Mermerciler fuara susamış
Susamak, dilimizde “hasret”i en etkili şekilde ifade eden deyimlerden biri. Geçen hafta gerçekleştirilen Marble İzmir-27. Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı’nın bir gözlemci olarak bana hissettirdiği bu oldu. Bu yazının konusu gözlemlerimizi aktarmak olsa da, gözlemci tanımlaması fuardaki durumumuzu tam olarak ifade etmiyor aslında. DÜNYA gazetesi olarak sadece haber takibi ya da sektörün nabzını tutmak için gitmedik Marble’a. Aynı zamanda katılımcıydık. Fuardaki standımızda 4 gün boyunca başta okurlarımız olmak üzere, doğal taş ve madencilik sektörünün paydaşlarıyla bir araya geldik.
Düzenleyici kuruluş olan İZFAŞ’ın verdiği bilgiye göre fuara 135 ülkeden alıcı geldi. Tek tek saymamız mümkün değil elbette ama fuarizmir’in hollerinde yaptığımız gezilerde ziyaretçi profilinin ne kadar geniş olduğunu gördük. Bu da bize pandemi öncesi yılları hatırlattı. Marble ile ilgili kısa bir özet geçmekte fayda var. Marble, 1995 yılında ilk kez düzenlendiğinde sadece 47 katılımcısı vardı. Bunların önemli bir kısmı da İzmir’deki KOBİ’lerden oluşuyordu. Mermerciliğin mezartaşçılık olarak görüldüğü yıllardı ve Türkiye’nin doğaltaş ihracatı toplam 77 milyon dolardı. Yani şu an orta ölçekli bir işletmenin yaptığı ciro, o zaman ülkenin doğal taş ihracatının tamamını oluşturuyordu. Taş ocaklarıyla ilgili yasanın değişerek, işletme sürelerinin uzatılması ve ardından Marble’ın itici gücüyle çok iyi bir ivme yakalanması çeyrek asırda sektörün ihracatını 2 milyar dolara ulaştırmasını sağladı. Pandemiye kadar katılımcı sayısı, ziyaretçi sayısı, ihracat miktarı gibi fuarın ve sektörün tüm rakamsal verileri istikrarlı bir şekilde arttı. Hatta çoğu yıllar fuarda stant bulmak ciddi bir meseleydi. Fuar zamanı otel lobilerinde ürün sergileyen firmalar oldu.
Marble’daki bu istikrarlı yükselişe 3 yıl önce pandemi sekte vurdu. İki yıl düzenlenemeyen fuar, geçen yıl da küresel salgının gölgesinde gerçekleştirildi. Kısıtlamaların ve sağlığa dair endişelerin sürmesi nedeniyle geçen yıl istenen verimin alındığını söylemek mümkün değil. Zaten fuar için yola çıkılırken de bu durum biliniyordu ve beklentiler yüksek değildi. Uzun soluklu organizasyonlar ya da bazı durumlara dair istatistikler yapılırken kimi seneler değerlendirme dışı tutulur ya, 2021, Marble için öyle bir yıldı.
Marble bu yıl ise pandeminin gölgesinden tamamen kurtuldu. İnsanların yüzlerindeki maskeleri ve fuar alanında alınan bazı tedbirleri saymazsak, o görkemli yıllarından hiç farkı yoktu. Bütün stantlar doluydu, stantların içi de ziyaretçilerle doluydu. Uzakdoğu’dan Amerika’ya İskandinavya’dan Afrika’ya dünyanın dört bir yanından gelen profesyonel ziyaretçiler, yeni projeler için tedariklerini fuardan yaptılar. Fuar kapsamında düzenlenen alım heyeti programlarında binlerce alıcı B2B toplantılarda katılımcı firmalarla bir araya geldi. Fuar boyunca bu kapsamda 10 bine yakın görüşme gerçekleştirildi. Fuardaki bu hareketlilik yıl sonunda doğal taş ihracat rakamlarına yansıyacaktır. Sektörün hedef olarak önüne koyduğu rakam 2.5 milyar dolar. Yani yüzde 25’lik bir artış. Fuara gösterilen ilgiye bakınca bu hedef hiç de uzak görünmüyor.