Merkez Bankası baz etkisine fazla bel bağlamıyor…
TCMB’nin kararlı faiz artırım adımları liralaşmanın ancak TL faizinin cazip hale gelmesiyle sağlanacağı gerçeğini acı tecrübenin ardından bir kez daha gösterdi. Merkez Bankası geçen hafta politika faizini 5 puan birden artırarak yüzde 50’ye getirdi ve enflasyonla mücadele kararlılığını yükseltti. Böylece akıldışı popülist politikaların terk edildiği, rasyonel zemine yönelişin başladığı Haziran 2023’den bu yana 9 ayda politika faizi 41,5 puan artırılmış oldu. Merkez Bankası’nın tam 31 Mart yerel seçimi öncesinde gerektiği gibi attığı bu adımının ardından sanki olağanüstü yüksek enflasyondan kurtulabilmek için olağan dışı adımlar atılması gerekmiyormuş gibi durgunluk ve yüksek faiz maliyeti endişeleri olağan dönem kriterleriyle dillendirilmeye başlandı.
Akıl dışı dönemin maliyeti henüz tam hesaplanamıyor
Liralaşma stratejisi adı altında Mayıs 2023 seçimleri öncesinde yürütülen akıldışı politikaların ekonomiye verdiği hasarı, gelecek nesillere hesapsız, plansız bıraktığı yükü hep akılda tutmak gerekiyor. Seçim kaygılarıyla enflasyonun yüksek düzeylere çıkabileceğini göze alarak Haziran 2023’e kadar yürütülen genişleyici politikaların maliyeti henüz tam olarak hesaplanamıyor. Ancak Eylül 2021- Mayıs 2023 arasındaki parasal genişlemenin ekonomiye getirdiği sanal ferahlığın iktidara planladığı şekilde nasıl siyasi güç sağladığı ve seçim kazandırdığı da tartışılmıyor. Akıl dışı dönemin “Liralaşma stratejisi” olarak tanımlanan teorik altyapısı, Merkez Bankası’nın 2023 yılı para politikası çerçeve belgesine içerilmiş olarak ve yüzde 60 liralaşma öngörüsüyle, kurumun internet sitesinde bulunuyor. Liralaşmak yerine dolarlaşmayı azdıran söz konusu dönemin KKM buzdağı da döviz tasarruf barajı olarak hala mevcut.
Dezenflasyon süreci ve baz etkisi
Önümüzdeki 31 Mart seçimini de atlattıktan sonra Merkez Bankası’nın beyan ettiği şekilde dezenflasyon programının yılın ikici yarısında tüm unsurlarıyla devreye girmesi bekleniyor. Dezenflasyon sürecinin en çok ihtiyaç duyacağı toplumsal mutabakat yolunda iş dünyasından gelen açık destek mesajları umut verdi. Enflasyonun en büyük mağduru-kurbanı ücretliler ve emekliler ise zaten bu beladan bir an önce kurtulmak dışında bir şey düşünemiyor.
Dezenflasyon sürecinin neden hemen başlamadığı ve yılın ikinci yarısına programlandığı çok tartışıldı. Mart sonundaki seçimin atlatılması yanında, geride bırakılan daha yüksek enflasyon döneminin olumlu baz etkisinin de yaz aylarında başlayacağı hesap edildi. Baz etkisinin enflasyonla mücadelede beklentilere yansıtabileceği olumlu psikolojik hava hep düşünüldü. Ancak geldiğimiz noktada Merkez Bankası’nın bu kadar yüksek enflasyonla mücadele ederken yıllık baz etkisine fazla bel bağlamayacağını, ay ay enflasyonun izleyeceği seyri esas alacağını görmek sevindirici.
Herkes İçin Ekonomi’nin manidar konusu: Baz Etkisi Nedir?
Merkez Bankası’nın yıllar önce finansal okuryazarlığa olumlu katkı yapacağını düşünerek internet sitesine koyduğu Herkes İçin Ekonomi köşesinde 11 Mart’ta yer verdiği son konu dikkatimizi çekti. Zamanlamasını manidar bulduğumuz son bilgi seti “Baz etkisi nedir?” sorusunu yanıtlıyor.
