Merkez, enflasyonda neyi ayrıştırdı da faiz indirdi?
Merkez Bankası’nın son enflasyon raporu ile gündemimize “liralaşma” sözcüğü girdi. Şimdi liralaşmanın ne olup olmadığını konuşacağız.
Gündemimize sık sık yeni kavramların girmesine ve bir süre o tartışmayla oyalanmaya artık alıştık. Merkez Bankası’nın faiz indirimleri arifesinde, “faiz kararını genel enflasyona göre mi, çekirdek enflasyona göre mi almak gerek” tartışması gündeme getirilmişti. Kısa süre sonra onun yerine Çin modeli yüksek kurla rekabet avantajı tartışması gündeme girdi. Bir süre sonra Türk modelini tartışmaya başladık. Yenisi gelene kadar da şimdilik liralaşmayı konuşacağız.
Bu tartışmalarla gündemi meşgul ederken, en baştaki temel soruyu unutmuş oluyoruz: Enflasyon hedeflemesi rejiminde Merkez Bankası’nın faiz politikasının nasıl olması gerektiğini.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati de zaten politika faizini önemsiz hale getirmekle övünmüştü. Piyasadaki faizleri kurlara endeksli hale getirince Merkez Bankası faizinin gerçekten de pek önemi kalmıyor.
Merkez Bankası da dünkü enflasyon mektubunda TL tasarrufların getirisinin alternatiflerinden geride kalmamasını sağlayacaklarını vurgulayarak, kura endeksli faiz politikasının öncelikli olmaya devam edeceğini ilan etti.
Asıl konumuz olan politika faizine dönersek, Merkez Bankası, faiz indirimini açıklamaya yönelik son metinlerinde şöyle ifadelere yer veriyor: “Para politikasının etkileyebildiği talep unsurları, çekirdek enflasyon gelişmeleri ve arz şoklarının yarattığı etkilerin ayrıştırılmasına yönelik analizler”, “arz yönlü ve para politikası etki alanı dışındaki arızi faktörlerin fiyat artışları üzerinde oluşturduğu geçici etkilerin ima ettiği alanın kullanımı.”
Tam bir netlikle anlaşılması güç olan bu ifadelerden ben şunu anlıyorum: Enflasyondaki hızlı artışın nedeni, Merkez Bankası faizinin etkileyebileceği kaynaklar değil, üstelik bunlar geçici faktörler. Buna karşın politika faizinin etkileyebildiği alanlardaki durum, faiz indirimine alan bırakıyor.
Sözü edilen ayrıştırmanın hangi bilimsel yöntemlerle yapıldığına ve ortaya çıkardığı sonuçlara dair herhangi bir analiz bugüne kadar açıklanmadı.
Ama Merkez Bankası’nın enflasyon raporunda da yer alan rakamlardan da görüyoruz ki, en alt kalemlere kadar baktığımızda birkaç önemsiz kalem dışında tüm alanlarda enflasyon oranı, politika faizinin en az iki katı. Üstelik Merkez Bankası’nın faiz indirdiği süreçte enflasyon her alanda ikiye katlanmış.
Bu ayrıştırmayı nasıl yaptığını ve bunun faizlerle ilişkisini bilimsel olarak açıklamak, güvenilir bir Merkez Bankası için zorunlu bir görev.