Metaverse sayesinde bizler avatarobot olur muyuz?

Şeref OĞUZ
Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Robot kelimesi, hayatımıza bilim kurgu romanlarıyla girdi. Sinema bunu çoğalttı, endüstri ise pratik kullanıma soktu. Kelimenin kökeni, Çekçe “mekanik işçi” anlamındadır. Çek romancı Karel Çapek, robot ifadesini; eski Slavcada aynı anlama gelen ‘robota’ sesinden kısaltarak almış ve ona; “angarya, köle emeği” gibi anlamlar atfetmiştir. Bizler, biraz da bilim kurgu filmlerinden mülhem, insanlık ile robotu, fazlasıyla karşı karşıya getiren öykülerle bezendik ve şu soruyu sorduk kendimize; Bencil bir yapay zekâ, insanlığın başına bela olabilir mi? Kaliforniya Üniversitesinden Prof. Stuart J. Russel; hem de çok büyük bela” diyor. Makineler bir kez zeki olmaya başlarsa, bu zekânın insanlığa faydasını iyi kontrol etmek şart olacak. Aksi halde yapay zekâ, çağımızın en büyük risk unsuru…

BENCİL ZEKÂNIN İNSANA VERECEĞİ ZARAR

Turkcell Teknoloji Zirvesi için geldiği İstanbul’da zirve öncesi yemekte, yapay zekânın geçmişi, şimdisi ve geleceğini konuşmuştuk kendisiyle... Russel, öncelikle yapay zekânın neleri kapsadığına dair çerçeve çiziyor; makine öğrenimi, ihtimal hesaplama, planlama, gerçek zamanlı kritik karar alma, çoklu hedef izleme, işlemsel biyoloji ve tüm bunların arka planında yatan yeni felsefe

Robotik ve biyo-enformatik alanlarındaki çalışmalarında Russel, akıllı silahlarla kitlesel kıyım risklerinden, bencil bir zekanın insanlığa vereceği zararlardan, yeni nesil terminatörlerden söz ederken irkiliyorsunuz.

Neticede yapay da olsa bir zekâ söz konusu ve onu inşa eden, organik zekalı beyinlerimiz. Bu süreçte eğer siz etik değerleri ıskalar, insana özen göstermezseniz, kendi elinizle Frankeştayn inşa etmiş olursunuz.

BU İŞLERE HİÇ BULAŞMASAK?

Peki, bu işlere hiç bulaşmamak? Bu, artık mümkün değil. Nasıl ki karşıtı veya yandaşı olsanız dahi küreselleşme sizi dönüştürüyorsa, yapay zekâ çağında bizlerin bu alanda “geri kalmaması” şart. Aksi halde başkasının hizmetindeki yapay zekâ tarafından yönetilir, sömürülür, belki de esir edilirsiniz.

Russel’e robotların zihin kodunu yazan Isaac Asimov’un 3 robot yasasını soruyorum; “günümüz teknolojisi, Asimov çağının tehditlerinin ötesine vardı” diyor. Doğrudur, “büyük ağabey bizi gözetlemeyi” çoktan bitirdi, artık bizi annemizden hatta kendimizden de daha iyi tanıyor.

ASİMOV’A KRİTİK 0’INCI YASA EKLENİRSE…

Isaac Asimov, ünlü bilimkurgu romanlarında; “Üç Robot Yasası”ndan bahseder. 1- Bir robot bir İNSANA zarar veremez ya da zarar görmesine seyirci kalamaz. 2-Bir robot, birinci kuralla çelişmediği sürece bir İNSANIN emirlerine uymak zorundadır. 3-Bir robot, birinci ve ikinci kuralla çelişmediği sürece kendi varlığını korumakla mükelleftir.

Bu üçlü algoritmaya göre robotların insanlara asla zarar veremeyeceğini savunmuştu Asimov. Fakat yapay zekâyı geliştirenler, Asimov’un üçlemesine, “sıfırıncı yasa” diye bir şey eklediler ve işin rengi değişiverdi; “Bir robot İNSANLIĞA zarar veremez ya da zarar görmesine seyirci kalamaz.

Bu mini(!) detay; doğal olarak üçlemeyi de etkiliyor ve “bir robot, sıfırıncı yasayla çelişmediği sürece bir insana zarar veremez ya da zarar görmesine seyirci kalamaz.” Burada kritik olan; “insanlığa zarar” kararını kimin veya kimlerin tanımlayacağıdır. Nitekim Stephen Hawking’in uykularını kaçıran ve “yapay zekâ, insanlığın sonunu getirecek” kaygılarını depreştiren de budur.

“SİZ BİZE İYİ DAVRANIRSANIZ BİZ DE SİZE İYİ DAVRANIRIZ”

Vatandaşlık verilen ilk insansı robot Sophia’nın TV mülakatında “robot insana zarar verir mi?” sorusuna verdiği cevaba bakalım; “siz bize iyi davranırsanız, biz de size iyi davranırız.” Netice; bize ancak kendi organik zekamızla ürettiğimiz yapay zekâ iyi davranabilir.

Bu kadar tarihçe yeter diyor ve metaverse&robotik sistemler alanında neler olup bittiği konusuna eğiliyoruz. Robotik teknolojileri makine, elektronik ve bilgisayar gibi birçok mühendislik dalını içeren disiplinlerarası bir çalışma alanı. Sağlıktan eğitime, tarımdan hayvancılığa, eğlence sektöründen perakendeye, endüstriyel otomasyondan savunma sektörüne kadar geniş bir alanda yüksek katma değere sahip ileri teknoloji vadisinde dokunmadığı yer yok gibi… Üstelik şimdi metaverse ile biyoverse arasında bir yerde tanımlamaya başladık. İnsansı görünümler kazandırdık, bizim gibi davranmayı da öğretme saplantısından vazgeçmedik.

