Mücevher ihracatına kültür-sanat açılımı geliyor

Türkiye’nin stratejik sektörlerinden biri olan mücevher, dünyada önemli başarılara imza atıyor. Uluslararası fuarlarda milli katılım sayısıyla fark yaratan sektör, Türkiye’de düzenlediği fuarlara da yurtdışından önemli rakamlarda ziyaretçi ve alıcı çekmeyi başarıyor. Türk mücevher sektörünün en güçlü olduğu alanların başında üretim kabiliyeti ve elbette çabuk teslimat özellikleri geliyor. Ancak burada bugüne kadar belki de unutulan en önemli konulardan biri de, sektörün köklü tarihi ve sanatsal gücü. Şimdi özellikle ihracatta bu alanlarda öne çıkılması hedefleniyor. Bu projenin başında ise Mücevher İhracatçıları Birliği Kültür Sanat Danışmanı ve aynı zamanda İstanbul Kuyumcular Odası Pazarlama Komisyonu Başkanı Aylin Gözen var. Yıllarını bu sektöre veren ve çok sayıda kurum ve kuruluşa bu alanda danışmanlık hizmeti sunan Aylin Gözen’le, geçtiğimiz günlerde İsgold’un katkılarıyla hazırladığımız Altın Sohbetler’de mücevherde kültür ve sanat açılımını konuştuk.

‘Kültürel altyapı vurgulanmalı’

Aylin Gözen, sohbete, mücevher sektörünün önemini vurgulayarak başlıyor. Gözen, “Kuyumculuk, yoğun emek gerektiriyor ve önemli ölçüde istihdam sağlayan sektörlerin başında geliyor. Bugün ihracatta birim değeri sıralamasında 665 dolar ile mücevher sektörü birinci sırada yer alıyor. Türkiye, aynı zamanda mücevherde dünyada çok önemli bir yere sahip. Dünyadaki en büyük 5’inci pazar, en büyük 3’üncü üretici, en büyük 2’nci ihracatçı. Dünyada bu kadar önemli bir yer edinmiş bir sektörün, devletimiz tarafından mutlaka ihracatta lokomotif olan stratejik sektörler arasına alınarak, artırılmış ihracat teşviklerinden faydalanarak desteklenmesi gerektiğine inanıyorum” diyor. Bugüne kadar Türk mücevherinin yurtdışında tanıtımı için pek çok çalışma yapıldığına dikkat çeken Gözen, “Yurtdışında düzenlenen alım heyeti toplantıları, İstanbul’da düzenlenen İstanbul Jewelry Show için alım heyetlerinin davet edilmesi çalışmaları her geçen yıl daha da artarak devam etti. Mücevher İhracatçıları Birliği’nin mücevherimizi tüm dünyada tanıtmak amacıyla yürüttüğü reklam ve PR çalışmaları elbette dünyadaki bu önemli yere gelmemizde büyük katkılar sağladı. Yapılan bütün bu çalışmalara benim gözümle baktığım zaman tamamlanması gereken tarafın kültürel altyapının vurgulanması olduğunu görüyorum” diyor.

Proje, dünyaya açılacak

Aylin Gözen’e göre, mücevherimizin markalaşma çalışmalarında sadece üretimin değil, sektörün sahip olduğu tarihi mirasın da öne çıkması gerekiyor. Gözen, “Bunu başarmak için sadece reklam çalışmaları yeterli değil. Kesinlikle dünya çapında mücevherimizin farklı yönünü zihinlerde kazıyacak sergi dizileri, kültürel çalışmalar ve işbirliklerine ihtiyaç var” diye konuşuyor. Gözen’e bugünlerdeki en önemli projesi olanMücevherin Zaman Tüneli’ni soruyoruz. Şunları anlatıyor: “Mücevherin Zaman Tüneli”, “Art forJewellery – Inspiration Hub” adı altında başlattığımız kültür sanat hareketinin ikinci etkinliği içinde yer alacak bir proje. “Art for Jewellery – Inspiration Hub” ise Mücevher İhracatçıları Birliği ve İstanbul JewelryShow’un desteğiyle, benim ve Lion Diamond kurucu ortağı Öznur Yakın ile birlikte başlattığımız, mücevherimizin tarihsel ve kültürel yönünü vurgularken, sanatın ilham veren tarafının mücevhere yansıtılmasını hedefleyen bir kültür sanat hareketi. Mart ayında düzenlenecek olan Istanbul Jewelry Show’da, girişteki ana fuayede 500 metrekare alanın bir bölümünde yer alacak olan “Mücevherin Zaman Tüneli”, mücevherimizin, Göbeklitepe’den Mardin’deki Boncuklu Tarla’dan çıkan takılardan başlayarak günümüze kadar süren yolculuğunun, dijital art ve 3D mapping teknolojisi ile sunulacağı bir enstalasyon. İçeriğini hazırlarken konunun önemine uygun olarak tanınmış arkeologlarla sanat danışmanlarıyla çalışıyoruz. Bu enstalasyon, tüm dünyada dolaşarak, milli katılım yaptığımız fuarlarda büyük bir video duvar üzerinde de sergilenecek. Önümüzdeki yıl için Hong Kong ve Amerika’da yapılacak fuarlar bu enstalasyonun sergileneceği ülkeler olarak görünüyor. Ancak Mart ayında ilk gösterim yapıldıktan sonra bizim hedefimiz bunu sadece fuarlarla sınırlandırmayıp pek çok ülkede pek çok farklı yerde gösterimi sunmak.”

İtalya’da önemli işbirliği

İtalya Vicenza’da her yıl düzenlenen dünyanın en önemli mücevher fuarlarından Vicenzaoro’ya da katılan Aylin Gözen, fuarla ilgili gözlemlerini anlattı. Gözen, “Vicenza fuarı oldukça yoğun ve kalabalık geçti. Söylenilene göre şimdiye kadar elde edilen en yüksek ziyaretçi girişine ulaşmış. Burada Mücevher İhracatçıları Birliği ile bir süredir temsilciliğini yaptığım Dünya Kuyumculuk ve Mücevher Konfederasyonu CIBJO ile bir ortak çalışma ve üyelik anlaşması da imzalandı. Bu anlaşma ile dünya mücevher sektörünün en önemli üreticilerinden birisi olan Türkiye’nin üyeliğinin, CIBJO’ya büyük bir ek güç katacağına inanıyorum. Ayrıca bu üyeliğin, Mücevher İhracatçıları Birliği’nin dünyadaki önemine yakışır şekilde, uluslararası standartların belirlenmesinde, tüketici güveninin sağlanmasında, sürdürülebilirlik projelerinde söz sahibi olmasında önemli bir adım olduğunu düşünüyorum” diyor. Gözen’e altın fiyatlarının gidişatıyla ilgili neler düşündüğünü sorduğumuzda ise, “Şu anda ülkeler bir yandan enflasyonla mücadele ederken diğer yandan da resesyontehlikesi konuşuluyor. Bu durum da altının güvenli liman algısını güçlendiriyor. Bütün bu duruma baktığımızda, uzmanlar da yükselişin devam edeceği görüşünde” diye konuşuyor.