Mevduat faizi %68,9, kredi faizi %66,2
Enflasyon ile mücadelede para politikasının sonucu olarak fonlama maliyetleri artmaya devam ediyor. TCMB’nin 19 Nisan 2024 verilerine göre Kredi faizi yüzde 66,24 ve 3 aya kadar vadeli mevduat faizi yüzde 68,88 oldu. Bu yüksek faizlerle gelirlerden tasarrufa ayrılan meblağ artacak ve talep yavaşlayacaktır. Zaten TCMB’nin beklentisi de bu yönde idi.
2024 yılı başında 14 trilyon 680.3 milyar TL olan toplam mevduat 19 Nisan 2024 tarihi itibariyle 15 trilyon 765 milyar TL oldu ve artış yüzde 7,4. Krediler ise yıl başına göre yüzde 10,6 artarak 12 trilyon 899 milyar TL’ye ulaştı. Kredi ve mevduat artışı enflasyonun altında kaldı ve reel olarak büyümedi. Yüksek mevduat faiz oranları nedeniyle tercihin değişeceğini beklemekteyiz.
Artan mevduat faizi bankaların fonlama maliyetlerini artıracaktır. İlk 2 aylık ocak-şubat 2024 verilerine baktık. 2023 yılının ilk iki ayında toplam faiz giderleri 161 milyar TL iken yüzde 276,4 artış ile 606 milyar TL’ye ulaşmıştır. Faiz gelirleri ise ilk iki ayda 256 milyar TL’den yüzde 184 artarak 727 milyar TL’ye ulaşmıştır. Fonlama maliyeti ile faiz gelirleri artışı arasındaki gap önemlidir. Ocak ve Şubat 2024 aylarında ortalama mevduat oranı yüzde 50 seviyelerdedir. Güncel yüzde 68,88 oranı ile aradaki fark daha da açılacaktır.
Enflasyon global olarak farklı şekilde ülkelerde seyrediyor. Avrupa Birliği hedef enflasyona yaklaşırken yüzde 2,4, ABD ise hedeften epey uzakta olup yüzde 3,48’dir. Bu farklılık faiz politikalarına yansıyacaktır. Dolar diğer ülke paralarına karşı değer kazanmaktadır. Dolayısıyla dolar bazlı ithalatı olan ülkeler için enflasyonun artma riski ile karşı karşıyadır. Artık Avrupa Birliği faiz indirirken EUR/USD paritesini de dikkate almak zorunda kalacaktır. Çin enflasyonda en rahat ülkedir ve yıllık artış yüzde 0,1.
Sonuç olarak 2021 yılından beri en yüksek faiz oranı ile karşı karşıyayız. Şirketlerin EBİTDA’nın önemli bir kısmı finansman giderlerine gitmeye başladı ve yüzde 80- 100’e yaklaşan şirketler var. Bu nedenle artık EBİTDA’ya olan bakışımızı daha çok borçlanma, faiz giderleri ve net kara daha fazla odaklanmamız lazımdır. Kazandığımız paranın önemli kısmını finansman gideri olarak ödüyor isek EBİTDA ne kadar anlamlı. OVP’deki hedefl ere toplum olarak inanarak hızlı bir şekilde enflasyonun indirilmesi elzemdir. Aynı noktadayım enflasyon ile mücadelede para politikasının dışındaki araçlar; üretim, kamu ve maliye politikası devreye girmelidir.