Merkez Bankası’nı işte bu grafik zorlayacak

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

✔ Piyasa yarınki PPK toplantısından bir puanlık faiz artışı bekliyor.

✔ Faiz sabit tutulursa bu karar en başta "Demek ki Merkez Bankası'nın faiz artırma kredisi bu kadarmış" diye okunacak.

✔ Merkez Bankası'nın, yeni yönetimle çok daha bağımsız hareket edeceği algısı oluşmuştu. Yarın, bu algının test günüdür...

Hangi grafik mi... Yılbaşından mart ayı ortasına kadar olan dönemin politika faizini, toplam mevduatta en büyük paya sahip olan üç aya kadar vadeli mevduatın faizini ve doların seyrini bir araya getirdiğimiz grafikten söz ediyoruz.

Merkez Bankası aralık ayı toplantısında politika faizi olan haftalık repo ihale faizini yüzde 17’ye çıkardıktan sonra ocak ve şubat toplantılarında değişikliğe gitmedi. Yani Merkez Bankası’nın politika faizi 25 Aralık’tan beri yüzde 17 düzeyinde.

Ocak ayı toplantısında faiz artırılmamakla birlikte, toplantıyı izleyen dönemde hem mevduat faizinde, hem dövizde gerileme gözlendi. Bu gerileme şubat ayı boyunca devam etti.

Ne var ki gidişat mart ayında değişmeye başladı. Bunu grafikte çok somut şekilde gözlemek mümkün.

Mart ayı başından bu yana mevduat faizi, özellikle de doların gidişatı politika faizi eğrisinden ayrılma eğilimi gösteriyor. Üstelik dolar yılın en yüksek düzeyinde bulunuyor.

FAİZDE ARTIŞ BEKLENTİSİ AĞIR BASIYOR

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu yarınki toplantısında bu grafik karşısında nasıl bir tutum alabilir? Kurul tabii ki başka bir dizi göstergeye bakacak, başka bir dizi olasılığı hesaba katacak ve öyle karar verecek.

Ama köy göründü, kılavuza da pek ihtiyaç yok gibi!

Grafik, “Kur ve politika faizi makası açılıyor” diyor.

Grafik, “Politika faizi değişmezse kur üstündeki baskı daha da artabilir” diyor.

Pandemi kısıtlamalarının mart ayı başından itibaren gevşetilmesinin fiyatlar üstünde belirgin bir baskı yarattığı ve mart enflasyonunun yüksek geleceği, dolayısıyla yıllık oranın yukarı gideceği artık su götürmez bir gerçek ve dolayısıyla enflasyon “Faizi artırmazsanız daha da bela olurum” diyor.

Kasım ayı başındaki operasyonla adeta birden canlanan portföy yatırımları durdu; özellikle de hisse senedinden sürekli bir çıkış var. DİBS'e girişler de yavaşladı, faiz artmazsa DİBS'ten de çıkış başlayabilir. Yabancı "Faiz şimdi artmazsa ileride daha yüksek artış kaçınılmaz olur ve elimdeki kağıdın fiyatı düşer” yaklaşımıyla şimdi satışa geçebilir. Dolayısıyla yabancı yatırımcı da “Acaba Merkez faiz artıracak mı” diye fal açıyor.

 

BEKLENEN BİR PUAN ARTIŞ

Piyasa bir puan artış beklentisi içinde. Reuters tarafından yapılan ankette dile getirilen artış da bu düzeyde.

Merkez Bankası yarın faizi bir puan artırırsa beklenti karşılanmış olacak ve sorun yaşanmayacak.

Ama ya bu beklentiye karşılık faiz sabit tutulursa?

Böyle bir karar, faizin düzeyinden öte anlamlar taşıyacak.

En başta “Demek ki Merkez Bankası’nın faiz artırma konusundaki kredisi bu kadarmış” denilecek ve çok muhtemeldir ki TL’den hızlı bir kaçış başlayacak. Bunun ne sonuç doğuracağı da malum, kur hızla değerlenecek.

Beklentiler faizin artırılacağı yönünde oluşmasın bir kere! Bu gerçekleşmedi mi algı çok fena bozuluyor. Üstelik bu sefer algıdaki bu bozulma çok daha fazla olur. Piyasa Naci Ağbal yönetimindeki Merkez Bankası’na azımsanmayacak bir kredi açmış, bankanın çok daha bağımsız hareket edeceği algısı oluşmuştu.

Yarın bu algının test günüdür...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Gerçek enflasyon kaç? 12 Eylül 2024