Merkez Bankası örtülü faiz mi artırıyor?
Pazar sabahı kur korumalı mevduatı vadeli Türk lirası mevduata döndürmeyi amaçlayan yeni bir düzenleme ile uyandık. Merkez Bankası sistemi tehdit edecek büyüklüğe ulaşan kur korumalı mevduatı yeni bir düzenleme ile Türk lirası vadeli mevduata döndürmeye çalışıyor.
Yeni düzenleme ile KKM hesaplarından Türk lirası hesaba geçiş için yüzde 50, gerçek kişiler için kur fiyat desteği sağlanan hesaplardan yüzde 5 Türk lirasına geçiş hedefi konuyor. Hedefin tutturulamaması durumunda eksik kalan tutar menkul kıymet bloke olarak tesis edilecek.
Merkez Bankası Türk lirasına geçişi teşvik etmek için, buna ek olarak yabancı para mevduat üzerindeki munzam karşılık oranı artırılıyor. Bir aydan kısa yabancı para mevduata uygulanan zorunlu karşılık yüzde 25’ten yüzde 29’a artırılıyor.
Yeni düzenleme başarılı olur mu? Kur korumalı mevduat sahipleri bankaları zorlayan düzenleme ile Türk lirası mevduata geçer mi? Bankalar yeni düzenlemenin hedeflerine ulaşmak için tasarruf sahibini nasıl ikna edebilir? Yeni düzenlemenin kur ve faiz oranları üzerindeki etkisi ne olur?
Öncelikle kur korumalı mevduatın nasıl ortaya çıktığını hatırlayalım. Suni olarak düşük tutulan Türk lirası faizlerin Türk lirası üzerindeki baskısını ortadan kaldırmak için kur korumalı mevduat uygulaması 2021 yılında hayata geçirildi. Merkez Bankası’nın zorlamasıyla kur korumalı mevduat büyüklüğü 125 milyar dolar ile toplam mevduatın yüzde 28’ine ulaştı.
Kur korumalı mevduat talebinin kalkması için iki tasarruf sahibinin iki konuda ikna olması lazım: (i) kur üzerindeki baskının kalkması; (ii) Türk lirasının anlamlı bir reel faiz vermesi.
Tasarruf sahibinin kur üzerinde baskının kalkacağına ikna olması zor. Kısa vadede cari açık ve enflasyon yüksek seyredecek. Bu ortamda tasarruf sahibi Türk lirasının stabilize olacağı argümanına şüphe ile bakar.
Aylık enflasyonun yüzde 5’in üzerinde olacağı bir ortamda kurun yatay kalması çok zor. Eğer fon girişi veya müdahale ile kur artışı uzun süre enflasyonun altında kalırsa, tasarruf sahibinin döviz talebi artar.
Anlamlı bir faiz verilirse mevduat sahibi Türk lirasına geçer mi? Elbette geçebilir. Ancak enflasyonun yükselme eğilimine olması nominal faizi anlamsızlaştırıyor. Bugün yüzde 30 civarına gerileyen mevduat faizi yüzde 40’a yükselirse yeterli olur mu? Yoksa yatırımcı yüzde 50’mi ister?
Bu soruların analitik bir cevabı yok. Merkez Bankası’nın haftaya perşembe günü politika faizini yüzde 20’ye yükseltmesi bekleniyor. Mevduat faizi ise muhtemelen yüzde 40’ın üzerine yükselecek.
Yeni uygulamanın bankalar ve genelde Borsa İstanbul üzerindeki etkisi ne olur. Öncelikle kolay olan soru ile başlayalım. Bankalar üzerinde etkisi negatif olur.
Bankalara bankacılık yapmaları için alan açacağız diye yola çıkan bir yönetimin piyasa dostu olmayan eski yönteme dönüşü sektör için kötü bir haber. Bankalar ekonomi politika aracı olarak kullanılmaya devam ediliyor.
Zor olan soru piyasa üzerindeki etkisi ne olur. Kısa vadede etkisi negatif olur. Orta vadeli etki faizin nereye kadar yükseleceğine bağlı. Mevduat faizi anlamlı bir reel faiz verecek kadar yükselmezse, borsaya ilgi devam eder.
Cuma günü borsadaki satış, bu düzenleme ile mi ilgili, yoksa Maliye Bakanı Şimşek’in istifası spekülasyonu söylentisi ile mi ilgili? Bu sorunun cevabını bilmiyoruz. Tek söyleyebileceğimiz: Mehmet Şimşek’in kendisinden böyle bir açıklama gelmedikçe, dedikodularla, spekülasyonlarla yatırım kararı almayın.