Moody’s ‘bu yol çıkmaz yol’ diyor

İsmet ÖZKUL
İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin kredi notunu B2’den B3’ düşürdü. Bu, Türkiye’nin 1990’lar ve 2001 krizi dönemi dahil aldığı en kötü not.

Not indirimine temel oluşturan tespitler, Türkiye ile ilgili tüm aktörlerin öncelikle dikkate alacağı noktalar olduğu için yakından bakmakta yarar var. Moody’s Türkiye ekonomisini şöyle görüyor:

Ödemeler dengesi: Dünyada finansal koşulların sıkılaştığı bir dönemde cari açık beklentilerden çok hızlı arttı. Bu yıl cari açığın gayrisafi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranı yüzde 6’yı bulacak. Bu, Ukrayna savaşı ön cesi tahminlerin üç katı bir oran. Döviz rezervlerindeki erime, baskıyı daha da artıran bir nokta. İhracat artışı ve turizm gelirleri iyi gitti ama bunların katkısı sonbahar aylarında azalacak. Ama enerji faturası yüksek kalmaya devam edecek. Bu yüzden Merkez Bankası rezervi ve kurlar üzerindeki baskı tekrar artacak. İzlenen politikaların etkisinin çok zayıf ve döviz rezervlerinin düşük olması, konvertibilite riskini artırıyor.

Enflasyon: Türkiye dünyada enflasyonu en yüksek ülkelerden birisi haline geldi. Kurlar üzerindeki baskı süreceği için enflasyon da önümüzdeki aylarda tırmanışını sürdürecek. Yılsonunda enflasyon yüzde 70 dolayında olacak.

Büyüme: Ekonomi yılın ikinci yarısından itibaren yavaşlayacak. 2022 büyümesi yüzde 4.5, 2023 büyümesi yüzde 2 olacak. Türkiye’nin başlıca ihracat pazarı olan Avrupa ekonomisinin yavaşlaması, global finansal koşulların sıkılaşması, enerji krizine bağlı olası arz zinciri sorunları, büyümeyi olumsuz etkileyecek. Büyüme hızında sert bir düşüş istihdamı, bütçe dengelerini bozarken sosyal ve politik riskleri artıracak. Ekonomi hızlı yavaşlarsa özel kesimin dış borç çevirmesi çok daha zorlaşacak.

Bütçe: Bütçe dengeleri yılın ilk yarısında iyiydi, ancak önümüzdeki aylarda büyümedeki yavaşlamanın da katkısıyla bütçe üzerindeki basınç artacak. Kur korumalı mevduat sisteminin de ciddi bir yükü var ve bu yük 2022 sonunda GSYH’nın yüzde 2.2’sini bulacak.

Ekonomik önlemler: Artan bir şekilde karmaşık hale gelen mevcut idari, mali ve makro ihtiyati önlemlerin, ekonomik istikrarın sağlanmasını sağlamıyor. Tersine mevcut ekonomik dengesizlikleri daha da artırabilir. Ekonomik önlem açıklamaları giderek daha sık hale geliyor ve artan ölçüde alışılmış önlemlerin dışına çıkıyor. Ancak şu ana kadar kur istikrarı ve döviz rezervleri noktasında başarısız oldular.

Kamu yönetimi: Türkiye’nin hükümet ve kurumsal yönetim profili, son yıllarda sürekli kötüleşti. Kredi notundaki peş peşe düşüşlerin anahtar nedenlerinden birisi de bu. Kurumların ve hükümetin kestirilemeyen hareketleri, iç ve dış politik riskleri artırıyor. Bunlar dış ekonomik dengesizlikleri büyütecek bir etki yaratıyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Envanter 29 Ekim 2024