SENSÖRLER DÜNYASINA HOŞGELDİNİZ

Önceleri özellikle emek yoğun işlerde üretim uygulamalarını otomatikleştirme amacıyla kullanılan robotik sistemlerin bilgi işlem teknolojileri geliştikçe popülaritesi artmış ve kişisel kullanıma kadar girmeye başlamıştır. İşlemci, devre, sensör gibi alt sistem ve bileşenlerinin üretimindeki gelişmeler ile birlikte yapay zekâ bazlı robotik çözümler de yaygınlaşmaya başladı. Dijital ikiz, AR/ VR/XR ve YZ teknolojileri ile donatılmış yenilikçi mekatronik ürünler gerçekle sanal dünyanın etkileşim alanlarında kullanılmak üzere tasarlanıyor.

DOKUNMA, GÖRME, HİSSETME ÖZELLİĞİ

Meta firması; aldığı mekanik göz patenti, geliştirdiği dokunsal eldiven prototipi ve ReSkin adını verdikleri sentetik cilt ile robotlara görme ve hissetme gibi duyuları kazandırmaya yönelik önemli bir adım attı. Akıllı mobilite cihazlarının metaverse bağlantısına sahip olmasını Metamobility olarak adlandırılıyor.

HİSSEDİYORUM, O HALDE VARIM

Tamamen kablosuz ve vücudun 10 farklı bölgesine odaklanmış sensörler sayesinde kullanıcıların hafif veya ağır şiddette, yaralanma, vurulma, bıçaklanma, yumruklanma ve böcek ısırığı benzeri hisleri hissetmesini sağlanıyor. İnsan bedeni aslında sensörler yığınıdır. Bedenimizde 400 bin haz sensörüne karşılık, 4 milyon acı sensörü vardır. Gerekesi, hayatın amaç ifadesi olan beka duygusuna dayanır; “kötü haber tez yayılmalıdır, müjde bekleyebilir.” Metaverse içinde avatarımızı acaba hangi derinlikte ve hangi duyarlılıkta sensörlerle donatacağız? Robotik sistemlerde acaba sensörleri, sanal ikizimiz avatar gibi “hisli oluşumlar” haline getirirsek, üretim kalitemiz ne yönde değişir? Bu ve benzeri sorular, ileri analizlerin ve beyin patlatmalarının yapıldığı mahfillerde sorgulanmaya başladı bile.

AKILLI BİR DÜNYAYA YOLCULUK

Akıllı evler, akıllı fabrikalar, akıllı şehirlerde yer alacak robotik sistemler, metaverse sayesinde uzaktan kontrol edilebilir, robotların sanal gerçeklik üzerinden belirlenen mekânlarda hareket etmesi sağlanabilir. Sanal gerçeklik başlıklar ile herhangi bir fabrikadaki ve ortamdaki tüm cihazlara erişmek ve onları kontrol etmek mümkün olabilir.

Birçok objeye fiziksel olarak bağlanmak ve onları aşağı yukarı, sağa sola hareket ettirmek mümkün olabilir. Örneğin seyahate gittiğinizde evinizdeki eşyaların yerini değiştirebilir, evcil hayvanınız varsa onu uzaktan besleyebilir, evdeki bitkilerinizi doğru zamanda sulayabilirsiniz.

AVATAROBOT BENDEN DAHA KALİFİYE Mİ?

Sonuçta: robotlar veya gerçek dünyada kullanım için tasarlanmış her türlü robotik sistem, sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik yardımıyla uzaktan kontrol edilebilir ve bu sayede belki de gerçek dünya ile sanal dünya arasındaki bağlantıyı sağlayabilir. Avatarların birbiriyle iletişiminde, insan-avatarobot etkileşimlerinde doğal dil işleme yöntemleri kritik bir öneme sahiptir. Gerçek zamanlı çeviriler, farklı dil ve lehçeleri anlama, metaverse ekosistemlerinin sürdürülebilirliği açısından önemli bir problem.

AVATARLARIN AVM’Sİ OLUR MU?

Kendi ekonomilerini oluşturan metaverse platformları, gerçek dünyadaki e-ticaret faaliyetlerinin sanal dünyada gerçekleştirmeye başladılar. Kendi kripto paraları, sanal mekânları, alışveriş merkezleri, kullanıcılarına özel ürünler/kostümler gibi ticari faaliyetleri de sanal dünyaya taşıdılar. Metaverse’ün ilk adımları olarak görülen bu platformlar, tasarlanan geleceğe ilişkin fikir veriyor olsa da tüm bileşenleriyle birlikte tam bir metaverse ekosistemi henüz gerçekleştirilebilmiş değil.

Bunun için ciddi bir teknoloji ve altyapı gerekli. İnsan-bilgisayar etkileşimleri için görüntü işleme teknikleri ile birlikte vücuda takılan çeşitli sensörler ve IoT cihazlar metaverse’e entegre edilmeli. Ayrıca metaverse ortamlarında kullanılacak cihazlar ucuz ve kullanıcı dostu olmalı. Şu anki teknoloji hem çok pahalı hem de uzun süreli kullanım için uygun değil.

Haftaya, metaverse evrenindeki karanlık fabrikalarda metal yakalıların avatar kimliklerini tartışacağız.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Liyakat mi sadakat mi? 21 Ekim 2024