Mücbir sebep halinde KDV uygulaması
Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nca “Mücbir Sebep Hallerinde Katma Değer Vergisi İade Uygulaması” ile ilgili olarak 08 Mayıs 2020 tarihli ve 32 seri numaralı Tebliğ’i ile konuya ilişkin açıklama ve yönlendirme yapılmıştır. Şöyle ki;
Bilindiği üzere 24 Mart 2020 gün ve 31078 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 518 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ ile koronavirüs (COVID-19) salgınından ve bu kapsamda alınan önlemlerden doğrudan etkilenen ve söz konusu tebliğ ile belirlenen mükelleflerin mücbir sebep halinde olduğunun kabul edilmesi uygun bulunmuş ve mücbir sebep kapsamında bulunan mükelleflerin ilgili dönemlere ilişkin Katma Değer Vergisi beyannamelerinin verilme süresi ileri tarihe uzatılmıştır.
Diğer taraftan mücbir sebep kapsamında olsun-olmasın, mükelleflerin Katma Değer Vergisi iade isteminde bulunabilmeleri için söz konusu vergiye ilişkin beyannamelerin verilmesi ve bu beyannamelerde iadesi talep edilen Katma Değer Vergisi tutarlarının gösterilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Maliye Bakanlığı tarafından 08 Mayıs 2020 tarihinde “Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair 32 Seri Numaralı Tebliğ” ile Katma Değer Vergisi iadesine yönelik önemli kolaylıklar sağlanmış bulunmaktadır. Söz konusu tebliğde yer alan açıklamalar gereğince;
1- KDVİRA (Katma Değer Vergisi Risk Analiz) Sistemi tarafından yapılan sorgulama neticesinde üretilen kontrol raporunda ve vergi dairesince yapılan kontroller sonucunda olumsuzluk bulunmadığı tespit edilen tutarlar bakımından mahsuben iade talebi genel esaslara göre yerine getirilecektir.
2- KDVİRA sistemi tarafından yapılan sorgulama neticesinde üretilen kontrol raporunda alım yapılan mükelleflerin (alt mükellefler dahil) mücbir sebep nedeniyle Katma Değer Vergisi Beyannamesi vermemesi ve/veya Ba-Bs bildiriminde bulunmamasından kaynaklandığı tespit edilen olumsuzluklara isabet eden kısmın mahsuben iadesi;
- HİS Sertifikası sahibi mükelleflerin iade istemlerinde bu tutarın %12,5 oranında,
- ITUS Sertifikası sahibi mükelleflerin iade taleplerinde, bu tutarın %25’i oranında,
- HİS ve İTUS sertifikası sahibi olmayan mükelleflerin YMM (Yeminli Mali Müşavir) raporu, vergi inceleme raporu veya teminat aranmayan iade taleplerinde %50’si oranında, YMM raporu, vergi inceleme raporu veya teminat aranan iade taleplerinde ise bu tutarın %120’si oranında,
teminat verilmesi halinde yerine getirilir.
İTUS ise indirimli teminat uygulamasını ifade eder.
3- KDVİRA Sistemi tarafından yapılan sorgulama neticesinde üretilen kontrol raporunda ve vergi dairesince yapılan kontroller sonucunda yukarıda belirtilen sebep dışındaki tespit edilen olumsuzluklara isabet eden mahsup işlemi genel hükümler çerçevesinde değerlendirilir.
Örneğin HİS ve İTUS Sertifikası bulunmayan A Limited Şti. Nisan 2020 dönemindeki ihracat teslimleri nedeniyle 26/05/2020 tarihinde verdiği Katma Değer Vergisi beyannamesinde 250.000 TL tutarında iade beyan etmiştir.
A Ltd. Şti. standart iade talep dilekçesi ile 250.000 TL iade tutarının vergi borçlarına mahsubunu, talep etmiş ve iade taleplerinde aranan belgeleri elektronik ortamda göndermiştir. KDVİRA Sistemi tarafından yapılan sorgulama ve vergi dairesince yapılan kontroller sonucunda iadesi talep edilen tutarın 120.000 TL’lik kısmı için olumsuzluk tespit edilmemiş, 130.000 TL’lik kısmı için ise olumsuzluk tespiti yapılmıştır. Bu 130.000 TL’nin 100.000 TL’lik kısmı mücbir sebep kapsamında bulunan mükelleflerin ilgili dönem Katma Değer Vergisi beyannamesini vermemiş olmasından kaynaklı olup, 30.000 TL’lik kısmı ise mücbir sebep kapsamında bulunmayan mükelleflerden (veya mücbir sebep kapsamında bulunan mükelleflerden mücbir sebep kapsamında olmayan dönemlerde) yapılan alımlara ilişkindir.
Bu durumda söz konusu Limited Şirket Nisan 2020 dönemindeki ihracat teslimlerine ilişkin mahsuben iade talebinin olumsuzluk tespit edilmeyen 120.000 TL’lik kısmının genel hükümler çerçevesinde, olumsuzluk tespit edilen kısmın mücbir sebep kapsamında bulunan mükelleflerden yapılan alımlara isabet eden 100.000 TL kısmının 50 bin TL teminat verilmesi halinde yerine getirilmesi mümkün olabilecektir. Olumsuzluk tespit edilen kısmın mücbir sebep kapsamında bulunmayan mükelleflerden (veya mücbir sebep kapsamında bulunan mükelleflerden mücbir sebep kapsamında olmayan dönemlerde) yapılan alımlara isabet eden 30.000 TL’lik kısmı genel hükümler çerçevesinde değerlendirilir.