MB eski başkanı Yılmaz’dan yeni başkan Ağbal’a 7 soru

Canan SAKARYA
Canan SAKARYA Ankara Günlüğü

Merkez Bankası eski başkanı, İYİ Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz, Meclis’te yaptığı konuşmada “Merkez Bankası’nda 35 yıl çalıştım. Döviz kıtlığını yaşadım, sıfıra yakın döviz rezervini gördüm ama eksi rezervi hiçbir zaman görmedim, duymadım” açıklamasıyla eriyen rezervlere dikkat çekmişti. Yılmaz, rezervdeki erimeyi bu kez TBMM Plan Bütçe Komisyonu’na sunum yapan Merkez Bankası’nın yeni başkanı Naci Ağbal’a sordu. Sunumunda sık sık şeffaflık vurgusu yapan Ağbal’a 7 soru yönelten Yılmaz, “Geçmişte yapılan döviz satışlarının hesabı hâlâ verilmedi. Vatandaşın, ülkenin dövizlerinin neden hoyratça satıldığını öğrenmeye hakkı var. Bu konuda bir açıklama yapmayı düşünüyor musunuz?” dedi. Yılmaz’ın diğer bir sorusu ise “Merkez Bankası’nın geçmişteki döviz satışları konusunda bir denetim, teftiş yaptırma planınız var mı? Bu satış kararlarını kimler vermiş, kime ne kadar, kaçtan döviz satılmış?” şeklinde oldu.

ERİYEN REZERV NE KADAR SÜRE BİRİKTİRİLECEK?

Komisyonda sorularına yanıt alamayan ama Ağbal’dan sorularının sonra yanıtlanacağı sözünü alan İYİ Parti Ankara Milletvekili, Plan Bütçe Komisyonu üyesi Yılmaz sorularını şöyle sıraladı:

“Eriyen döviz rezervini ne kadar sürede biriktirmeyi planlıyorsunuz? Bunun için bir yol haritanız var mı? Son 7 yıldır Merkez Bankası’nın araç bağımsızlığı, bilimsel temelleri olmayan bir teori olan ‘Faiz düşerse enflasyon düşer’ nedeniyle kısıtlandı. Bu teoriyi üreten kişi hâlâ ülkenin başında ve Merkez Bankası Başkanı’nı bir gecede görevden alma yetkisine sahip. Hâl bu iken önümüzdeki dönemin neden geçmişten farklı olmasını bekleyelim? Merkez Bankası başkanı değişti fakat son yıllarda ülkeye ciddi hasar veren para ve döviz politikalarını uygulayan Para Politikası üyeleri hâlâ görevde. Bu da uygulanan politikalara olan güvenin geri gelmesinin önünde bir engel. Bu konuda değişiklik yapmayı düşünüyor musunuz? Yapısal sorunlar konusunda hiçbir adım atmazken ve borçluluk bu kadar yüksekken, üstelik ekonominin yavaşladığı bir dönemde faizi artırmak finansal istikrarı bozabilir mi? Modelinize sıkı para politikasının şirket iflas riski üzerindeki etkisini dâhil ediyor musunuz? Bunca yılın yıpranmışlığıyla Merkez Bankası’nın sadece faizle enflasyonu kalıcı düşürmesi mümkün mü? Diğer kurumların üzerine düşen görevler var mı? Fiyat istikrarına ulaşılabilmesi için hükümete somut önerileriniz nedir?”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar