Moldova’dan ayçiçeği, mısır ve çoban ithal etmenin utancı
İnsanın canını acıtan haberler, olaylar, rakamlar vardır. Okuyacağınız bu yazı gerçekten can acıtıcı. Tarımsal hasılada Avrupa’da ilk sırada, dünyada 7. sırada yer aldığı iddia edilen Türkiye, 1991 yılında Sovyetler Birliği’nden ayrılarak bağımsızlığını ilan eden sadece 3.5 milyon nüfuslu Moldova’dan ayçiçeği ve mısır ithal ediyor.
Sadece tarım ürünü ithal etmiyoruz. Çoban ithal ediyoruz çoban. Türkiye’deki birçok hayvancılık işletmesinde Moldova vatandaşları hayvan bakıcılığı yapıyor. Çobanlık yapıyorlar. Biz mi çok tembeliz, onlar mı çok çalışkan?
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yayınladığı Ürün Masaları raporlarına göre; Türkiye’nin 2019’da ithal ettiği 1 milyon 136 bin ton ayçiçeğinin yüzde 33’ü, 3 milyon 593 bin ton ithal mısırın ise yüzde 7’si Moldova’dan yapıldı. Bu satırları yazmak bile bana utanç verici geliyor. Canımı yakıyor. İthalatı yapanlar, yapılmasına neden olanlar ne düşünüyor, ne hissediyor acaba?
Rakamlar çok net. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yayınladığı ürün raporlarına göre, 2019’da mısır, buğday, ayçiçeği ve pamuk ithalatı deyim yerindeyse patladı. Bakanlığın raporlarına göre son 4 yıllık dönemde bu 4 üründe de ithalat en üst seviyeye çıktı.
Daha önce de yazdığımız gibi, Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü bünyesinde “Ürün Masaları” oluşturuldu. Ürün Masaları yayınladıkları raporlarla tarım ürünleri ile ilgili aylık bazda dünyada ve Türkiye’deki gelişmeleri paylaşıyor. Şubat ayı raporlarında ürünlerin 2019 yılı performansı da yer aldı. Buna göre pamuk, mısır, buğday ve ayçiçeği ithalatında son yılların en yüksek seviyesine ulaşıldı.
Mısır, buğday, pamuk ve ayçiçeği ithalatı patladı
Mısır ithalatı 2016 yılında 534 bin 791 ton seviyesindeyken, 2017’de 2 milyon 55 bin tona, 2018’de 2 milyon 122 bin tona yükseldi. Türkiye’nin 2019 yılı mısır ithalatı 3 milyon 593 bin tona ulaştı. 2016’ya göre 2019’da 3 milyon ton daha fazla ithalat yapıldı. İthalatın yüzde 51’i Ukrayna’dan, yüzde 24’ü Romanya’dan, yüzde 11’i Rusya ve yüzde 7’si Moldova’dan yapıldı.
Buğday ithalatındaki artış çok daha yüksek. 2016’da 4 milyon 341 bin ton, 2017’de 5 milyon 159 bin ton 2018’de ise 5 milyon 821 bin ton buğday ithal edilirken 2019’da 9 milyon 844 bin tonluk ithalat gerçekleşti. 2016’ya göre 5.5 milyon ton daha fazla ithalat var, buğday ithalatının yüzde 80’den fazlası Rusya’dan.
Ayçiçeği ithalatı da yine katlanarak arttı. 2016’da 382 bin ton olan ithalat 2017’de 640 bin tona 2018’de 712 bin tona ve 2019’da 1 milyon 136 bin tona ulaştı. Ayçiçeği ithalatı 2016’ya göre 2019’da yaklaşık 1 milyon ton daha fazla.
Ayçiçeği ithalatının yüzde 33’ü Moldova’dan yüzde 24’ü Romanya’dan yüzde 20’si Rusya’dan, yüzde 7’si Çin’den yüzde 7’si Bulgaristan’dan yapıldı.
Pamuk ithalatında daha dalgalı bir seyir var. 2016’da 832 bin ton lif pamuk ithal eden Türkiye, 2018’de 766 bin ton ithalat yaparken, diğer ürünlerde olduğu gibi pamukta da ithalat en yüksek seviyeye 950 bin ton ile 2019’da ulaştı.
Pamuk ithalatının yüzde 42’si Amerika Birleşik Devletleri’nden yapılırken, yüzde 18’i Yunanistan’dan, yüzde 14’ü Brezilya’dan, yüzde 9’u Azerbaycan ve yüzde 3›ü Türkmenistan›dan gerçekleştirildi.
İthalattaki artışın gerekçeleri çok komik
Verdiğimiz rakamların tamamı Tarım ve Orman Bakanlığı’na ait veriler. Bakanlık bu ürünlerdeki ithalat artışını kendisine göre gerekçelendirmiş. Ama çok komik gerekçeler. Örneğin, ayçiçeği ithalatındaki artışın yoğun olarak yılın ilk 7 aylık döneminde gerçekleştiği, bu dönemde Adana ve Konya’da ilk hasadın henüz başlamamasına bağlanıyor. Bu kargaların bile gülemeyeceği bir gerekçe.
Mısır ithalatındaki artışın gerekçesi ise, yumurta ve kanatlı üretimi ile büyükbaş hayvan sayısındaki artışa bağlanıyor. Irak’ın uyguladığı ambargo nedeniyle yumurta sektöründe yaşanan krizden bihaber bakanlık yetkilileri hayvan sayısındaki artışı öngöremeyip ithalat teslim olmuşlar yani.
Pamuk ithalatındaki artışı tekstil sektöründeki gelişmeye, buğday ithalatındaki patlamayı un, makarna, bisküvi, buğday ihracatına bağlayan Tarım ve Orman Bakanlığı ithalatı neredeyse alkışlayan bir yaklaşım içerisinde.
Oysa ithalattaki artışın gerekçesi çok net ve açık. Çiftçi para kazanamadığı için üretimden çekiliyor. Üretim yerine ithalatı destekleyen politikalar uygulanıyor. Üretim artmıyor ama tüketim artarak devam ediyor. Üretim artmayınca ihtiyaç ithalatla karşılanıyor. Bu nedenle kitabımızın adı “Üretme Tüket” oldu. Tarım Bakanlığı raporlarına da yansıyan bir Türkiye gerçeği bu.
Biz bunları yıllar öncesinden görmüş ve uyarmıştık. “Mısır üretiminde başarı hikayesinin sonu hüsran olmasın” diye 9 Ağustos 2017 tarihli yazımızda mısırda üretimin azalacağını ve ithalatın artacağı uyarısında bulunduk. Ama dinletemedik. O yazıyı https://www.tarimdunyasi. net/2017/08/09/misir-uretiminde- basari-hikayesinin-sonu- husran-olmasin/ bu linkten okursanız söylemek istediklerimizi daha iyi anlayacaksınız.
FOX TV ve Boğaziçi Üniversitesi’nde olacağım
Yarın ( 20 Şubat 2019) Türkiye’nin en çok izlenen televizyon kanalı FOX TV’de deneyimli gazeteci İsmail Küçükkaya’nın sunduğu Çalar Saat programında tarımı ve “Üretme Tüket” kitabımı konuşacağız. Aynı gün Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen ve günboyu sürecek “Tarım ve Gıda Değer Zinciri Zirvesi”nde, “Türkiye Tarım Sektörü İçin Yapılabilecek Çok Şey Var” konusunda görüşlerimi paylaşacağım.