Merkez bankaları pelerin takmaz
İsveç’in tek özel bankası Stockholms Banco iflas ettiğinde ne yapıldı? Fransız Devrimi’nden sonraki hiperenflasyon döneminde, Napolyon hükümeti parasız kaldığında ne yapıldıysa o: Bir merkez bankası kuruldu.
Tarih, merkez bankalarının kurtarıcı olarak görüldüğü örneklerle dolu. O yüzden 2008 küresel krizi, pandemi ve şimdi de tarife-manya döneminde, dünyada kurtuluşun merkez bankalarından beklenmesi şaşırtıcı değil. Lakin, gerçekçi de değil.
Tarihten devam... Sınır ötesi sermaye hareketliliğinin artmasıyla birlikte merkez bankalarının sayısı da artıyor. 1900’de 18, 1970’te 100 merkez bankası varken, 2020’lerde bu sayı 170’lere yükseliyor. Pek çok merkez bankası kurulduğunda özel bir yapıya sahip. Özel bir kuruluşun para basma yetkisine sahip olması kuşku yaratınca, 1900’lerin ilk yarısında kamulaştırılıyorlar. Bu da onlara atfedilen kurtarıcı rolünü pekiştiriyor.
Süper kahraman kabul edilen merkez bankalarının süper gücü de para politikası. Aslında para politikasının merkez bankalarından eski olduğunu söyleyenler de var. Bordo (2008), Eski Roma İmparatorluğu’nda tağşiş ile madeni paraya değer kaybettirilmesini para politikasının ilk örneği sayar. Bugünkü anlamda faiz üzerinden para politikası yapma işinin atasını ise İngiltere Merkez Bankası kabul ediyoruz (Sayers, 1951). Faizin yanına iletişimin eklenmesi ise görece yeni.
Ekonomide şokların yapısı değişiyor, iletişim de değişmeli
1975’te Georgetown Üniversitesi’nde okuyan D. Merrill, o dönem dışarıya açıklanmayan Fed’in para politikası tutanaklarına erişim hakkı istiyor ve reddediliyor. Vazgeçmiyor, dava açıyor, davayı kazanıyor ama Fed, tutanakları vermemek için karara itiraz ediyor. Evet bugün açıklanır açıklanmaz X’e düşen tutanakları yayınlamamak için Fed, 50 sene önce mahkeme kararına bile itiraz ediyordu.
Artık iletişimin öneminde uzlaşıyoruz. Ama küresel ekonomideki şokların değişen yapısına paralel, bence para politikası iletişimi de değişmeli. Açıklayayım: Trump tarife kararlarıyla dünyada dengeleri alt üst ediyor, durmuyor ülke içinde komisyon ve bakanlıkları kapatmak istiyor, bazı ödenekleri donduruyor; haliyle ABD ekonomisinde görünüm bozuluyor. Trump’ın tavrının değişmesine ihtimal verilmediği için de çare Fed Başkanı Powell’da aranıyor. Üstelik Trump’ın kararları sorgulanamıyor ama Fed’in tahminlerini sorgulamak bedava. Avrupa da farklı değil. Yüksek borçluluğa ve itirazlara bakmayan bazı liderler, AB’nin savunma harcamalarını artırmak istiyor. Avrupa bütçesine dair şeffaflık endişeleri risk primini artırırken kimse onlara bir şey soramıyor, çözüm Avrupa Merkez Bankası’nın manevra alanında aranıyor.
Örnekler çoğaltılabilir ve çoktur da lakin sonuç değişmez: Daha gerçekçi bir bakışa ihtiyacımız var. X’te metrekareye 100 tane Fed başkanı düşerken, kolay hedef merkez bankaları, kolay konu piyasalar.
“Aman piyasaların ağzının tadı bozulmasın Ali Rıza Bey!” diyerek ekonomik çalkantının gerekçesini sorgulamak yerine merkez bankalarını konuşmak daha kolay olabilir. Anlarım ama fikre de kervana da katılmam. Mevzunun aslından uzaklaşmak derde derman değildir ve sebep-sonuçtan kopuk iktisat politikaları dengeleri daha fazla bozabilir.
Dünya genelinde, kendilerinin yaratmadığı gelişmelerin sonuçlarıyla uğraşan kahraman merkez bankalarının, iletişim içeriklerini değiştirerek, sadece ne yapacaklarını değil ne yapamayacaklarını da anlatmaları (ve piyasa oyuncularının bu kısıtı anlaması), iktisadi gerçeklerle yüzleşilmesini sağlayacaktır. Bazı kahramanlar pelerin takmaz ve merkez bankalarının etki alanı dışında kalan şeyler de vardır.
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.