Mega şehirlerin alt markaları
Nüfusu 10 milyonu geçen şehirlere “mega şehir” deniyor. Yani “çok büyük” şehir. Dünyada nüfusu 10 milyonu geçen, kimi kaynağa göre 33 kimi kaynağa göre 38 mega şehir vardır ve dünya nüfusunun yüzde 8,5’u bu şehirlerde yaşamaktadır. Önümüzdeki yıllarda bu sayının artacağı varsayılmaktadır. Birden fazla mega şehre sahip 4 ülke vardır; ABD, Brezilya, Pakistan ve Japonya. Türkiye’den bir tek İstanbul bu listeye girmektedir.
Nüfus büyüklüğünün ötesinde mega şehirleri diğerlerinden farklı ve çekici kılan özellikler vardır; sıradışı mimari yapılar, saraylar, müzeler, önemli etkinlikler, müzikaller, tiyatrolar gibi. Mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir alışveriş caddesi, ekonomik faaliyetin can damarı finans merkezi gibi.
Söz konusu fiziki özellikler dışında, mega şehirlerin bir de ancak hissedilebilir yumuşak güçleri vardır. Mega şehirler büyük buluşma yerleridir. Fikir ve kabiliyet sahibi insanları cezbeder, bir araya getirir, yaratıcılığı tetikler, üretkenliği artırır. Bu özellikleri nedeniyle mega şehirler sosyo-ekonomik gelişmenin merkezleri olarak kabul edilmektedir. Yeni trendler buralarda filizlenir, dünyaya yön verecek sosyal hareketler buralarda ateşlenir.
Ziyaretçi, yatırımcı ve yetenekli insan açısından mega şehirler arasında da yoğun bir rekabet söz konusudur. Her mega şehir aynı şekilde yönetilmemektedir; kimisi daha fazla kazanmakta ve kazandırmakta, kimisi ise daha az. Böyle büyük bir sosyo-ekonomik gücü hem şehrin hem de ülkenin yararına kullanabilmek önemli bir beceri gerektirecektir. Akıllı mega şehir yönetimleri şehrin her bir özelliğini bir çekim aracı olarak kullanmayı başarmaktadır.
Haftanın şehirleri: Londra ve Paris
İki mega şehir, Londra ve Paris ilginç alt markalara sahiptir. Londra dünyanın en yaygın metro ağına sahip şehirlerden birisidir. Büyük olasılıkla farklı zamanlarda inşa edilen hatlar ile istasyonlar arasında bazı uyumsuzluklar oluşmuştur. En yaygın olanı istasyon platformları ile vagonlar arasındaki boşluklardır. Bu konuda yolcuları uyarmak üzere “mind the gap-boşluğa dikkat” yazı ve anonslarına sıklıkla rastlamak mümkündür. Bu uyarı o kadar dile pelesenk olmuştur ki Londra Ulaşım İdaresi bu deyişi marka olarak tescil ettirmiş ve hediyelik ürünler üretmiştir. 1370 yılında yapımına başlanan Paris kanalizasyon sistemi 2 bin 100 kilometre uzunluğu ile dünyanın en yaygın sistemi olarak bilinir. Paris kanalizasyonları Victor Hugo’nun meşhur “Sefiller” romanı dahil birçok roman ve filme konu olmuştur. 2. Dünya Savaşı’nda direnişçiler tarafından saklanma-sığınma yeri olarak kullanılmıştır. Dünyaca ünlenen bu sistemi tanıtan bir müzenin yanı sıra kanalizasyon turları da düzenlemektedir. Tur fiyatı kişi başına 4,5 avrodur.