Merkez’in kararı eski Türk Lirasına dönüş demek
Merkez Bankası politika faizini 100 baz puan indirdi %15’e çekti. Yetmedi; Aralık’ta da 100 baz puan indireceği sinyalini verdi. Bu kararı ben Türkiye’nin yüksek enflasyondan hiperenflasyona doğru evrilmesi olarak okuyorum.
Yani TL’den 6 sıfır atarak Yeni Türk Lirası (YTL) yaptığımız paramızı yine eski haline doğru harcıyoruz. Her 3-4 yılda fazladan 1 sıfır eklediğimiz o kötü alışkanlığımıza geri dönüyoruz.
Salgın, küresel riskler, yurtiçi kredi patlaması, 400 gün kapalı kalan ekonomi ardından açılan piyasalardaki ertelenmiş taleplerin tırmanışı ve yurtdışından enflasyon ithalinin tedbirini alamadık ve eski kötü alışkanlığımıza geri döndük.
İletişim hataları çoğalıyor
Merkez, faiz kararını 5 dakika geç açıkladı. Bu, normal prosedür dışında bir gelişme ve ilk kez oluyor. Her bir kelimesi dahi çok önemli olan politika metni için böyle bir zaaf; affedilir gibi değil.
Bu da mesajların tutarlılığını sorgulatıyor, faizin ekonomiden ziyade siyaset enstrümanı haline gelmesini gösteriyor, daha da önemlisi ekonomi yönetiminde irtibatsızlığın, uyumsuzluğun göstergesi haline geliyor.
İKİ SORU İKİ CEVAP
Bu faiz toplantısından çıkacak en iyi karar ne olabilirdi?
Belirsizliğin ortadan kalkması olurdu. Yani metinde Para Politikası Kurulu'nun sınırlı alanın kullanımını aralık ayında tamamlamayı değerlendireceği yer almazdı. Aralık’ta 100 baz puan indirim net sanki…
Faiz indirimi sonrasında gündemde ne olacak?
Kur yükselişi ve enflasyonla mücadele için şirketlerin, bireylerin olağanüstü çabaları olacak. Çok daha yoğun çalışma onları bekliyor. Stokçuluk, dış ticarette fiyatlandırma gecikmeleri gündeme gelecek.
DANIŞMAN GERÇEĞE SADIKTIR, DALKAVUK İSE DANIŞANA…
Cumhurbaşkanı Meclis Grubu’ndaki konuşmasında; “beraber yürüdüğümüz arkadaşlarımızdan faizi savunanlar, kusura bakmasınlar. Bu yolda ben, faizi savunanlarla beraber olamam, olmam” diyordu.
Aslında faizi savunan yok. “Halkı faize ezdirmem” güzel de doların halkı ezmesini, enflasyonun vatandaşın belini bükmesini de önleyecek öneriler gelmeliydi danışmanlarından…
Nesirle ifade edemiyorum bari nazımla anlatmayı deneyeyim; “Ey dalkavuk danışman / Yaranmak için gerçeği eğip büken / Ne ettin kurudan yaştan / Sorarlar bir eyyam gelir…”