Merkez Bankası yarın ne karar verir?

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

Merkez Bankası PPK toplantısının yapılacağı 20 Ağustos'a kadar olan süreyi ortalama fonlama maliyetini yukarı çekecek adımlar atarak geçirmeyi tercih etti, zaten başka da yapabileceği bir şey yoktu.

Şimdi karar günü! Ortalama fonlama maliyetini biraz daha artırarak yol almayı mı tercih edeceğiz, yoksa zaten artmış olan faizin adını mı koyacağız?

Merkez Bankası rahip krizinden sonra 14 Eylül 2018’de yüzde 24'e yükseltmek zorunda kaldığı faizi aşama aşama indirerek bu yıl 22 Mayıs'ta yüzde 8.25'e çekti. Faizdeki düşüş sonraki iki ay devam etmedi; Merkez Bankası faizi haziran ve temmuz toplantılarında değiştirmeyerek yüzde 8.25'te tuttu. Haftalık repo ihale faiz oranı yüzde 8.25'ti ama piyasa yapıcı bankaların yüzde 7.25'ten fonlanmasının etkisiyle ortalama fonlama maliyeti çok daha düşük gerçekleşiyordu. Nitekim 16 Temmuz'daki ortalama fonlama maliyeti yüzde 7.34'e kadar düştü.

Merkez Bankası olacakları görmeye başlamıştı. Ne enflasyon tahmini tutturulabilecekti, ne de faizi daha da indirmek için hareket alanı kalmıştı. Bu yüzdendir ki haziran ve temmuz toplantıları faiz anlamında pas geçildi. Daha önce yüzde 7.40’a indirilmiş olan enflasyon tahmini de temmuz sonunda açıklanan enflasyon raporunda yüzde 8.90'a çıkarıldı.

Faiz ve enflasyon tahmini cephesinde bunlar olurken uzun süre 6.85’e sabitlenen dolar kurunu artık oralarda tutmak mümkün olmaktan çıktı ve hızla yükselen dolar 7.40’a dayandı.

Elimizdeki malzemeler, veriler bunlar... Bunlarla yola çıkacak ve çok daha detay veriyi işleyecek olan Merkez Bankası yarınki Para Politikası Kurulu toplantısında nasıl bir karar alır?

Mevcut verilerde biraz detaya inelim.

Merkez Bankası’nın politika faizinin aslında pek önemi yok. Üstünde durulması gereken ortalama fonlama maliyeti. Politika faizi yüzde 8.25’te sabit dururken ortalama fonlama maliyetinin nasıl arttığını gördük. 16 Temmuz’da yüzde 7.34 düzeyinde bulunan ortalama fonlama maliyeti 17 Ağustos itibarıyla yüzde 9.17’ye çıktı.

Merkez Bankası fonlamayı azaltacak adımlar attı. Bu çerçevede piyasa yapıcı bankaların olanaklarını önce yarıya çekti, sonra sıfırladı, haftalık repo ihalesi yoluyla fonlamayı sona erdirdi. Merkez Bankası dün aldığı kararla da bankalararası para piyasasında bankaların borç alabilme limitlerini bugünden geçerli olmak üzere yarıya indirdi.

“Bana gelmeyin, ne yaparsanız yapın!”

Merkez Bankası özet olarak şunu söylüyor:

“Ben size daha az para vereceğim, daha pahalı para vereceğim, dolayısıyla bana gelmeyin, başınızın çaresine bakın!”

Dövizin yükselmeye başlamasıyla birlikte Merkez Bankası’nın aldığı önlemlerde adeta sona yaklaşıldı. İşte fonlama maliyeti, yüzde 9.17’ye gelindi.

Elbette yol tükenmiş değil. Merkez Bankası tüm fonlamayı gecelik yapabilir, böylece faiz yüzde 9.75’e çıkar. O da yetmezse tüm bankalar geç likidite penceresine yönlendirilir, o zaman da faiz yüzde 11.25’e kadar yükselir.

Faiz artırmanın tam zamanı

Siyasi iktidarın faiz artırımına sıcak bakmadığı ortada. Aslında kimse faiz artsın istemez. Ama ekonomik koşullar bunu gerekli kılabilir. Şimdi olduğu gibi.

Faiz artırımı için gerekçe var ve bu gerekçe haksız da sayılmaz. Tabii ki “Faizi daha önce niye bu kadar indirdin, bak şimdi artırmak zorunda kalıyorsun” denilecektir ve bunu söyleyenler haklıdır; ama bu aşamadan sonraya bakılınca bir artışa kimse itiraz edemez.

Ortada korona ve onun yol açtığı ekonomik sıkıntılar gerçeği var. Koronadan dolayı enflasyonun yükselmekte olduğu gerçeği var. TL'den kaçan dövize sığınıyor. Merkez Bankası tutup enflasyon tahminini 1.50 puan güncellemiş ve yüzde 8.90’a çıkarmış. Dolayısıyla enflasyon tahmini yüzde 8.90 düzeyindeyken, politika faizinin yüzde 8.25’te tutulması, ama fiilen uygulanan faizin yüzde 10’a doğru yol alması pek tutarlı bir durum değil.

Ortalama fonlama maliyetini yukarı çekerek denge kurmaya çalışmak yerine artırımın adını koymak en iyisidir.

Kaldı ki faiz artırılmaz ve ortalama fonlama maliyeti yüzde 10’u, 11’i aştığı halde bu oranlar kur artışına çare olmazsa o zaman ne yapılacak, Para Politikası Kurulu olağanüstü bir toplantıyla faiz artırıp kendine alan mı açacak?

Yarın artış beklenmeli

Merkez Bankası yarınki toplantıda faizi değiştirmeme yönünde bir karar alırsa bu bize göre sürpriz ve yanlış olur.

Şu durumda bile Merkez Bankası'nın hareket alanı daraldı. Zaten yüzde 9'un üstüne çıkmış olan faizi politika faizi haline getirmenin nasıl bir sakıncası olabilir.

Biz Merkez Bankası’nın Para Politikası Kurulu toplantısının yapılacağı 20 Ağustos’a kadar olan süreyi ortalama fonlama maliyetini yukarı çekmek suretiyle geçiştirmeyi tercih ettiğini ve bugün faizde artırım yönünde adım atacağını tahmin ediyoruz.

Yanılabiliriz... Ama bizim yanılmamız çok önemli değil. Görünürde sabit tutulacak faiz yüzünden kurda yeni ataklar yaşanırsa o zaman başkaları çok fena yanılmış olur ki bu durum ekonomide çok ağır faturalar ortaya çıkarmaya adaydır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar