mükemmel şehir” için kültür, inovasyon ve yönetişimin önemli neden olacağını söyleyenler var. Onlara göre, mükemmel bir şehir için sanat, müzik, performans, mimari, yiyecek -içecek ve giysiyi potasında kaynaştıran kültür mutlaka şart. Kültür, fikirlerin ondan buna aktarılmasını sağlıyor ve böylece başarı için zemin oluşturuyor. İlaveten şehrin kimliğine katkıda bulunuyor. Meraklı, araştırmacı ziyaretçileri cezbediyor, katma değerli turizm kazancı oluşturuyor.
Şehirler büyüdükçe, şehir sakinlerinin beklentileri çeşitlendikçe ve çoğaldıkça şehirleri yönetmek zorlaşıyor; daha fazla uzmanlık gerekiyor. Nitelikli insan gücüne ihtiyaç artıyor, ilave uzmanlıklardan alınan destek artıyor. Örneğin, bir şirket belediyelerin ihale hazırlıklarını kolaylaştırdığını, teklif alımlarını geliştirirken şehir için en uygun kararların alınmasına yardımcı olduğunu iddia ediyor. İhalelerde yerel ekonominin, yeni girişimlerin gözetilmesi ile şehrin kazançlarının artacağını savunuyor. Bir başka şirket şehir aydınlatmasında inovasyon yarattığını ileri sürüyor. Cadde aydınlatmalarının şehrin elektrik faturasının %40’ını oluşturduğunu, “akıllı aydınlatma” ile iklim değişikliği etkilerinin bile azalacağını, şehrin cazibesinin artacağını söylüyor.
“Mükemmel Şehir”, bir şehirde yaşayanların hayali, o şehri yöneten belediye başkanlarının da iddiası olmalıdır. Yeniçağ bir yandan üstesinden gelinmesi için bilgi ve akıl egemen çözümler gerektiren sorunlar, zorluklar getirirken diğer yandan hızla gelişen teknoloji sayesinde bunlarla baş edilmesini kolaylaştıracak fırsatlar da sunuyor. Bunları izleyebilen belediye başkanları cesur adımlar ile şehirlerini mükemmelleştirebilir. Belediye başkanları şehrin çıkarlarına uygun bilgilere hızla erişebilmeli, bilgi kaynaklarına dikkatle kulak vermeli, onlardan yararlanmalı ve yenilikleri hayata geçirme konusunda kararlı olmalıdır.
Şehirlerimiz “mükemmel” olmak için gerekli hammaddeye sahiptir; kültürel miras, coğrafi özellikler, özgün çıktılar ve yerleşik beceriler. Tek ihtiyacımız bu hammaddeyi ustalıkla ve cesaretle işleyecek şehir yöneticileridir. Yeniçağda eskimiş bilgi ve tekniklerle şehirlere rekabet üstünlüğü kazandırmak zor olacaktır. Böyle bir ısrar hem vakit hem de nakit kaybına yol açacaktır. Öyleyse yeniliklere açık, uygulama yeteneğine sahip kadrolar oluşturup bir an önce “mükemmel şehir “ yolunda mesafe almak gerekecektir.
Haftanın Şehri: REYKJAVIK, İZLANDA
370 bin nüfuslu İzlanda’nın başşehri REYKJAVIK’in nüfusu 123 bin. Ülke nüfusunun üçte biri. Bu nedenle ülkesini temsil ettiği kabul edilebilir. Ben de bu yazıdaki şehir örneğini bu bağlamda kullanmayı tercih ettim.
İzlanda, 2021 yılı “Küresel Barış Endeksi” sıralamasında birinci sırada yer almaktadır. Bu çalışma ve sıralama “IEP - The Institute for Economics & Peace” tarafından gerçekleştirilmekte ve yayınlanmaktadır. Amaç, dünyanın dikkatini barış üzerine çekmek, barışçıl bir dünyanın insani gelişme için önemini vurgulamak; kültürel, ekonomik ve politik unsurların barışçıl bir yer yaratılmasında rolünü ortaya koymaktır. Güvenlik, süregelen iç ve dış çatışmalar ve silahlanma gibi 3 ana ve 23 alt başlık altında yürütülen çalışma 163 ülkeyi kapsamaktadır. Türkiye bu sıralamada 149. sırada yer almaktadır ve sıralamadaki yeri son iki yıldır değişmemiştir. Coğrafya bir yeri zorlasa bile onu kader olarak kabul etmemek gerekir. Bir şehrin, bir ülkenin kaderini orada yaşayan insanlar ve onların tercihleri belirleyecektir. Bunun içindir ki “Yurtta Barış, Cihanda Barış” önemli bir öngörü ve önemli bir hedef olarak kabul görmelidir.