Mehmet Şimşek ile ekonomide yeni dönem

Servet YILDIRIM
Servet YILDIRIM Ekonominin Halleri

“Enflasyon tablosu çok iyi değil. Gıda fiyatlarındaki katılık devam ediyor. Ciddi bir reform gerekiyor. Genel makro performansta enflasyon, karnemizin nispeten düşük olduğu bir alan. Çok ciddi bir mücadele gerekecek, başarılabilir… En öncelikli makro sorunlardan biri enflasyonla mücadele olacak."

Giriş paragrafındaki bu sözler hafta sonunda Hazine ve Maliye Bakanı olarak atanan Mehmet Şimşek’e ait. Ama yeni bir açıklaması değil, tam yedi yıl önceki sözleriydi. Şimşek bu açıklamayı 2016 yılı Ocak ayında yapmıştı. Bir şeyleri saklamak yerine, sorumlu bir siyasetçilik örneği göstererek var olan ana soruna işaret edip; aslında piyasalara güven veren bir açıklama yapıyordu.
Mehmet Şimşek 2007’den bu yana siyasetin içinde ama önceki geçmişi ile sıkı bir iktisatçı. Siyasetçi olarak bugüne kadar yaptığı açıklamalarda ve sorunlara yaklaşımında da bu iktisatçı kimliği ve güçlü iktisat ve finans bilgisi kendisini hep hissettirmişti. Bu yönüyle de Türkiye’de ve uluslararası piyasalarda hep güven veren bir isim oldu. Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanı olarak atanması ile yeni dönemde Türkiye’nin ekonomik meselelerinin çözümü için daha farklı bir yaklaşım izlenmesini beklemek çok yanlış bir beklenti olmayacaktır.

İlk paragraftaki sözlerine gelirsek; 2016 yılı ocak ayında Şimşek ile NTV’de yaptığım röportajda o zaman ekonomiden sorumlu başbakan yardımcısı olan Mehmet Şimşek, "Enflasyondaki tablo arzuladığımız bir tablo değil" dedikten sonra tam olarak şöyle devam etmişti: "Enflasyon tablosu çok iyi değil. Gıda fiyatlarındaki katılık devam ediyor. Ciddi bir reform gerekiyor. Genel makro performansta enflasyon, karnemizin nispeten düşük olduğu bir alan. Enflasyonda 2016'da çok ciddi bir mücadele gerekecek, başarılabilir. 2016'da en öncelikli makro sorunlardan biri enflasyonla mücadele olacak."

O zaman ekonominin dümenindeydi; bugün dümene yine o geçti. Ve bugün de aşağı yukarı yine aynı durum var; yani enflasyon tablosu iyi değil; hatta çok çok daha kötü. Yedi yıl önce bu açıklama yapıldığında enflasyon bir ay öncesine göre yüzde 1.8 artışla yüzde 9.58 olmuştu. Yani o zaman yakındığımız ve yüksek bulduğumuz seviye yüzde 10 bile değildi. Oysa bugün bizi rahatsız eden enflasyon yüzde 43 dolayında seyrediyor.

Şimşek o zaman asgari ücret artışlarının enflasyona olan etkisinden bahsediyor ve "Asgari ücretin reel olarak yüzde 20 artmış olması da ciddi bir handikap. Bunun enflasyona yansımaları olabilecek,” diyordu. Yedi yıl sonra görevi devraldığı bugün de, seçim öncesi dönemde yapılan ücret artışlarından gelen ve gelmeye devam edecek olan ciddi bir yukarı yönlü enflasyonist etki söz konusu. Seçime giderken yılbaşında asgari ücrete yapılan yüzde 55’lik artışın ardından Temmuz ayında yeni bir ayarlama sözü daha verilmişti.

Türkiye 2021 yılı ortasından itibaren enflasyonla mücadeleyi ihmal etti. Maliye, para ve gelirler politikaları enflasyona değil seçime odaklandı. Bu süreçte enflasyon hedeften koptu; Türkiye dünyanın en yüksek enflasyonuna sahip birkaç ülkesinden biri haline geldi.

Şimşek döneminde Türkiye’nin yeniden enflasyonla mücadeleye öncelik vermesini ve buna odaklı politikalar izlemesini bekliyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Acaba ne demek istedi? 21 Ekim 2024