Bu köşenin alışılagelen üslubuyla herkesin anlayacağı şeklideki sunumda baz etkisinin nasıl oluştuğu anlatılıyor. Aylık ve yıllık enflasyon oranlarının neden biri birine ters yönde izlenebildiği vurgulanıyor. Yıllık enflasyonda düşüşün Mayıs ayından sonra başlayacağını belirten Merkez Bankası’nın şu değerlendirmesi dikkat çekici:
“Enflasyon görünümünü değerlendirirken baz etkilerini içeren yıllık enflasyon verilerinin yanında, aylık enflasyon verilerini de yakından takip etmek büyük önem taşır.
Çünkü sadece yıllık enflasyon verilerindeki değişim her zaman gerçek enflasyon görünümünü yansıtmayabilir.”
Merkez Bankası’nın 2019’un ikinci enflasyon raporundaki kutuda yer alan “yıllık enflasyonda baz etkileri kaynaklı görülebilecek düşüşlerden ziyade, enflasyon beklentileri, döviz kuru, ithalat fiyatları, toplam talep koşulları ve gıda fiyatlarının seyrine bağlı olarak enflasyonun ana eğiliminin seyri yakından takip edilecektir.” ifadesi ise bugüne önemli mesajlar taşıyor. Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay’ın da son enflasyon raporu toplantısında işaret ettiği gibi aylık enflasyonun seyrini yakından izleyeceğiz.
Ankara’da İtalyan Tasarım Günü kutlaması
İtalyan Tasarım Günü bütün dünyadaki İtalya temsilciliklerinde Mart ayında kutlanıyor. Türkiye’de sekizinci kez düzenlenen İtalyan Tasarım Günü vesilesiyle Büyükelçi Giorgio Marrapodi, İtalya’nın Ankara Büyükelçiliği’nde düzenlenen etkinlikte Türk öğrencilere ev sahipliği yaptı. Türk üniversitelerinden genç öğrencilerin tasarım ve sürdürülebilirliği birleştirmeyi amaçlayan yenilikçi projeler sunduğu etkinlik formatı “SUSTAIN-IT”nin küratörlüğünü bu yıl da İtalya’nın Ankara Tasarım elçisi Prof. Dr. Bahar Gedikli üstlendi. Bu yılki Tasarım Günü için seçilen tema olan “Değer Üretmek - Kapsayıcılık, Yenilikçilik ve Sürdürülebilirlik”, öğrenciler tarafından sunulan ve “Made in Italy” üretim ve tedarik zincirlerinden esinlenen projelerin ana motifi oldu. Etkinliğe aralarında akademisyenler, öğrenciler, tasarımcılar, mimarlar, gazeteciler ve diğer sektör mensuplarının da bulunduğu çok sayıda nitelikli davetli katıldı.
Rusya’daki korkunç terör saldırısının Ankara’daki yankısı
Moskova'nın “Crocus City Hall” adlı konser salonuna 22 Mart akşamı düzenlenen 133 kişinin öldüğü, onlarca kişinin ağır yaralandığı, DEAŞ (IŞİD) tarafından üstlenilen korkunç terör saldırısı Türkiye’de lanetlendi. Rusya devlet başkanı Putin’i telefonla arayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, masum insanları alçakça hedef alan menfur terör saldırısını en sert biçimde lanetleyerek, Rusya halkı için başsağlığı ve sabır dileklerini ilettiği açıklandı. Dışişleri Bakanlığı da masum sivilleri hedef alan terör saldırısını şiddetle kınayarak “Rus halkına ve Rusya Hükümetine en derin taziyelerimizi sunuyoruz.” açıklamasını yaptı. Rusya Devlet başkanı Putin’in televizyonlardan Rus halkına hitaben yaptığı açıklamada “Barbarca bir terörist saldırı” olarak nitelediği olayın faillerinin Ukrayna’ya doğru seyahat ederken yakalandığını belirtmesi dikkati çekti. Putin, ülkesinde bir günlük yas ilan etti. Yoğun ziyaretçi akınına uğrayan bayrakların yarıya indirildiği Ankara’daki Rusya Büyükelçiliği de 25 ve 26 Mart tarihlerinde Taziye Defteri açılacağını duyurdu. Büyükelçilik, [email protected] adresine gönderilen başsağlığı mesajlarının da elektronik ortamda kabul edildiğini de okurlarımıza duyurmamızı istedi.