Masal bu ya...

Ekin Al
Ekin Al Yeni Bir Ekonomi

Jonathan Safran Foer, Aşırı Gürültülü ve İnanılmaz Yakın kitabında şöyle der: “Etrafımızda bir sürü şey oluyordu ama aramızda hiçbir şey olmuyordu”.

Özellikle etki odaklı alanlarda çalışırken ve dünyanın hallerini görürken bazen böyle düşündüğüm olur sevgili okur. Göçler, iklim ölümleri, demokrasilerin kaybı, korkunç çevre ve insan hakları ihlalleri, yoksulluk ve çok daha fazlası. Çalınmış pek çok şey ve o zaman böyle düşünürüm etrafımızda bir sürü şey oluyor ama bizlerin arasında bunları çözmek için gerçekten bir şeyler oluyor mu? Bugüne kadar verilen çabalara haksızlık etmek değil elbette amacım ama bunca çok şey olurken aramızda da daha çok şey olması gerekirdi.

Keşke masallardaki gibi olsa “Açıl Susam Açıl” desek bir anda koca bir kapı açılsa yeni bir eşikten geçsek ve her şeyin daha adil olduğu bir dünyaya merhaba desek. Masal bu ya bugün imkansız görülen hayaller kursak. Her bir grubun bireyin temel refaha erişebildiği, barış ikliminin hakim olduğu, bu gezegenle yeni bir ilişkilenme biçimini keşfettiğimiz; hakkaniyetli, adil ve haysiyetli bir dünya. Peki ya masalların sonuna böylesine imrenerek bakarken atladığımız bir şey olabilir mi? Belki de kahramanın yolculuğuna daha çok bakmak gerek. Pek çok zorluk, pek çok engel, onlarca serüven, kötücül anlar ve daha fazlası ancak yolda olan bir kahramanın varlığı. Belki de bugün tıpkı masallardaki gibi imkansız dediğimiz şeylerin yeni ekonomik paradigmaların peşinden bir yolculuğa çıkmak gerekir.

Tıpkı kahramanın pek çok sıra dışı genel kabul dışı olaydan geçtiği, pek çok gerçek üstü macera atlattığı gibi bizlerde bugünün finansal modellemelerinde, yatırım türlerinde ekonomik beklentilerinde mümkün değil dediklerimizin peşine düşsek nasıl olurdu? Yeni girişim modelleri artarken örneğin filantropiyi, yatırımı yeniden şekillendirmek için çalışsak masal bu ya etki ve finansı birlikte bir dansa kaldırsak yüzyıllar boyu anlatılacak bir hikaye çıkmaz mı?

Ben bir finansçı değilim ama dünyaya etki gözünden baktığımda, uzun yıllardır sosyal girişimcilik üzerine çalıştığımda gördüğüm şey sermayenin yönünü, paranın akışını değiştirmeden masif yapılarda büyük bir paradigma kayması yaratmadan bütüncül bir sistem dönüşümü pek mümkün görünmüyor. Tam da bu sebepten oldukça cesur ve yenilikçi sosyal girişimlerin sesi yükselirken, sahipliği dağıtabilen, dünyayı onarabilen girişimler görürken kısacası iş modellerini yeniden tasarlarken en çok neye ihtiyacımız var?

Yeniden tasarlanmış, demokratik inovatif yeni finansman modellerine, sosyal girişimleri tahrip etmeyen, onları exit’e değil etkiye iten yeni finansal araçları hep birlikte yaratmalıyız. Dünyaya iyi gelen, işi dünyanın sorunlarını çözmek olan sosyal girişimlere hiç olmadığımız kadar ihtiyacımız varken konvansiyonel kalıpları yıkan birinci sıraya karlılığı değil etkiyi koyan girişimlere konvansiyonel yatırım metrikleriyle cevaplar üretemeyiz. Tam da bu noktada gelişen etki yatırımı kavramını ele ele hep birlikte anlamak için gayret etmeli ve ortaya cesur sorular bırakmaktan korkmamalıyız.

Dünyada yeni nesil etkiye odaklanan yatırım mekanizmaları gelişirken, özel sermayeler, hükümetler bunları denemeye başlamışken daha cesur olanların tartışmaya başlamalı ve bu tartışmalardan yeni model denemeleri çıkarmalıyız. Dediğim gibi finans ve etki dünyasından birbiriyle aynı dili hiç konuşmayan belki birbirlerinin ne yaptığını anlamakta bile zorlanan grupları daha çok yan yana getirmeli birbirimizin önceliklerini, vazgeçebileceklerini ve geçemeyeceklerini anlamalı ve sonu gelmeyen her yeni günde yeni sorular soran kendini sürekli taze tutan tartışma ve deneme alanları yaratmalıyız.

Bugün paradan para kazanırken bunu dünya için gelişen sosyal girişimleri en doğru şekilde nasıl destekleyebileceğimizi keşfetmeliyiz. Devlet nasıl bir sosyal inovasyon hızlandırıcısı olabilir? Non profit ventures mümkün mü? Sahipliği tamamen işçilere dağılmış bir kooperatif bir yatırım alabilir mi? Bir festival etki yatırımı alabilir mi? Büyümenin hedeflenmediği girişimler için yenilikçi finansman modelleri neler olabilir? daha çok sormalı ve kahramanın yolculuğunda bugünün hikayesinde mümkün görünmeyenleri daha çok konuşmalıyız. Ancak mümkün olmayanların mümkün olması hayaliyle çıktığımız bir yolculukta Ali Baba’nın bulduğu mağara kapısını bulma ihtimalimiz olabilir ancak bu bilinmezlikle dolu imkansız olarak görülen finansal denemeleri yapabilirsek o kapıyı en azından bulma ihtimalimiz olabilir.

Oz Büyücüsü’nde de dediği gibi “Bazen gerçek sandığın şeyler, yalnızca bir yanılsamadır. Gerçek dediğimiz şeyin ardında bambaşka dünyalar saklı olabilir.”

Gelin 21. yüzyılda yeni bir ekonomi tasarlamak için gerçek sandıklarımız ötesine mümkün değil dediğimiz yerlere bakalım. Yenilikçi büyümeden fazlasını görebilen bu topraklardan doğan yatırım modellerini, finansman modellerini keşfedelim. Gelin kahramanın yolculuğuna çıkalım.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Büyüme sonrası geldi 19 Temmuz 2024