Merkez nereye koşuyor?
Yılın son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına küresel risk iştahının güçlendiği, ekonomide intizamlı bir yeniden dengelenmenin yaşandığı, Türkiye varlıklarının yukarı yönlü yeniden fiyatlandığı olumlu bir konjonktürde giriyoruz.
Enflasyonda aşağı yönlü trendi gören Merkez Bankası, para politikası geleneğini bozarak önden yüklemeli bir şekilde politika faizini son dört ay içinde 1.000 baz puan indirdi. Buna rağmen zayıf talep koşulları ve yüksek baz etkisi nedeniyle enflasyon gerilemeye devam etti.
Küresel risk iştahının güçlü olması, doların görece sakin seyri, gelişmekte olan ülke varlıklarına ilginin artması ve Londra Türk Lirası swap piyasasının kısıtlanması nedeniyle 1.000 baz puanlık faiz indirimini kur cephesinde önemli bir hareket olmadan atlattık.
12 Aralık’ta yapılacak yılın son PPK toplantısında Merkez Bankası’nın politika faizini 200 baz puan (piyasa tahmini 150 bp) indirmesini bekliyoruz. Politika faizinin tahminimiz doğrultusunda %12’ye inmesi durumunda Türk Lirası %1,4 ile gelişmekte olan ülke ortalamasına yakın bir reel getiri sunacak.
Gerek oynaklığa göre düzeltilmiş getiri sıralamasında üst sıralarda olmamız, gerekse ekonomide V tipi intizamlı dipten dönüş işaretlerinin gelmesi nedeniyle 200 baz puanlık faiz indiriminin Türk Lirası üzerinde önemli bir baskı yaratmasını beklemiyoruz.
Gelelim asıl önemli soruya... Merkez Bankası önden yüklemeli faiz indirimine önümüzdeki aylarda devam edecek mi, yoksa duracak mı? Biz, "Aralık ayı faiz indiriminin" önden yüklemeli son faiz indirimi olacağına inanıyoruz.
Merkez Bankası’nın faiz indirimine devam etmeden önce, piyasanın %10,5’lik 2020 enflasyon tahmini ile enflasyon raporunda duyurulan %8,2’lik tahmin arasındaki makası beklentileri şekillendirerek daraltmaya çalışmasını bekliyoruz.
Eğer piyasalar enflasyon patikasının enflasyon raporunda 2020 sonu için işaret edilen %8.2 civarına varacağına ikna olursa Merkez Bankası yılın ilk aylarını pas geçip sonrasında küçük adımlarla (50 bp) faizlerde ilave 300 baz puan indirim yapabilir. Böylece tepe noktasından dibe (şimdilik) toplamda 1.500 baz puan (haziran ayında biz 750 baz puan bekliyorduk) faiz düşüşü sağlanır. Umarız bu Türkiye’nin son büyük enflasyon ve faiz döngüsü olur.