Merkez Bankası ne yapmalı?

Servet YILDIRIM
Servet YILDIRIM Ekonominin Halleri

Merkez Bankası’nın bugünkü para politikası kurulu toplantısında nasıl bir karar alacağını bilmiyorum ama hangi kararı alması gerektiği konusunda ikna olmaya başladım. Banka’nın bugün açıklayacağı ve belki de uzun süre tartışılacak olan kararı faiz indirimi olmalıdır. Hem de öyle çeyrek ya da yarım puan değil, en az bir puan indirmelidir.

Siyasetten gelen “faiz indir” baskısı ile “enflasyon görünümü” arasında sıkışıp kalan TCMB birkaç nedenden dolayı böyle bir karar almalıdır. Açıklayayım:

-Türkiye “Faiz enflasyonun sebebi mi, yoksa sonucu mu?” tartışması ile çok vakit kaybetti. Bize aynı zamanda enerji de kaybettiren bu 19 yıllık tartışma bir an önce sonlandırılmalıdır. Gördüğüm kadarıyla bunun yolu da enflasyon yüksek seyrederken ekonomiyi bir faiz indirim sürecine sokmaktan geçiyor. Böylece “Faiz sebep, enflasyon sonuçtur” teorisi test edilme imkânı bulacaktır. Bu sürecin sonucunda TL daha fazla değer yitirecek, enflasyon düşmeyip belki daha da artacaktır. Ancak bu konu yıllardır tartışılıyor. Bu tartışma Türkiye ekonomisine bir şey kazandırmıyor.

- “Faiz sebep, enflasyon sonuçtur” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan ile “faiz sonuç, enflasyon sebepmiş” gibi davranan TCMB yönetimleri arasındaki görüş ayrılıkları sonucu 2016 yılından bu yana Banka’da 4 başkan değişti. Oysa 2001’de TCMB Kanunu’nda yapılan değişiklikle, başkanın en az 5 yıl süreyle atanması kuralı getirilmişti. Yasada Merkez Bankası’nın temel amacı fiyat istikrarını sağlamak olarak tanımlanmıştı. Yasa ile banka araç bağımsızlığına kavuşturulmuştu. Başkanlar da doğal olarak yasaya uygun davranmak istemişlerdi. Ama süreç kanun yapıcının bundan 20 yıl önce öngördüğünün aksine sistemi dokunulmaz kılmadı. Artık bu tartışmanın daha fazla uzamadan “faiz sebep, enflasyon ise sonuç” tezinin denenmesi gerekiyor.

- Para Politikası Kurulu ise zamanında para politikası stratejilerinin ve karar alma mekanizmalarının kurumsallaşması amacıyla oluşturulmuştu. Bu kurumsallaşma da “faiz sebep mi, sonuç mu” tartışmasına kurban gitti; son görevden almalarla yara aldı.

- TCMB son yıllarda enflasyonun açıkladığı hedeften aşırı sapması, sık yapılan başkan değişiklikleri ve para politikasındaki zikzaklar nedeniyle itibar kaybetti. Bankanın yeni yönetiminin tutarlı bir görüntü vermek adına geçen ay başlanan faiz indirim sürecini devam ettirmesi gerekir. Eğer bu ay indirmez ve pas geçerse zikzak görüntüsü devam edecektir.

Ama diyeceksiniz ki; “Hammadde, ara malları, enerji, emek, kredi faizi ve vergi yükleri üreticiler için maliyet unsurlarıdır. Bunların fiyatının artması sonucu üretim maliyeti de artar. Bizdeki maliyet kaynaklı enflasyonun ana nedenlerinden biri de TL’deki hızlı değer kaybıdır. Üretimde ithal girdi payının çok yüksek olması ve bazı alanlardaki güçlü dolarizasyon nedeniyle TL değer kaybının enflasyon geçişkenliği ülkemizde güçlüdür. Hal böyle olduğu için enflasyonun aşağı çekilmesi için TL’deki hızlı değer kaybının önlenmesi gerekir. Bu noktada iş gelip faizin düzeyine dayanır.”

Yine diyebilirsiniz ki; “Faiz oranlarının düşürülmesinin tüketim harcamalarını artırması ve ekonomik büyümeyi desteklemesi bekleniyor. Ancak tüketim harcamalarının artması da beraberinde enflasyonun yükselmesi riskini getirir.”

Diyeceksiniz ki; “TCMB’nin temel görevleri arasında hükümetle birlikte TL’nin iç ve dış değerini korumak için gerekli tedbirleri almak da vardır. Son yıllarda reel olarak çok gerileyen TL daha fazla değer kaybetmemeli. Bu da faizlerin düzeyi ile ilgilidir.”

Haklısınız; faiz indirimi belki de, şu anda dünyanın en yüksek enflasyonuna sahip 10 ülkesinden biri olan Türkiye’nin sorunlarına çare olmayacak, hatta aksine daha da kötüleştirebilecektir. Belki de bu faiz indirimleri nedeniyle Türkiye ileride faizleri daha fazla artırmak zorunda bile kalabilir. Geçmişte bunun örneklerini yaşadık. Ancak ortaya çıkan sonuçlar görüş sahiplerini tatmin etmedi. Bu nedenle yıllardır süren bu tartışmanın sonuçlanması ve bunun için de “faiz sebep, enflasyon sonuçtur” görüşünün tekrar test edilmesi gerekiyor.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Acaba ne demek istedi? 21 Ekim 2024